3. Hukuk Dairesi 2021/4493 E. , 2021/10594 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının hava pilot yüzbaşı olarak 1995 yılında hava harp okulunda öğrenime başladığını, 1999 yılında teğmen rütbesiyle mezun olduktan sonra 1967 günlük hizmetin ardından 17.01.2005 tarihinde adi malul olarak emekliye sevk edildiğini, eğitimi sırasında toplam 49.226.565.000 TL (eski) masraf yapıldığını, fiili hizmet süresinin toplamda 1967 gün ve noksan hizmet gününün 3508 olduğunu, buna göre masraf hesaplamasının toplam 31.540.966.214-TL (eski) olduğunu ve davalıya bu tutarı ödemesi için tebligat yapıldığını, ancak davalının herhangi bir ödeme yapmadığını ileri sürerek, 31.540,97-TL"nin 17.01.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile, 31.540,97-TL alacağın 17/01/2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu"ndan kaynaklanan eğitim ve öğretim alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 2017/1455 Esas, 2020/2608 Karar sayılı ve 24.02.2020 tarihli ilamı ile;"...926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu"nun 112. maddesine 03.07.2003 tarihinde 4917 Sayılı Yasa ile eklenen 5. maddesinde, "Türk Silâhlı Kuvvetleri’nden her ne şekilde olursa olsun mecburî hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılan veya ilişiği kesilen subay ve astsubaylar (Türk Silâhlı Kuvvetleri’nde görev yapamaz şeklinde sağlık raporu
alanlar ile vazife malûlü olarak Türk Silâhlı Kuvvetleri’nden ayrılanlar hariç), her yıl kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından belirlenen; askerî öğrenci, subay ve astsubay nasbedildikten sonra kendilerine yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarını, yükümlülük sürelerinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak kanunî faizi ile birlikte tazminat olarak öderler. Öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarının hangi unsurlardan oluşacağı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslar; Millî Savunma, İçişleri ve Maliye Bakanlıkları tarafından müştereken yürürlüğe konulacak yönetmelikte belirlenir" denilmektedir. Yasanın uygulanmasını gösteren ve 17.12.2005 tarihinde yürürlüğe giren Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelik’in 5. maddesinde ise, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapamaz şeklinde sağlık raporu alanlar ile vazife malûlü olarak ayrılanlar hariç olmak üzere her ne şekilde olursa olsun mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılan veya ilişiği kesilen subay ve astsubaylar ile ilgili maliyet hesabında; öğrencilik dönemine ait 3 Eylül 1985 tarihli ve 18857 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Askerî Okullara Alınan Öğrenciler ile Silahlı Kuvvetler Hesabına Fakülte ve Yüksek Okullarda Okuyan Öğrenciler İçin Yüklenme Senedi Düzenlenmesine ve Bu Okullardan Çeşitli Sebeplerle Ayrılacak Öğrencilere veya Kefillerine Ödettirilecek Tazminata Dair Yönetmelik hükümleri uygulanarak yapılacak hesaplamada dikkate alınacak hususlar düzenlemiş olup, anılan yönetmelikte 09.11.2013 ve 11.03.2016 tarihlerinde değişiklikler yapılmıştır. Yine, 30.06.2010 günü yürürlüğe giren 6000 sayılı Yasanın 11. maddesiyle 5401 sayılı Kanunun 3. maddesinde yapılan değişiklikle personel ve amortisman giderlerinin yükümlülerin tazminat hesaplarında dikkate alınmayacağı öngörülmüş, 03.06.2012 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 6318 sayılı Askerlik Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 47. maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 112. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca muvazzaf subay ve astsubayların mecburi hizmet süresi 15 yıldan 10 yıla indirilmiştir.
Davalı hakkında verilen karar kesinleşmeden önce yürürlüğe girmiş bulunan ve davalı lehine düzenlemeler getiren "6000 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun", "6318 sayılı Askerlik Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 47. maddesiyle 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 112. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik", 09.11.2013 tarih ve 28816 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan "Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in 1. maddesi ve 11.03.2016 tarih ve 29650 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan "Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in 1. ve 2. maddeleri ile yapılan değişiklikler değerlendirilerek oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Sorumlu olunacak borç miktarı, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa ve yönetmelik değişikliği hükümlerine göre belirlenmiş olacağından; taraflar yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, dava tarihindeki haklılık miktarlarına göre tespiti gerekir. Bu sebeple; mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa ve yönetmelik değişiklikleri yürürlüğe girmemiş olsaydı davaya konu miktarın ret ve kabul edilecek miktarları bilirkişiye
hesap ettirilip bu miktarlar üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmelidir..." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmesine rağmen bozma ilamında belirtilen hususlara ve özellikle mecburi hizmet süresinin 15 yıldan 10 yıla düşürülmüş olmasına ilişkin değerlendirme yapılmamıştır. Ne var ki; bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduğuna göre bozma ilamından belirtilen hususlarda konusunda uzman bilirkişiden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık bilirkişi raporu alınarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.