Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9583
Karar No: 2015/10905

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/9583 Esas 2015/10905 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/9583 E.  ,  2015/10905 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 05/05/2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi ihbar olunan ... vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 20/10/2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ihbar olunan ... vekili Av. ... ile davalı ... adına Hazine vekili Av. ... Türkucu geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, ... köyünde bulunan 2222 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payının annesi ... Akpınar’dan intikal ettiğini, 15/03/2007 tarihinde taşınmaz üzerinde 13-14 adet ipotekle birlikte tarafına satıldığını, ipoteklerin olduğundan haberi olmadığını, ipoteklerden bilgisi olmaması nedeniyle ilgililer hakkında şikayette bulunduğunu, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılama yapılarak ilgililer hakkında mahkumiyet kararı verildiğini belirterek annesi ... Akpınar’dan intikal eden 1/4 hissedeki ipoteklerin kaldırılarak ...nun eski hale getirilmesine, maddi ve manevi olarak zararının karşılanması için 80.000.-TL maddi 20.000.-TL manevi tazminat talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, zamanaşımı sürelerinin dolduğu ve zararın oluşmadığı iddiasıyla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine, yargılama sırasında davayı, işlemin ilgilisi olduğunu belirttiği ... Işık ve ...’e ihbar etmiştir.
    Mahkemece; davacının annesi ... Akpınar’dan intikal eden 1/4 hissesindeki ipoteklerin kaldırılarak yapılan tüm satışların iptal edilerek eski haline getirilmesi taleplerinin pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, bilirkişi raporunda belirlenen 18.932,40.- TL maddi tazminat ile 10.000,00.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ..., davalı ..., ihbar olunanlar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ... memurunun kusurlu işlemi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini ve haksız konulan ipoteklerini terkini istemine ilişkindir.
    1) İhbar olunan ... ve ...’in temyiz itirazları yönünden;
    6100 sayılı HMK"nın 61. maddesinde; “Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücû edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir” ve HMK"nın 63. maddesinde de “Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukukî yararı olan taraf yanında davaya katılabilir” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir. HMK"nın 64. maddesinde ise, ihbar edilen davada verilen hükmün ihbar eden kişiye etkisi hakkında 69. maddenin ikinci fıkrası hükmünün kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. ... ve ... davada ihbar olunan konumunda olup, aleyhlerine hüküm kurulmadığı gibi usûlüne uygun şekilde davaya katılmamışlardır. Hüküm, ancak taraflarca temyiz edileceğinden ihbar olunan ... ve ...’in 6100 sayılı HMK"nın 61 ve 69/2. maddesi gereğince temyiz hakkı bulunmadığından temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Davacı ... ve davalı ... Müdürlüğünün temyiz itirazlarına gelince;
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... köyü 2222 parsel sayılı 21600 m² yüzölçümlü tarla niteliğindeki taşınmaz 1/4’er pay ile ... Çetin, ... Özay, ... ve ... Çimen adına kayıtlı ve ... Çimen payı üzerinde 13 adet ipotek bulunmakta iken 30/03/2005 tarihinde ... Çimen’in üzerinde bulunan 13 adet ipotek ile birlikte 1/4 payını ... Turan"a satıldığı, ... Turan"ın ise 15/03/2007 tarihinde vekili ... Işık aracılığıyla satın aldığı 1/4 payı ...’a sattığı, ancak satışa ilişkin resmî senette 1/4 pay üzerinde bulunan ipoteklerin gösterilmediği, ..."ın satın aldığı 1/4 pay ile birlikte taşınmazdaki payının 2/4 olduğu, 20/04/2007 tarihinde ise ... vekili ... Şık aracılığıyla 2/4 payından 1/4 payını ... Işık"a sattığı, yine satışa ilişkin resmî senette ipoteklerin gösterilmediği, 30/07/2007 tarihinde ise ... Işık 1/4 payını ... Aktaş vekili ... şık’a ipoteksiz olarak satıldığı, ayrıca ... kaydında “ipotekler ... Çimen hissesine ait iken ... Turan"a satılmış, ... Turan tarafından ...’a, ... tarfından ... Işık’a ve ... Işık tarafından ... Aktaş’a satışından resmî senette ipotekler belirtilmediğinden 10.11.2010 tarih 2144 ve 2145 sayılı yazılarımız ile ... ve ... Aktaş hisselerine ipoteklerin işlenmesi için muvafakat vermeleri bildirilmiştir.” açıklaması bulunmakta olup ...nun en son haliyle 13 adet ipoteğin ... hissesi üzerinde kaldığı anlaşılmaktadır.
    Davacının tazminat talepleri yönünden; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi, ... sicilinin aleniliği ve ... siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "... sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur”.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 gün ve 2009/4-383 E. - 2009/517 K.; 16.06.2010 gün ve 2010/4-349 E. - 2010/318 K. sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi, ... işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve ... kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile ... işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK"nın 1007. maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Burada Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Bu işlemler nedeniyle zarar görenler, Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince, zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilirler.
    Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince davalı sıfatı Hazinenin olup ... Müdürlüğünün davalı sıfatı bulunmadığından ... Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumetten reddi gereklidir.
    Diğer taraftan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun (HGK) 2010/7-70-86 sayılı kararında da değinildiği gibi, aleyhine dava açılanların davalı sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir. HUMK’nın 179/1. (6100 sayılı HMK’nın 119/1.) maddesi gereğince dava dilekçesinde tarafların ve varsa kanuni temsilcilerinin ad ve adreslerinin bildirilmesi gereklidir. Bu bildirim esnasında yapılan yanlışlıklardan bazıları, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddi sonucunu doğurmamakta, oluşan hataların giderilmesi, davalının temsilcisinde yanılmış olması halinde olduğu gibi olanak dahilindedir. Somut olayda, ... Müdürlüğünün davalı gösterilmesi ve ... Müdürlüğünün de Hazine vekili tarafından temsil edilmiş olmanın temsilcide yanılgı olarak değerlendirilmesi gereklidir.
    Davanın niteliğine göre, husumetin Hazineye yöneltilmesi gerekirken, taraf sıfatı bulunmayan ... Müdürlüğü hasım gösterilmiştir. Dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, asıl dava edilmek istenenin ... Müdürlüğü değil, Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın davalı olarak sadece ... Müdürlüğüne yöneltildiğinden söz edilemez. Ortada belirgin biçimde temsilcide yanılma hali vardır. Mahkemece temsilde yanılma hali re"sen gözetilerek, davanın Hazineye yönlendirilmesi için davacı yana olanak verilmesi, Hazinenin varsa delillerinin toplanması, davacı tarafa da dava dilekçesi açıklattırılarak zararının neden kaynaklandığı sorulmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Davacının payı üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasına yönelik talebi yönünden;
    Mahkemece, husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin değerlendirmesi dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki, davacının 1/4 payı üzerindeki ipoteklerin ... müdürlüğü görevlileri tarafından yapılan hata sonucu konulduğu resmî satış senetleri ve ...nun beyanlar hanesindeki açıklamadan anlaşılmakta olup, davanın niteliği gereği ... müdürlüğünün davalı gösterilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, dava dilekçesinde ipotek alacaklarına husumet yöneltilmeyerek eksik taraf gösterilmiştir. Mahkemece ipoteğin kaldırılmasına yönelik davada, davanın ipotek alacaklılarına da yönlendirilmesi için davacı yana olanak verilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına geçilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, ihbar olunan ... ve ...’in temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harçlarının istek halinde iadesine,
    2) İkinci bentde açılanan nedenlerle, davacı ... ve davalı ... Müdürlüğünün temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100,00.-TL vekâlet ücretinin davacı ...’dan alınarak davalı ... Müdürlüğüne verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 10/11/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi