Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8792
Karar No: 2021/9625

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8792 Esas 2021/9625 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/8792 E.  ,  2021/9625 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ankara 3. İş Mahkemesi

    Dava, davacının yaşlılık aylığının iptali ile borç çıkarılmasına dair Kurum işleminin iptali, davacının iptal edilen çalışmalarının fiili olduğunun tespiti istemlerine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, davacıya 29/05/2015 tarihli müracaatı üzerine 01/06/2015 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığının, 05/05/2016 tarihli Kurum işlemini ile iptal edildiğini, davacının davalı işyerindeki çalışmalarının gerçek ve fiili çalışma olduğunu belirterek, kurum işleminin iptali ile davacının 2011, 2012, 2013 tarihlerinde davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. işyerinde geçen hizmetlerinin gerçek olduğunun ve fiilen çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı SGK davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı şirket temsilcisi ; davacının, çalışmaları iptal edilen dönemde davalı şirket bünyesinde fiilen çalıştığını, müşteri temsilciliği görevini ifa ettiğini, görevinin niteliği gereği internet üzerinden iş yaptığından İzmir"de bulunan diğer şirketleri olan ... Tekstil Ltd.Şti."de ... ile irtibat halinde çalıştığını, dönem dönem numune dikimleri için Kütahya"daki imalathaneye gittiğini, nadiren de ..."da kiraladıkları dairede konakladığını, sigorta denetmenlerinin yeterli ve gerekli araştırmayı yapmaksızın soyut veriler aracılığı ile işlem tesis ettiklerini, belirterek, davacı tarafın şirket bünyesindeki 2011, 2012 ve 2013 yıllarındaki fiili hizmetlerinin tespitinin yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, “dosyadaki tüm bilgi ve belgeler ile dinlenen kamu tanık beyanlarından ve davacı asilin denetim memuruna verdiği ifade ile celsedeki ifadeleri arasındaki çelişkiden; davacının 01/12/2011-07/09/2013 tarihleri arasında davalı şirketten yapılan bildirimlerin fiili çalışmaya dayanmadığı kanaatine varılarak, Kurum işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediği”gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince, “davalı işverene ait işyerinden aralarında davacının da bulunduğu birçok kişinin çalışan olarak bildirildiği, ancak çalışmaları gerçek olduğundan iptal edilmeyen ve bordro tanığı niteliğinde olduğu anlaşılan tanıkların davacıyı tanımadıklarını, bu nedenle çalışması olmadığını beyan ettikleri, davacının Kurum denetmenine verdiği ifade ile Mahkemeye verdiği ifadelerin çelişkili olduğu, davalının işyerinin adresi olan Atatürk Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi, No:28/30 Yakuplar Beldesi, Pazarlar/Kütahya adresinde yapılan araştırma sonucunda Pazarlar İlçe Jandarma Komutanlığının 02/04/2018 tarihli tutanağında, çalışan olarak tespit edilen kişiler arasında davacının olmadığı, bu nedenle Kurum kontrol memurlarınca düzenlenen raporun aksinin ispatlanamadığı” gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı,idari büroda çalışan tanıkların kendisini tanığını ve fiilen çalıştığını beyan ettiklerini belirterek kararı temyiz etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    ... denetmeninin 12/02/2016 tarihli raporu sonucu ,davalı iş yerinde yapılan yerel denetim, iş yeri kayıtlarının incelenmesi ve alınan ifadeler neticesinde, 21 kişinin davalı işyerinden yapılan sigorta bildirimlerinin sahte olduğundan bahisle sigortalılıkların iptallerine ve bu kişiler arasında emekli edilenlerin tahsis işlemlerinin iptali ile aylıklarının yasal faizleri ile birlikte geri alınmasına karar verildiği,ifadesi alınanlardan bir kısmının işyerinde hiç çalışmadığını beyan ettiği,ikametgahları Kütahya il sınırı dışında olan kişilerin ifadelerinde işyerinde fiilen çalıştıklarına dair belge sunamaması veya fiilen çalıştığı tespit edilenlerce tanınmamaları gerekçesiyle sigortalılıklarının iptal edildiği anlaşılmaktadır.
    Davacının İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne verdiği 08/10/2014 tarihli ifadesinde; davalı şirkette 2011/12. Ayda çalışmaya başladığını, yaklaşık 2 yıl çalıştığını, kumaş ve model seçim işi yaptığını, aynı şahıslara ait İzmir"de bulunan ... tekstilde çalışmadığını, Pazarlar beldesine bağlı Yakuplar Köyünde bulunan iş yerinde çalıştığını, şirkette ... bey ve ... hanımın muhatabı olduğunu, zaman zaman 60 kişiye yakın işçi bulunduğunu, tam sayıyı bilmediğini, İzmir"den gelen 8-10 kişinin olduğunu, çalıştığı sürece adresin İzmir"de olduğunu, Kütahya"da çalıştığı sürece ...’da şirkete ait evde kaldığını, köye şirket araçları ile gelip gittiğini, iş yerinde muhasebeci ... Bey ve ustabaşı ... Bey olduğunu hatırladığını, ..."ın komşusu olup, işi ..."ın eşi vasıtasıyla bulduğunu, ..."ın da 2 yıl kadar orada çalıştığını, birlikte Kütahya"ya gelip gittiklerini beyan etmiştir.
    Davacı duruşmadaki beyanında ,kendisinin firmaya tasarım koleksiyonu hazırlamak ve yurtdışı bağlantılarını kurmak için geldiğini, genelde İzmir"de bulunduğunu, kumaş ve model seçimi için görüşmelerde bulunduğunu ,atölye ve idari büro kapılarının farklı olup sadece idari büroda çalışanların kendisini tanığını, denetmen memuruna ..."da sürekli kalıyorum demediğini, dönemediğim zamanlarda kalıyorum dediğini, aksine şirketin İzmir"deki bürosunda daha çok bulunuyorum şeklinde beyanda bulunduğunu belirtmiştir.
    Kendilerinin atölye bölümünde çalıştığını beyan eden tanıkların davacıyı tanımadığını ifade etmesine rağmen, 19.09.2011-12.04.2013 tarihleri arasında davalı 1038782 işyerinden bildirimi bulunan ve çalışması iptal edilmemiş tanıklardan ...’in davacıyı davalı ... San. Tic. Ltd. Şti de çalışırken gördüğünü,davalı şirketin bir Kütahya’da bir de İzmir’de şubesi olduğunu,davacının İzmir’deki şubesinde çalışıp, ayda bir iki sefer de Kütahya’daki şubeye gelip numune diktiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
    Somut olay bakımından,mahkemece yapılan araştırma yeterli bulunmamıştır. Davacı, idari büroda çalıştığını beyan ettiğinden işyerinde bu bölümde çalışanlar arasından bordo tanıkları seçilerek dinlenmeli,müfettiş raporunda davacının işyerinde muhasebeci olarak çalıştığını belirttiği ... ve ustabaşı ...’ın beyanı alınmalı,davalı işyerinin Kütahya adresinde tescilli olduğu görülmekle İzmir’de şube işyeri bulunup bulunmadığı,... Tekstil Ltd.Şti ile aralarında organik bağ olup olmadığı her iki işyerinin ticaret sicil kayıtları getirtilerek araştırılmalı sonucuna göre karar verilmelidir
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05/07/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi