20. Hukuk Dairesi 2015/3959 E. , 2015/11072 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 17.11.2009 tarihli dava dilekçesinde ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan ekli krokide işaretlenmiş yaklaşık 116,778 m² büyüklüğündeki tarla vasıflı yerin kendisine ait 69 parsel sayılı yerle birlikte yaklaşık 40 yıldır müvekkili tarafından tasarruf edildiğini ve onun zilyetliğinde olduğunu belirterek, bu yerin müvekkili adına tescili istemiyle dava açmış; müdahil davacı 23.02.2010 tarihli dilekçesi ile dava konusu yerin kadastro paftasında yol olarak bırakıldığı için davacının davasının reddine, yerin yol olarak sınırlandırılmasına karar verilmesini talep etmiş, davalı Hazine vekili de son celsede yerin Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine; davalı Hazine vekilinin tescil talebinin kabulü ile fen bilirkişileri ... Ay ve ... Özçetinkaya"nın 09/05/2011 hakim havale tarihli krokilerinde (B) harfi ile gösterilen 116,78 m²"lik alanın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapusuz olan taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 19.08.1997 tarihinde kesinleşmiş orman kadastro çalışması ve 2/B uygulama çalışması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 14.04.1973 tarinde kesinlemiş, dava konusu taşınmaz boşluk olduğu için kadastro harici bırakılmıştır.
Mahkemece davacının davasının reddi ile davalı Hazinenin tescil talebi kabul edilerek karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme ile alınan orman bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava konusu taşınmazın kesinleşen tahdit sınırı dışında kaldığı anlaşıldığından mahkemece, en eski tarihli ve dava tarihinden 20 yıl öncesine (1980 ve 1990lı yıllara ait) ait memleket haritası, hava fotoğrafı ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip önceki bilirkişiler dışında halen ... ... Bakanlığı (... ... İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ile hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yapacak jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi ve bir fen elemanı ve bir ziraat mühendisi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, getirtilecek harita ve fotoğraflar, çekişmeli taşınmazla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 1/6/1988 gün ve 31/13 E. K.; 14/3/1989 gün ve 35/13 E. K. ve 13/6/1989 gün ve 7/25 E. K. sayılı kararlarıyla iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14.maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazın kesin ve gerçek eğimi belirlenmeli, keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritasıyla irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ölçeğinin kadastro paftası ölçeğine (kadastro paftası yok ise, çekişmeli taşınmazın ölçekli krokisi), yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma (Medenî Kanunun 713. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 14. ve 17. maddelerindeki) koşulların araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, yapılacak keşifte 1980-1990 yılları arasındaki hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, taşınmazların toprak yapısı incelenmeli, çekişmeli taşınmazın fiili durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı, imar ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tespiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı, tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları HMK’nın 259. ve 261. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ihya ve zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı, toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ..."nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/11/2015 günü oy birliği ile karar verildi.