Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4508
Karar No: 2016/5851
Karar Tarihi: 18.04.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/4508 Esas 2016/5851 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/4508 E.  ,  2016/5851 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    .
    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükümn, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır
    Yine; 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden kanun ile getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem
    bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yada çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; davacı, davalı işveren yanında 01.08.2003-21.12.2009 tarihleri arasında hizmet akdine bağlı olarak çalıştığı ve kuruma bildirilmeyen sürelerin tespitini istemiş, Mahkemece, davacının, davalı işyerinden kurum kayıtlarında yer alan 17.01.2005 - 30.06.2005, 15.12.2005 - 10.06.2007, 24.09.2007 - 07.07.2009 ve 19.10.2009 - 31.12.2009 tarihleri arasında bildirimlerinin bulunduğu ve 17.01.2005, 15.12.2005 ve 24.09.2007 tarihli giriş bildirgeleri ile 10.06.2007 tarihli işten ayrılış bildirgesinin davacının imzasını taşıdığından bahisle davacının, davalı işyerindeki çalışmalarının kesintili, ancak mevsimlik olmadığı kanaati ile davacının talebe istinaden ihtilaflı olan ve tespite konu edilebilecek dönemlerden 17.01.2005 - 30.06.2007 ile 15.12.2005 - 10.06.2007 tarihleri arasındaki çalışma dönemleri ile ilgili talebi ve bu minvalde ikinci çalışma döneminin başladığı 24.09.2007 tarihinden önceki taleplerinin hak düşürücü süreye uğradığından reddine, tespite konu 24.09.2007 - 07.07.2009 ve 19.10.2009 - 31.12.2009 tarihleri arasındaki çalışma süreleri yönünden ise kuruma eksik bildirilen sürelerin tespitine karar verilmiş ise de hak düşürücü süre hatalı yorumlanıp uygulanarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. Yukarıda anılan kanun maddesi gereği, 17.01.2005 – 30.06.2005 ile 15.12.2005 - 10.06.2007 tarihleri arasında da eksik bildirimlerin söz konusu olduğu anlaşılmakla; bu talep konusu dönemler yönünden 17.01.2005 ve 15.12.2005 tarihli işe giriş bildirgelerinin kuruma verilmiş olması nedeniyle davalı işyerine giriş ve işyerinden çıkış (ayrılış) tarihleri arasındaki eksik bildirim yapılan sürelerin hak düşürücü süreye uğramayacağı gözetilerek, belirtilen dönemlerdeki çalışmanın sürekli olup olmadığı değerlendirilerek, varılaracak sonuç uyarınca karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi