Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7594
Karar No: 2013/8560
Karar Tarihi: 28.05.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/7594 Esas 2013/8560 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/7594 E.  ,  2013/8560 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen tapu iptal - tescil davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların babası..."dan eşi......"a kalan hissesini, muris......"ın 16.06.1986 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile üvey çocukları olan davacılar ile davalının eşi ...kişiye) 1/6"şar vasiyet etmesine rağmen dava dışı ..."a sonradan verdiği vekaletname ile taşınmazın (davadışı) ..."un eşi davalı ..."e 11.01.2008 tarihinde 13.200 TL"ye devredildiğini, o tarihte......"ın 90 yaşında olduğunu, davacılardan mal kaçırmak için davalının baskısı ile satış gibi gösterildiğini belirterek, dava konusu 123 parselde bulunan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacıların hisseleri nisbetinde tescilini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevabında,......"ın hasta olduğunu, uzun yıllar davalının baktığını, satışın gerçek değerinden değil, beyan olunan değerden yapıldığını, bu hususun muvazaanın varlığını kanıtlamayacağını beyan etmiştir.
    Mahkemece; dava konusu taşınmazın satış tarihindeki değerinin tapuda gösterilen değerden çok fazla olması nedeniyle muvazaalı işlem olduğundan bahisle davanın kabulü ile tapu kaydının iptaline, 16.06.1986 tarihli vasiyetname gereğince davacıların 1/6"şar hisseleri oranında tesciline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosya kapsamından davacıların babası ......"ın resmi nikahlı ilk eşi......"ın çocuğu olmadığı için davacıların annesi ile gayri resmi evlendiği ve ondan davacılar ve davalının eşi ... olmak üzere 6 çocuğu olduğu,......"ın eşi ..."tan kendisine kalan dava konusu taşınmazı 16.06.1986 tarihinde noterden düzenlediği resmi vasiyetname ile üvey evlatları olan davacılar ile davalının eşine 1/6"şar hisseli vasiyet ettiği anlaşılmaktadır.
    ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1728 E., 2011/681 K. sayılı ilamı ile “vasiyetnamenin açılıp okunmasına” karar verildiği, dosya kapsamından vasiyet alacaklısı ......"a tebligat yapılmadığı kararın kesinleşmediği saptanmıştır.

    Davada, muvazaalı olarak davalıya devredilen tapu kaydının iptali ile düzenleme şeklinde noterde düzenlenen vasiyetname gereğince davacılar adına tescili talep edilmektedir.
    Kendisine muayyen mal vasiyet edilen kişiler vasiyet edenin külli halefi olmayıp, cüz-i halefidir. Miras açıldığı zaman vasiyet edilen mal kendiliğinden vasiyet alacaklılarına geçmez. TMK"nun 600.maddesi gereğince vasiyeti ifa ile yükümlü olan mirasçılara karşı vasiyetin yerine getirilmesine yönelik dava hakkı vardır.
    Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal – tescil davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadığı veya itiraz edilmişse (vasiyetnamenin iptali veya tenkisi yönünden) itirazların reddedilerek kesinleşmesi gerekir.
    TMK.nun 517.maddesine göre, miras bırakan bir kimseye onu mirasçı atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunabilir. Vasiyet alacaklısı kişisel (şahsi) talep hakkına sahiptir. TMK.nun 600/1.maddesi gereğince, vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılarına karşı yöneltilmesi gerekir.
    Diğer yandan; vasiyetname, ölüme bağlı bir tasarruf olup, ölüm halinde hukuki sonuç doğurur.
    TMK.nun 542.maddesinde; mirasbırakan, vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle, yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebilir. 543.maddesinde ise, mirasbırakan yok etmek suretiyle de vasiyetnameden dönebilir. Aynı kanunun 544/1.maddesinde, mirasbırakan, önceki vasiyetnamesini ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yaparsa kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça sonraki vasiyetname onun yerini alır. 2.fıkrada, "belirli mal bırakma vasiyetinde vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe mirasbırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkar” hükümleri yer almaktadır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.11.2002 gün, 2002/2-874 E. -893 K. sayılı ve 19.09.2011 tarih, 2012/3-235 E. -600 K. sayılı ilamlarında da bahsedildiği gibi vasiyetten dönmenin gerçekleşmesi için sağlararası kazandırmanın geçerli bir satışa dayanması gerektiği belirtilmiştir.
    Somut olayda, muris...... 16.06.1986 tarihli vasiyetname ile 123 parseldeki payını davacılar ile davalının eşi ..."a 1/6"şar olarak muayyen mal vasiyeti ile temliki tasarrufta bulunmuş, daha sonra aynı taşınmazı dava dışı ..."a verdiği vekaletname ile davalı ..."e 11.01.2008 tarihinde satış yoluyla temlik etmiştir.
    Mirasbırakan, vasiyette bulunduktan sonra, vasiyeti ile bağdaşmayacak nitelikte olmak üzere ve ölüme bağlı olmayan bir tasarrufla, vasiyete konu şey üzerinde bir tasarrufta bulunursa, bu davranış ilk vasiyetten rücu anlamını taşır.
    TMK.nun 544.maddesi gereği, sağlararası kazandırma ile vasiyet konusu malın, vasiyetnamede yazılı kişilere değil, başkasına satılması vasiyetten dönme olarak değerlendirilmektedir.
    Vasiyetten dönmenin gerçekleşmesi için sağlararası kazandırmanın geçerli bir satışa dayanması gerekir.

    Davacılar, dava konusu taşınmazın muvazaalı işlem ile davalıya devredildiğini iddia etmiştir.
    TBK"nun 19.maddesi (BK"nun 18.maddesi) gereğince muvazaa, tarafların 3.kişileri aldatmak amacıyla ve fakat gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmeyen bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır. Muris muvazaası ise, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmayı hedefleyen mirasbırakanın gerçek amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği taşınmazını tapuda yaptığı sözleşmede iradesini satış doğrultusunda açıklamak suretiyle devrini gerçekleştirmesidir.
    Muvazaa ispat edildiği takdirde sonradan yapılan sözleşme mutlak butlan ile batıl olacağından hiç bir hüküm ve sonuç doğurmayacaktır.
    Bu durumda, lehine muayyen mal vasiyetinde bulunulan davacıların vasiyetnameden kaynaklanan kişisel hakka dayanarak vasiyetcinin sonradan yaptığı satışın muvazaa nedeniyle iptalini istemekte hukuki yararları vardır(Yargıtay 2.H.D. 21.11.2001 958-1035).
    Dosya kapsamından, davalının taşınmazı tapuda satın aldığı tarihte öğrenci olduğu, geliri bulunmadığı gibi eşinin de çalışmadığı tanık beyanları ile sabit olduğuna göre, mahkemece; muris muvazaası nedeniyle tapu kaydının iptali ile "vasiyetçi"...... adına tesciline karar verilmesi gerekir.
    Bundan sonra, lehine muayyen mal vasiyetinde bulunan kişilerin (davacıların), vasiyetnameden doğan kişisel haklarını usulüne göre "16.06.1986 tarihli vasiyetnamenin okunması" dosyası ile vasiyetnamenin okunup, itiraza uğramadığı veya itiraz edilmişse (vasiyetnamenin iptali veya tenkisi yönünden) itirazları reddedilerek kesinleştikten sonra TMK"nun 600.maddesi gereğince vasiyetçinin "yasal mirasçıları"na karşı taraf teşkili sağlanarak ileri sürme hakkına kavuşmuş olacaklardır.
    Bu durumda, mahkemece; muris muvazaasına dayalı olarak tapu kaydının iptali ile vasiyetçi adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi