3. Hukuk Dairesi 2013/1931 E. , 2013/8422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı vek.Av. ... geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı vek.Av. ... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 27.05.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı idare vekili, davalı ... Apartmanı yönetiminin "T" musluk bağlantısı yaparak sayaçsız kaçak su kullandığının belirlenmesi üzerine bedelinin tahsili için ... 5. İcra Müdürlüğünün 2011/8183 sayılı dosyası ile 20.303,43 TL"nin tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının vaki haksız itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı, öncelikle zamanaşımı nedeniyle davanın reddini; olmadığı takdirde kaçak su kullanımı bulunmadığı nedeniyle reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
... Tarifeler Yönetmeliğinin 55. maddesi hükmüne göre; abone olmaksızın su dağıtım şebeke hattından veya şube yolundan İdareye ait kuyu veya kaynaktan delerek, boru döşeyerek, motor bağlayarak vs. surette su temin etmek, veya abone olupta sayaçsız, ters sayaç (abonece ters bağlantı yapılarak) veya sayacı işletmeyecek herhangi bir tertibatla su kullanmak, işlenmesi yasak olan fiillerden olup, aynı zamanda su hırsızlığı suçunu oluşturur. Bu fiili işleyenler hakkında yasal soruşturma yapılmakla birlikte "saptanabilmişse o tarihten", saptanamamış ise üç aydan beri; b) Konut dışı bir alanda kaçak su kullanılmış ise süre bakımından yukarıdaki esas dikkate alınarak bu yönetmeliğin 44. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre saptanacak ortalama aylık tüketimin saptama tarihindeki kendi tarifesinden üç katı olarak tahakkuk ve tahsil edilir. Kaçak bağlantı kaldırılır.
Somut olayda, 06.02.2011 tarihli kaçak su kullanma tutanağı ile tüm dosya kapsamı ve davalının cevaplarında belirtildiği şekilde, davaya konu apartmanda önceleri ana sayaç var iken su deposunun dönüşünde bulunan hattan kullanılan suyun sayaçtan geçmekte olduğu, ancak, ana sayaç iptal edilip "ferdileşmeye geçildiğinde", sayaçların yeri değiştirildiğinden, buradan kullanılan suyun sayaçtan geçmediği anılan yasal düzenleme gereği bunun kaçak su kullanımı eylemini oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu yerde keşif yapılmaksızın 12.10.2012 tarihli bilirkişi raporu alınmış, kaçak su bedelinin 19.392,91 TL olduğu bu miktara atık su bedelinin de dahil olduğu belirtilerek davalının icra takibine vaki itirazının haksız olduğu bildirilmiştir. Davalı vekili tarafından 09.11.2012 havale tarihli dilekçe ile bu rapora itiraz edilmiştir. Itirazlarında bahçe sulamasında atık suyun oluşması imkânının bulunmadığı belirtilmiştir. Mahkemece, davalı tarafın bilirkişi raporlarına öne sürdüğü ciddi itirazları karşılanmamış, davalı tarafın yasal düzenlemeler karşısındaki hukuki sorumluluğu belirlenmemiştir.
Hal böyle olunca; mahkemece, bilirkişi marifetiyle mahallinde keşif yapılmalı, daha sonra oluşacak duruma göre davacı tarafın yönetmelik ve tarife hükümlerine göre davalıdan istemekte haklı olduğu kaçak su bedeli belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı olarak, dava, aboneliğin bulunduğu adreste kaçak kullanılan su bedelinin tahsiline ilişkin olup, kaçak su kullanımı aynı zamanda sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğinden zamanaşımı süresi B.K.’nun 125.maddesine göre 10 yıldır. Nitekim, davalı cevap dilekçesinde zamanaşımı def"inde bulunmuştur. O halde mahkemece, davalının zamanaşımı def"i nazara alınarak, dava tarihinden geriye doğru on sulama dönemi için hesaplanan kaçak su bedeline karar vermek gerekirken, 11 sulama dönemi için belirlenen miktara karar verilmesi doğru değildir.
Yine, alacağın likit ve belirli olmadığı, yargılamayı gerektirdiği, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davanın aydınlatıldığı, icra inkâr tazminatına hükmedilmemesi gerektiği düşünülmeksizin, mahkemece, yanlış değerlendirme sonucu bu istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine, 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.