10. Hukuk Dairesi 2020/7665 E. , 2021/9639 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İzmir 9. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; “Müvekkilinin, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı dışındaki diğer davalıların adi ortak olarak (Yeşilova) Kahramanlar-Işıkkent hattında çalıştırmış oldukları ticari minibüslerinin durağında değnekçi olarak 12.11.2006 tarihinde çalışmaya başladığını, bu tarihte çalışmaya başlamasına rağmen çalışmasının diğer davalı Kuruma bildirilmediğini, müvekkilinin ısrarı üzerine 30.6.2009 tarihinden itibaren Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na bildirilmeye başlandığını ve iş akdinin 30.04.2010 tarihi itibariyle feshedildiğini, müvekkilinin iş hukukundan doğan haklarının tahsili için İzmir 5. İş Mahkemesinin 2011/317 E. kayden dava açtığını, iş bu davada müvekkilinin 12.11.2006 – 30.4.2010 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek, bu döneme ilişkin işçilik haklarının anılan Mahkemenin 06.09.2012 tarihli, 2012/598 K. sayılı kararı ile hüküm altına alındığını ve kararın Yargıtay (kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 28.11.2013 günlü, 2012/29450 E., 2013/27048 K.sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğini, buna göre, müvekkilinin davalı işverenlerin adi ortaklık olarak işletmiş oldukları ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nda ... sicil numarası ile kayıtlı bulunan .... Minibüs Durağı işyerinde değnekçi olarak 12.11.2006 – 30.04.2010 tarihleri arasında kesintisiz çalışmasına rağmen, sadece 30.06.2009 – 30.04.2010 tarihleri arasındaki çalışmalarının Kuruma bildirildiğini, ancak, 12.11.2006 – 29.06.2009 tarihleri arasındaki 948 günlük çalışmasının ise bildirilmediğini” iddia ile, “Müvekkilinin, davalıların işletmiş oldukları ... minibüs ... işyerinde 12.11.2006 – 29.06.2009 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen 948 günlük sigortalı çalışmalarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP:
Davalılar ..., ..., ... vekili cevap dilekçesinde özetle, “Davacının işe başlama tarihinin 30.06.2009 olup, imzalı işe giriş bildirgesi, vergi dairesine yazılan dilekçe ve imzalı aylık bordrolar vs. belgelerdeki imzalara itiraz etmemiş ve kendisine ait olmadığı konusunda bir iddiada bulunmadığını, bu nedenle, işe giriş bildirgesinde ve vergi dairesine verilen dilekçede ıslak imzaları bulunduğundan bu belgelere itibar edilmesi gerektiğini, davacının 30.6.2009 tarihinden önceki çalışma iddiasını yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini”,
Davalı ..., “Davacının aleyhine açtığı davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, kendisinin yanında hiçbir zaman çalışmadığını, ayrıca davada zamanaşımının söz konusu olduğunu”,
Davalı ..., “Dava konusu tarihlerde kendisinin minibüsü ile birlikte hattını ... ve ...’a devrettiğini, 22.12.2006 tarihine kadar olan borçların kendisine, sonrası ise ... ve ...’a ait olduğunu”,
Davalı Kurum vekili, 22.09.2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, “Kurum kayıtlarına göre; davacının, davalı işverenlerden ... adına kayıtlı ... sicil sayılı işyerinde 30.06.2009 – 10.05.2010 tarihleri arasında kesintisiz çalışmış olup, davalı işverenlere ait işyerinde 12.11.2006 tarihinden itibaren çalışma iddiasını Kurum kayıtlarına eşdeğer belgelerle kanıtlaması gerektiğini” ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
A.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Davanın kabulü ile; ... T.C. kimlik ve ... s.s. numaralı davacı ...’ın; Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ölü ... (mirasçıları ..., ..., ölü ... mirasçıları (...., ...), ..., ... mirasçıları (..., ..., ..., ..., ...), ..., ..., ..., ... mirasçıları (..., ..., ..., ..., ..., ...), ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile dahili davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... nezdinde ve yukarıda belirtilen sürelerle sınırlı olarak, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde tescilsiz ...r Minibüs ... işyerinde; 12.11.2006 – 29.06.2009 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 948 gün çalıştığı, 948 günlük çalışmasının Kuruma bildirilmediğinin tespitine karar verildi.
B.BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildi.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, Mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini, davacının çalışmasının fiili olup olmadığı konusunda, dinlenen tanıkların, işyeri bordrolarında adı geçen sigortalılardan biri olup olmadığı hususunun araştırılmadığı, davacıyı yakından tanıması gereken, aynı iş yerinde çalışan kişilerin tanık olarak dinlenmediği belirtilerek, kararın bozulması talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava hizmet tespiti istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 86/9. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosya kapsamından; 01.01.1968 doğumlu olan davacının, davalı işverenlerden ...’e ait işyerinde, 30.06.2009 tarihinde işe başladığına ilişkin işe giriş bildirgesinin, 10.05.2010 tarihinde işten ayrıldığına ilişkin işten ayrılış bildirgesinin mevcut olduğu, davacının anılan işverenlik nezdinde 30.06.2009-10.05.2010 tarihleri arasında sigortalı bildirimlerinin yapıldığı, davacının 5510 sayılı Kanu’nun 4/b ve 4/c maddeleri kapsamında tescil kaydının olmadığı, tespitini talep ettiği sürelerde başka işverenlik nezdinde geçen çalışmalarının bulunmadığı, Mahkemece davacının çalıştığını iddia ettiği... hattında, talebine konu dönemde çalışan minibüslerin plakaları belirlenmek suretiyle, ruhsat sahiplerinin tespit edildiği, davacının İzmir 5.İş Mahkemesinin 2011/317 E. sayılı dosyasına kayden açılan kesinleşmiş alacak davasının celp edildiği, bir kısım komşu işyeri ve çalışanlarının dinlendiği, kesinleşen işçilik alacak dosyası ve dosyada mevcut kayıt ve belgeler ile tanık ifadeleri nazarında kabul kararı verildiği anlaşılmışsa da, verilen kararın eksik incelemeye dayalı olduğu değerlendirilmektedir.
Mahkemece, davacının çalıştığını iddia ettiği davalılara ait işyerine ilişkin işyeri sicil dosyası celp edilmek suretiyle işyerinin tescil ve kapsam durumu araştırılmalı, kabule konu dönemdeki işyerine ait dönem bordroları, puantaj kayıtları, işe giriş ve çıkış belgeleri tamamıyla istenerek; bordro tanıklarının beyanlarına başvurulmalı ve bu beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeli; aynı şekilde komşu işyeri tanıkları tespit edilerek, komşu işyeri ve çalışanlarına ait mükellefiyet,vergi, ruhsat, çalışma kayıtları celp edilip, komşu işverenlik sıfatları resmileştirilmeli, davacının tespiti istenen süre içinde çalışıp çalışmadığı, yaptığı işe göre davacının isim ve imzasını taşıyan fatura ve benzeri her türlü belge celbedilmeli; işin yönetiminin, denetiminin kim tarafından yapıldığı, ücret ödemeleri ile ilgili kiminle muhatap olunduğu belirlenmeli; böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır
SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 05/07/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.