3. Hukuk Dairesi 2017/2105 E. , 2017/10254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, Taraflar arasında 15.05.2008 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu ancak davalının müvekkiline yazılı bir ihtarda bulunmadan taşınmazı tahliye ettiği gibi, kiralanan taşınmaza ait anahtarı da müvekkiline teslim etmediğini, müvekkilinin haricen kiralanan taşınmazın terk edilerek tahliye edildiği bilgisine ulaşarak tespit davası açtığını, Kartal 4. SHM"nin 2010/133 D.İş sayılı dosyası kapsamında yapılan keşif ile 14.06.2010 tarihinde kiralanan taşınmazın tahliye edilerek ve boş olarak terk edildiğinin tespit edildiğini ;Davalı kiracının , tespit tarihi olan 14.06.2010 tarihine kadar taşınmazı tahliye edip anahtarı müvekkiline teslim etmediği gibi kira parasını da ödemediğini bu itibarla ödenmeyen 2009 yılı Ağustos ila 2010 yılı Mayıs aylarına ait kira bedelinin ve bu kira bedeline kira sözleşmesi gereğince işleyen aylık % 3 faizi ile birlikte davalıdan tahsili için Ümraniye 3. İcra Müdürlüğü"nün 2011/5540 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalı borçlu aleyhine alacağın % 40"ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili,müvekkilinin keşide ettiği 16.09.2009 tarihli ihtarname ile davacıya, sözleşmeye konu mecurun 03.09.2009 tarihinde tahliye edildiğini , mecurun anahtarının davacıya teslim edilmek istendiğini ancak teslimden imtina edilmesi nedeniyle anahtarın mecurun bulunduğu Sancaktepe adresine bırakıldığını ihtar etmek suretiyle tevdi yeri tayin edildiğini, işbu ihtarnamenin davacıya 24.09.2009 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı müvekkilinin sözleşmenin feshi tarihi olan 03.09.2009 tarihine kadar olan tüm kira borcunu eksiksiz ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile Ümraniye 3. İcra Müdürlüğü"nün 2011/5540 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 32.761,30 TL üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında 15.02.2008 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin ""Hususi Şartlar"" başlıklı bölümünün 6. maddesinde "" Kira sözleşmesinin süresi içinde kiracı 3 ay önceden bildirimde bulunarak mecuru her zaman için tahliye edebilir. " düzenlemesi mevcut olup bu düzenleme ile 3 ay önceden ihtarda bulunmak koşuluyla davalı kiracının herhangi bir zamanda kiralananı tahliye edebileceği öngörülmüş ise de dosya kapsamından kiralanana ait anahtarın davalı tarafından davacıya, aranan yazılı şekil şartı ile ya da Notere Emanet Teslim Tutanağı ile veyahut da Mahkemece tevdi mahalli tayin ettirmek suretiyle teslim edilmediği anlaşılmaktadır. Anahtar teslimi usulüne uygun yapılmadığından tahliye tarihinin , davacı tarafından delil tespitine ilişkin Kartal 4. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/133 D.İş dosyası kapsamında yaptırılan keşif tarihi olan 11.06.2010 olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, davacı tarafından başlatılan davaya dayanak Ümraniye 3. İcra Müdürlüğü"nün 2011/5540 Esas sayılı 25.04.2011 tarihli icra takibinde istenen 2009 yılı Ağustos ayı ila 2010 yılı Mayıs aylarına ait kira bedelleri tahliye tarihinden öncesine ait bulunduğundan davalı kiracının işbu kira bedellerini ödemesi gerektiği ve taraflar tacir olduğundan sözleşmenin hususi şartlara ilişkin 2. maddesinde düzenlenen sözleşme faizinin geçerli olup tarafları bağladığı da nazara alınarak hesaplama yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz talebinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine HUMK"nun 440 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.