Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6563
Karar No: 2019/3840
Karar Tarihi: 16.05.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/6563 Esas 2019/3840 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/6563 E.  ,  2019/3840 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    K A R A R

    A)Davacı İstemi;
    Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Davacının, asıl işveren olan davalı şirkete ait işyerinde alt işveren olan diğer davalının işçisi olarak kalıp çakma işinde çalıştığı sırada 24/09/2014 tarihinde çalıştığı tahta platformun çökmesi sonucu düşüp yaralandığı, bu olay nedeniyle savcılık tarafından tahkikat yapıldığı, iş kazasının meydana gelmesinde kusurun davalılarda olduğu, davacının bu olay nedeniyle malul kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 8.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    B)Davalı Cevabı;
    Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Davacının kendilerinin işçisi olmayıp diğer davalının işçisi olduğu, kusur ve sorumlulukları bulunmadığı, taleplerin zaman aşımına uğradığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... beyanda bulunmamıştır.
    C)İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
    “..Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE,
    1-Davacının maddi tazminat istemli davasının REDDİNE,
    2-7.500,00 TL manevi tazminatın 24/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,...”
    GEREKÇE
    “..Davacıya ait tıbbi evraklar celp edilmiş, meydana gelen kazaya ilişkin ... 2. Asliye ceza mahkemesinin 2015/336 esasında görülen dava dosyasının 1 örneği dosya arasına alınmış, ... dan davacıya ait sicil dosyası celp edilmiş, tanıkların beyanları alınmış, ... dan davacıya ait maluliyet evrakları ve bağlanan gelire ilişkin cetveller talep edilmiş, ancak ... ya yazılan muhtelif yazılarda davacının gelir talebinde bulunmadığından bu yönde işlem yapılamadığı bildirilmiş, davacıya 25/04/2016 tarihli celsede ... ya müracaat etmesi için 2 haftalık süre verilmiş, herhangi bir belge ibraz edilmemiş, 21/09/2016 tarihli celsede davacı vekili müvekkiline bu yönde bilgi verdiklerini beyan etmiş, yeniden ... ya yazı yazılmış, ancak ... dan böyle bir başvuru yapılmadığı bildirilmiş, yine aynı şekilde 12/04/2017 tarihli celsede bu sefer davacı tarafa iş göremezlik geliri bağlanması ve maluliyet oranının belirlenmesi için ... ya müracaat etmesi ve müracaat ettiğine dair belgeyi mahkemeye ibraz etmesi için sonuçları da belirtilen 2 haftalık kesin süre verilmiş, ayrıca davacı vekilinin talebi üzerine 12/07/2017 tarihli celsede alınan karar doğrultusunda davacı asile de bu yönde ihtaratlı yazı tebliğe çıkartılmış, ancak vekaletteki adrese çıkartılan tebligat bila şekilde iade edilmiş, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarından oluşturulan heyetten kusur raporu aldırılmıştır.
    Yapılan yargılama ve toplanan delillere dayanarak; davalılardan ... Taşıt A.Ş ye ait iş yerinde bu şirketin taşeronu olan davalı ..."un yanında işçi olarak çalışan davacının 24/09/2014 tarihinde ...azlı Sanayi Sitesinde yapılan fabrika inşaatında kalıp işinde çalışmakta iken tahta iskelenin devrilmesi sonucu 1,5 metre yüksekten düşüp dik konumdaki inşaat demirlerinin saplanması sonucu yaralandığı, bu olay nedeniyle davalı ... ve dava dışı .... ve ... davası açıldığı, ... 2. Asliye ceza mahkemesinin 2015/336-2016/413 E-K sayılı kararı ile sanık ..."un taksirle yaralamaya neden olma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, öncelikle meydana gelen olayın ... tarafından bir iş kazası olduğunun iş veren tarafından yapılan bildirim sonrası da kabul edildiği ve davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, ancak bunun yanında Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere mükerrer ödemenin önüne geçmek için kaza geçirenin ... ya müracaat etmesi maluliyet durumunun belirlenmesi ve belirlenecek sonuca göre kesinleşecek maluliyet oranı üzerinden sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanması gerektiği, bunun için davacının kuruma başvurusunun ön sorun olduğu, ancak davacı tarafa verilen sürelere ve en son verilen kesin süreye rağmen ... ya müracaat ettiğine dair herhangi bir belgeyi mahkememize sunmadığı, ... ya yazılan yazılardan da herhangi bir başvurunun bulunmadığının anlaşıldığı, davacıya 12/04/2017 tarihli celsede ... ya müracaat etmedikleri takdirde maddi tazmninat istemine ilişkin davalarından vazgeçmiş sayılacaklarının ihtar da edildiği, bu durumda davacının verilen kesin süreye rağmen ... ya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması ve maluliyet durumunun belirlenmesi için talepte bulunmadığı, gelir bağlanması için hak sahibi tarafından ... ya müracaatın gerekli ve zorunlu olduğundan davacının maddi tazminat istemli davası reddedilmiş, bununla birlikte gerek Asliye ceza dosyasındaki verilen karar ve bilirkişi raporu ve gerekse dosyamızdan aldırılan kusur raporu dikkate alındığında meydana gelen bu iş kazasında iş verenlerin yüksekte çalışan işçileri için gerekli ... tedbirlerini almadıkları, düşmeyi önleyici emniyet kemeri, branda, file ve benzeri ... ekipmanları iş sahasında oluşturmadıkları, gerekli kontrol mekanizmasını sağlamadıkları, bu sebeple davalı asıl iş veren Doğu Taşıt şirketinin olayda % 30, alt iş veren ..."un ise %40 oranında kusurlu olduklarının, müşterek kusurlarının % 70 olup, bu olay nedeniyle davacının yaralandığı, tedavi gördüğü ve doğal olarak da manevi yönden de zarara uğradığı, davacıda meydana gelen bu zararı olayda kusurlu olan davalıların karşılaması ve parasal yönden bir miktarın da alınıp davacının manevi yönden tatmin edilmesi gerekli olduğu kabul edilip, tarafların ekonomik durumu, talep edilen miktar, olay tarihi ve kusur oranı dikkate alınıp, davacı yararına aşağıdaki manevi tazminat miktarı takdir edilip hüküm kurulmuştur..”
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
    “ ..Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,..”
    GEREKÇE
    “ ..HMK"nın 341. maddesinde yer alan " istinaf başvuru dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesinin bildirilmesi ", 355. maddesinde yer alan " incelemenin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak, bölge adliye mahkemesinin kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözeteceği " ve 357. maddesinde yer alan " bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği, yeni delillere dayanılamayacağı" ve "ilk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak gösterildiği hâlde incelenmeden reddedilen veya mücbir bir sebeple gösterilmesine olanak bulunmayan delillerin bölge adliye mahkemesince incelenebileceği " hükümleri doğrultusunda istinaf başvuru dilekçesinde herhangi bir gerekçe içermeyen soyut ve yasanın amacına uygun olmayan sebepler nazara alınmaksızın gerekçeli olarak ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin hususlar inceleme konusu yapılmıştır.
    1-..."dan gelen evraklardan ve dosya kapsamından işverenin, davacı sigortalının yüksekten düşerek yaralanmasına neden olan iş kazasını Kuruma bildirdiği, sigortalıya 35 günlük geçici iş göremezlik raporu verildiği, Kurumun davacıya geçici iş göremezlik ödeneği ödediği, sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinin belirlenmesi ve gelir bağlanması için Kuruma başvuruda bulunmadığından sürekli iş göremezlik derecesinin belirlenmediği, gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır.
    Davacının yaralanmasına neden olan olayın iş kazası olduğu uyuşmazlık konusu olmayıp ..."da olayı iş kazası olarak kabul etmiştir. İş kazası sonucu zarar gören sigortalı ve hak sahipleri, Kurumca karşılanmayan maddi zararlarının tazmini için işverene ve kusurlu olan 3. kişilere karşı dava açabilirler. Bu davalarda mükerrer ödemeye ve sebepsiz zenginleşmeye neden olunmaması için Kurumca bağlanan gelirin ve ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin rücuya kabil kısmının hesaplanan zarardan indirilmesi zorunludur. Bunun içinde sigortalının Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik derecesinin belirlenmesini ve gelir bağlanmasını talep etmesi gerekmektedir. Somut olayda mahkemece, Kuruma müracaat etmesi için 2 kez süre verildiği, her ikisinde de sürenin kesin olduğunun ihtar edildiği, kesin süreye rağmen davacının maluliyet derecesinin belirlenmesi ve gelir bağlanması için Kuruma müracaat etmediği açıktır. Her ne kadar davacı vekili, tıbbi tedavi evraklarının dosyada bulunduğunu belirtmekte ise de, anılan belgelerin bulunması, yukarıda açıklanan usulde maddi zararın belirlenmesine elverişli ve yeterli değildir. Bu durumda mahkemece maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetlidir.
    2-İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri eksiksiz bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve iş güvenliği konularında alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. Yani işveren, işyerinde geniş anlamda doğmuş ve doğabilecek tüm tehlikeleri önlemek zorundadır. Bu zorunluluk sonucu olarak işyerinde, işveren tarafından tam anlamı ile geniş bir kontrol mekanizması kurulmalıdır.
    6331 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, işverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. Madde ile, işverenlere, işçi sağlığı ve iş güvenliği kavramından kapsamlı olarak, her türlü önlemi almak yanında, bir anlamda objektif özen yükümlülüğü de öngörülmektedir. Bu itibarla işverenin, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçinin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde gerekmeyeceği gibi bir düşünce ile almaktan sarfınazar etmesi kabul edilemez. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işverence alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
    Mahkemece hükme esas alınan ve kazanın meydana gelmesinde davacı sigortalının % 25, alt işveren olan davalı ... Con"un % 40, asıl işveren olan davalı şirketin %30, ceza dosyasında mahkumiyetine karar verilen dava dışı...ise %5 oranında kusurlu olduklarına ilişkin kusur raporunun, iş kazasının meydana geldiği alandan seçilen ve aynı zamanda işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanı olan bilirkişiler tarafından ve kaza tarihi itibarıyla 6331 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak düzenlendiği, gerekçeli, hüküm tesisine elverişli ve yeterli olduğu, kusur oranlarının dayanakları belirtilmek suretiyle tespit edildiği anlaşıldığından davacı sigortalının kusur oranlarına yönelik istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir.
    3-Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 47.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1996 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların ... ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşımda uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği de açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004 tarih ve 13/291-370 E.K.)
    Bununla birlikte, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların ... ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, mülga 818 sayılı yasanın 47. maddesi ile 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı yasanın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır.
    Tarafların kabul edilen kusur oranı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların ... ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, olayın oluş şekli, olay tarihi, davacının istirahatli kılındığı ve kendisine geçici iş göremezlik ödeneği ödenen süre, davacının daha fazla manevi tazminata hükmedilmesini gerektirecek derecede maluliyete uğradığını kanıtlayamaması, davalıların istinaf yoluna başvurmamaları gibi hususlar nazara alındığında davacının takdir edilen manevi tazminat miktarına yönelik istinaf nedeni de yerinde bulunmamıştır...”
    E) Davacı Temyiz Nedenleri;
    • Kazanın meydana gelmesinde davacının kusuru bulunmadığı, kusur raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını,
    • İşverenlerin gerekli ve 6331 Sayılı Kanununun 4,5,16,17. maddelerindeki iş güvenliği önlemlerini almadığı, kusur oranlarının hatalı tespit edildiğini,
    • Davacının ..."ya müracaat etmemesi nedeni ile maddi tazminat taleplerinin reddedildiği, kaza sonrasında tüm tedavi evraklarının dosyaya sunulduğu, sunulan tedavi evraklarının bilirkişilere tevdi edilmeden maddi tazminat talebinin reddedildiğini,
    • Hükmedilen manevi tazminatın yetersiz olduğu belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    Dava, sigortalının iş kazasından kaynaklı sürekli iş göremezliği iddiası ile maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, 7500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının sürekli iş göremezlik oranının kurumca tespit edilmediği anlaşılmıştır.
    ... ... Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir.
    Maluliyetin tespiti açısından davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 95. maddesidir. Anılan maddede; “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum ... Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, ... ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir.” ifadelerine yer verilmiştir.
    Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliğinin Geçici 1. maddesinde; bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce çalışma gücü kaybı, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malullüğü, harp malullüğü sonucu meslekte kazanma gücü kaybı ile erken yaşlanma durumlarının tespiti talebinde bulunan sigortalılar ve hak sahipleri için, yürürlükten kaldırılan ilgili ... ... mevzuatının 5510 sayılı Yasaya aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı, 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) ... eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda ... tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu bildirilmiş; ... Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kulunca inceleneceği ifade edilmiştir.
    Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar ... ... Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de; diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme ... Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir. ... 3. İhtisas Kurulundan alınacak rapor ile Yüksek Sağlık Kurulu Kararı arasında sürekli iş göremezlik oranına yönelik görüş ayrılığı bulunduğu takdirde çelişkinin giderilmesi için dosyanın ... 2. Üst Kuruluna gönderilerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda, davacının sürekli iş göremezlik oranının Kurumca tespit edilmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan prosedüre göre davacı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının tespit edilip edilmediğini ... ... Kurumu"ndan sormak, tespit yapılmamış ise iş kazasına ilişkin tüm tıbbi evraklar temin edildikten sonra, davacının ... Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına müracaatının sağlanması ve usulüne uygun şekilde sürekli iş göremezliğinin tespitine ilişkin rapor alınarak kesinleştirilmesi; itiraz halinde sırasıyla ... Yüksek Sağlık Kurulu"ndan ve ... 3. İhtisas Kurulundan rapor alınması; mevcut raporlar arasında çelişki oluşması halinde ise; raporlar arasındaki çelişkinin ... Genel Kurulu"ndan rapor alınmak suretiyle giderilmesinin ardından çıkacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G) SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 16/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi