22. Hukuk Dairesi 2016/10184 E. , 2016/14193 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret fark alacağı, işe başlatmama tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, çalışma dönemi ile ilgili ödenmeyen bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamı usul ve kanuna uygun bulunduğundan uyulmasına karar verilmiştir. Yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili kanuni süresi içerisinde temyiz etmişlerdir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 21.10.2000 tarihli iş sözleşmesinde öngörülen zam oranlarının davacının ücretine yansıtılıp yansıtılmadığı ve davacının ücretinin eksik belirlenmesi sebebi ile doğan ücret ve diğer fark işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay inançları ile kabul edilmiş bir usul hukuku ana ilkesidir ve kamu düzeni ile de ilgilidir.
Gerçekten 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında vurgulandığı üzere; Yargıtayca bir kararın bozulması ve mahkemenin bozma kararına uyması halinde, bozulan kararın bozma sebeplerinin kapsamı dışında kalmış cihetlerinin kesinleşmiş sayılması, davaların uzamasını önlemek maksadıyla kabul edilmiş çok önemli bir usul hükmüdür. Ve yine, o konun bozma sebebi sayılmamış ve başka sebeplere dayanan bozma kararına mahkemenin uymuş olması, taraflardan birisi lehine usulü bir kazanılmış hak meydana getirir ki, bu hakkı ne mahkeme ne de Yargıtay zarara uğratabilir.
Bu itibarla usulü kazanılmış hak müessesesi; mahkemeye hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi; Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma sebeplerinin kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleştiğinden, bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez.
Eş deyişle kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak teşkil eder.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi"nin ....... tarihli 2012/....... esas, 2013/...... karar sayılı ilamı ile taraflar arasında karşılıklı uzlaşma ile 14.11.2003 tarihinde düzenlenen iş sözleşmesinde davacının ücret artış şekli belirlendiği, bu durumda artık 14.11.2003 tarihinden sonrası için 21.10.2000 tarihli iş sözleşmesinde öngörülen zam oranlarının ücrete uygulanmasının talep edilemeyeceğinden iş sözleşmesinin ücret artışına ilişkin hükümü dikkate alındığında davacı işçinin çalıştığı döneme ilişkin fark ücret ve diğer fark işçilik alacaklarının reddi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir. Bozma sonrası yerel mahkemece bozma ilamına uyulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda artık davacının fark ücret ve diğer fark işçilik alacaklarının reddi gerektiği taraflar yönünden bağlayıcı olup taraflar için usuli kazanılmış haktır. Belirtilen husus dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.