Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/17266
Karar No: 2013/4763
Karar Tarihi: 02.04.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/17266 Esas 2013/4763 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Paydaşlar arasında görülen bir el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında, dava konusu taşınmazın bölümlerinin kullanımıyla ilgili sorunlar yaşanmaktadır. Mahkeme, davacıların toplam ½, davalının ½ payının bulunduğunu ve fiili kullanım biçiminin oluştuğunu tespit etmiştir. Ancak, fiili kullanım biçimi paylaşım anlaşmasına aykırı olsa da, bu durum M.K.nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralına uymaktadır. Bu nedenle, davacıların açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hüküm kurulması yanlıştır ve temyiz itirazları doğrudur. Kararda, paydaşlar arasındaki el atmanın önlenilmesi davalarında öncelikle harici bir taksimin veya fiili kullanma biçiminin olup olmadığı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalıdır. Bu tür durumlarda, uyuşmazlık M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Kararda, M.K.nun 706, B.K.nun 2l3, T.K.nun 26. maddelerine ve M.K.nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralına atıfta bulunulmuştur.
1. Hukuk Dairesi         2012/17266 E.  ,  2013/4763 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/09/2012
    NUMARASI : 2009/241-2012/458

    Yanlar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, paydaşlar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 2714 sayılı taşınmazdaki zemin kat 2 nolu depolu fırın cinsli taşınmazın 1/4"er payının davacılar adlarına, ½ payının davalı adına kayıtlı olduğu , mahkemece yapılan uygulama sonucu röleve projede zemin kattaki dükkanın tamamının fırın olarak planlanmış olmasına rağmen yaklaşık 17 yıl önce ortakların anlaşmasına uygun olarak tasdikli proje dışında kaçak olarak , zemin kattaki dükkanın ortadan çekilen bir duvarla ikiye ayrılıp köşe kısımda bulunan 50m2 yüzölçümlü dükkanın davacılar tarafından cafe olarak kullanıldığı, geriye kalan 50m2 yüzölçümlü bölümün ise fırın olarak kullanılan dükkan ile röleve projede fırına ait olduğu belirlenmiş olan 47,30m2 yüzölçümlü deponun fırına ait hamurhane ve yatakhane olarak davalı tarafından kiraya verilmek suretiyle kullanıldığı, davacılar tarafından kullanılan cafenin köşede bulunması sebebiyle karşılığında deponun kullanım hakkınında davalıya verildiği, davacılar tarafından keşide edilen depoya yönelik tahliye ve ecrimisil istekli ihtarnamenin davalıya 12.6.2009 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar tarafından tahliye ve ecrimisil isteğiyle eldeki davanın açıldığı, mahkemece; davacılar tarafından keşide edilen ihtarnamenin tebliğ edildiği ve verilen 7 günlük sürenin dolduğu (19.6.2009 )tarih ile dava tarihi (30.7.2009) arasındaki dönem için tespit edilen 259,53TL ecrimisilin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının bodrum katın ½ payına yönelik el atmasının önlenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman istiyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere M.K.nun 706, B.K.nun 2l3, T.K.nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Nevarki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak ( fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şuyun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, " ahte vefa" kuralının yanında M.K.nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pekçok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Somut olayda çekişmeli taşınmazda davacıların toplam ½, davalının ise bağımsız olarak ½ payının bulunduğu, aralarında fiili kullanım biçiminin oluşturulması sırasında dava konusu taşınmazın köşebaşındaki bölümünün davacıların, diğer bölümünün ise davalının kullanımına bırakıldığı, çekişmeli depo nitelikli bölümün ise fırın işletmesinin kullanım amacına uygun biçimde hamur teknesi vs konulmak suretiyle uzun yıllardır ekmek imalathanesi olarak kullanıldığı, bu kullanım durumuna davacıların ses çıkarmadıkları, böylece ilk paylaşım sırasında deponun nazara alınmadığı varsayılsa dahi, zaman içinde bu konuda da fiili kullanım biçiminin oluştuğu, davalıya bırakılan üstteki bölüm ile çekişmeli deponun bir bütün olarak kullanılması halinde ancak fırın olarak işletilebileceği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; davacılar tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, açıklanan durumlar gözardı edilerek aski düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    O halde, davalının temyiz itirazları yukarıda açıklanan hususlar nedeniyle doğrudur. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi