Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16502
Karar No: 2017/10316
Karar Tarihi: 15.06.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/16502 Esas 2017/10316 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/16502 E.  ,  2017/10316 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili; davacı müvekkilinin davalı ile bir akrabasına aldıkları halk otobüsü nedeni ile tanıştıklarını, davalının bir süre sonra müvekkiline Silivri ilçesinde bir evi olduğunu ve onu da satacağını söylediğini, müvekkilini bu yerin alınması noktasında razı ettiğini, müvekkilinin davalıya akrabalarının aldığı halk otobüsü için yaptığı ödemelerin dışında Türkiye İş Bankası aracılığı ile 11.11.2008 tarihinde 79.685 TL ile ...e 10.600 TL "yi yani toplam 90.000TL"yi bu ev için gönderdiğini, yine bu evin birkaç taksiti de müvekkili tarafından ödendikten sonra müvekkilinin bu evi almaktan vazgeçerek davalıdan ev için gönderdiği paraları geri istediğini, ancak davalının parayı vermediğini, müvekkili ve kardeşi Mehmet"in davalıya başka paralar da gönderdiğini fakat tam olarak ne kadar para gönderdiğini bilmediğini, gönderilen paraların bir kısmının müvekkilinin akrabalarının davalıdan aldığı halk otobüsü dolayısıyla gönderildiğini, 90.000TL "nin ise davalının eşi ...n üzerine kayıtlı evin alımı adına gönderildiğini ileri sürerek davalıya gönderilen 90.000,00TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davalı müvekkilinin eşi ...n üzerine kayıtlı olan...plaka nolu otobüsün önce 1/2"sini hattı ile birlikte davacının yengesine, kalan yarısını ise davacının kayın validesine devrettiğini, davacı tarafın bu satışların bir kısım bedelini peyder pey ödediklerini, her bir ödemeyi, ailenin başkaca ferdinin yaptığını, davalının evinin tapusunu ise davacıya değil yine akrabası ..."a 25.000TL peşin ve 3.012 TL"lik 59 taksit yatırıldıktan sonra vermeyi vaad ettiğini, fakat davacı tarafın peşin parayı ödemediği gibi bir taksit dışında herhangi bir ödeme de yapmadığını, bu nedenle de müvekkilinin tapuyu devretmediğini, müvekkilinin sebepsiz zenginleştiği iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 86.836,73 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11.12.2015 tarih ve 2015/14629 Esas- 2015/20121 Karar sayılı ilamıyla “...Somut olaya gelince; davacı, davalıdan satın almak istediği ev için 90.000 TL ödediğini öne sürerek, anılan bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsilini istemiş, ödeme tarihinden dava tarihine kadar olan sürede işlemiş faiz talep etmemiştir. Mahkemece, dava konusu ev için davacının davalı tarafa 79.685,00 TL ödediği, bu paranın gönderildiği tarihten dava tarihine kadar işlemiş yasal faizi de 7.151,73 TL olmak üzere toplam 86.836,73 TL alacaklı olduğu belirtilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan hukuki olgu dikkate alındığında, talep olmamasına rağmen, "ödeme tarihinden dava tarihine kadar olan sürede işlemiş faize" de hükmedilerek talep aşımı suretiyle alacağın tahsiline karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçeleriyle bozulmuştur
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacının davalı adına yaptığı herhangi bir alışverişe veya borca dayanmayan para transferinin İş Bankası aracılığı ile gönderilen 11.11.2008 tarihli 79.685,00-TL"den ibaret olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 79.685,00-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava, harici satım sözleşmesi nedeniyle, davacı tarafından davalıya ödendiği ileri sürülen satım bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
    TMK 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir.
    Yargıtay"ın yerleşik görüşüne göre, Türk Borçlar Kanunu"nun 555 vd. (Borçlar Kanunu"nun 457 vd.) maddelerinde düzenlenen havale, hukuksal nitelikçe (tıpkı onun özel biçimlerinden biri niteliğindeki çek gibi) bir ödeme vasıtasıdır. Havale belgelerinde bedelin başka bir hukuki ilişki için gönderildiği belirtilmemiş ise, bu belgenin bir borcun ödendiğine dair kanıt olduğu kabul edilir. Eş söyleyişle, havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havale eden, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.
    Somut olayda; davacı taraf, davalı ile ev satışı konusunda anlaştıklarını, bunun karşılığında davalıya 90.000 TL ödeme yaptığını; ancak, davalının evin tapusunu devretmediği gibi ödediği bedeli de iade etmediğini iddia etmektedir. Davalı taraf ise, hesabına gönderilen paranın davacı ile aralarındaki otobüs hattı satışına ilişkin olduğunu belirtmiştir.
    Davacı tarafından davalı adına gönderilen paralara ait banka dekontlarından anlaşıldığı üzere, diğer havale işlemlerinde de 79.685,00-TL’lik havale işleminde de gönderilen paranın ev satışına ilişkin olduğuna dair bir açıklama bulunmamaktadır. Anılan ilkeler gereğince, açıklama bulunmayan bu ödeme yönünden de davacının iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
    Kaldı ki davacının dayandığı 18.11.2008 tarihli satış sözleşmesi, dava dışı ...n vekili davalı ... ile dava dışı ... arasında imzalanmış olmakla davacı sözleşmenin tarafı da değildir.
    O halde mahkemece ispatlanamayan davanın reddi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi