16. Hukuk Dairesi 2016/17119 E. , 2020/1994 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "tarafların tutunduğu vergi kaydının gayri sabit sınırlı olması nedeniyle miktarı ile geçerli olduğu açıklanarak, kayıt miktar fazlası yönünden zilyetlikle iktisap koşullarının davalılar lehine gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, davalılardan ...’ın davayı kabul etmesi nedeniyle çekişmeli 2093 parsel sayılı taşınmazda ...adına kayıtlı 3/20 payın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı taraf yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yetersizdir. Mahkemece bozma ilamına uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin eksiksiz olarak yerine getirilmesi zaruridir. Tarafların tutundukları 1937 tarih ve 793 sayılı vergi kaydının çekişmeli 2093 sayılı parsel ile bu parselden ifraz edilen 2092 sayılı taşınmaza ait olduğu ve mera sınırı itibariyle miktarı ile geçerli olduğu dosya kapsamı ile anlaşılmakta olup, bu husus hükmüne uyulan bozma ilamında da vurgulanmıştır. Bozma ilamında, vergi kaydının miktar fazlası kısımları yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi uyarınca araştırma yapılması hususuna işaret edilmesine rağmen, bu doğrultuda bilimsel veri içermeyen, taşınmazın kullanım durumunu ve toprak yapısını açıklama bakımından yetersiz, denetime elverişli olmayan zirai bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş, kaydın doğu sınırında okunan meranın taşınmazın güneyinde bulunan ve orman olması nedeniyle tescil harici bırakılan taşınmazda kalıp kalmadığı belirlenmemiş ve yöntemince mera ve orman araştırması da yapılmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, orman kadastrosu yapılmış ise buna ilişkin tüm tutanaklar ile haritası, temin edilebilen en eski tarihli stereoskopik hava fotoğrafları, eski tarihli memleket haritası ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip dosya tamamlandıktan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köy ve komşu köyde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, orman mühendisi bilirkişisi, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yapılacak keşifte; usulünce mera, orman ve zilyetlik araştırması yapılmalı, bu kapsamda, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera yada orman olup olmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; taşınmazın görüntüsü ve mera yada orman ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki Mahkeme hakiminin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; ziraat mühendisi ile orman mühendisinden oluşan bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera yada orman parsellerinden ne şekilde ayrıldığını, arada ayırıcı nitelikte bir unsur bulunup bulunmadığını, mera yada orman parselinin devamı niteliğinde olup olmadığını açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanına tevdi edilerek taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının, zilyetliğine ne zaman başlanıldığının ve orman yada mera görünümünde olup olmadığının belirlenmesine çalışılmalı; teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan hususlar göz önüne alınmaksızın eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.