Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21322
Karar No: 2017/10233
Karar Tarihi: 15.06.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21322 Esas 2017/10233 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/21322 E.  ,  2017/10233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, fakirlik içinde muhtaç bir hayat yaşadığını, bakımı ile kızları ve damatlarının ilgilendiğini, davalı oğlunun bir katkısı olmadığını, bakım ve giderlerine katkıda bulunmayı davalının kabul etmediğini ileri sürerek, aylık 400 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davacının fakirlik içinde olmadığını, 15.000 m2 içerisinde yer alan ve içinde kayısı bahçesi de olan yer içerisinde olan kendi evinde kaldığını, yine davacının içinde kayısı ağaçları olan 80 dönüm arazisi olduğunu, taşınmazlardan elde ettiği geliri kız çocukları ile birlikte harcadığını, davacıya 2002 yılında eşinden kalan 80 dönüm taşınmazı 25.000 TL"ye sattığını, davacının dul aylığına yazılıp oradan gelen gelir ile yaşamını sürdürdüğünü, davacının ekonomik olarak bir sorunu olmadığını, davacı annesine her zaman evinde bakmak istemesine rağmen annesinin bu isteği her defasında reddettiğini, ekonomik olarak zor durumda olmasına rağmen yaptığı yardımların aralarının iyi olmadığı kardeşleri tarafından kullanılmasından üzüntü duyduğunu, annesinin diğer çocukları tarafından bu davayı açmaya zorlandığını, annesinin kendi yanında yaşamak istemesi halinde ekonomik durumu iyi olmamasına rağmen evinin her zaman kendisine açık olduğunu, açılan davanın iyiniyetten yoksun olduğunu, davacının her türlü ihtiyacını diğer çocukları dışında kendisi tarafından karşılanmasını istediğinin ortada olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacıya bakmakla sadece davalının bulunmadığını, insani olarak diğer çocuklarının da davacıya bakmakla yükümlü olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak, davacı lehine nafakaya hükmedilmesi gerekmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    TMK’ nun 364. maddesine göre; “Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.”
    Yine aynı kanunun 365. maddesinin 2. fıkrasında ; “Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.” düzenlemesi ye almıştır.
    Hukuk Genel Kurulunun 7.6.1998 gün, 1998/656;688 sayılı ilamında da; ":...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür ( eğitim ) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların" yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
    Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.
    Kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, yasa maddesinde sayılı kişilerden yardım nafakası isteyebilir. Ne varki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın nafaka isteyenin geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliri ile orantılı olacak şekilde TMK 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.
    Somut olayda, davacının davalı dışında 6 çocuğu daha olduğu nazara alındığında, mahkemeninde kabulünde olduğu gibi dava dışı bu çocuklarının da davacıya bakmakla yükümlü oldukları açıktır. Ne varki bu durum, davalının yukarıda da açıklandığı üzere kanuni ödev olan yardım nafakası yüklümlülüğünden sorumlu tutulmamasına gerekçe oluşturmaz.
    Hal böyle olunca, mahkemece; davacının diğer çocuklarının da ekonomik ve sosyal durumları araştırılıp, dava dışı bu çocukların da davacıya bakmakla yükümlü oldukları dikkate alınarak, nafakanın niteliği, tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına göre, davacı tarafın geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme neticesinde yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmemiş, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi