Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3704
Karar No: 2014/4250

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/3704 Esas 2014/4250 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2013/3704 E.  ,  2014/4250 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Manisa 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 06/11/2012
    NUMARASI : 2012/29-2012/599

    Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline prim, gecikme zammı ve işsizlik sigortası borçlarının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davalı Kurumca gönderilen ödeme emirlerinin zamanaşımına uğradığından bahisle iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Turgutlu 1.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/429E, 2010/11K sayılı 22.01.2010 tarihli kararı ile A.. T.."nın 15.07.2003-30.01.2006 tarihleri arasında 917 gün çalıştığının tespitine karar verildiği, kararın Dairemizce 16.05.2011 tarihinde onanarak kesinleştiği, ödeme emrinin söz konusu hizmet tespiti kararına dayandığı, buna göre; davacı hakkında 882740 sayılı evrak, 2012/10049 sayılı ödeme emri ile 2003/7.ayına ilişkin prim borcu; 884213 sayılı evrak, 2012/10050 sayılı ödeme emri ile 2004/12, 2005/1-12, 2006/1.aylarına ilişkin prim borcu; 883344 sayılı evrak, 2012/10051 sayılı ödeme emri ile 2004/11, 12; 2005/1-12 ;2006/1.aylarına ilişkin işsizlik sigortası primi borcunun tahsili için davalı Kurum tarafından takibe geçildiği, ödeme emirlerinin davacıya 15.02.2012 ve 20.01.2012 de tebliğ edildiği ve davanın süresinde açıldığı, anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık, tahsil zamanaşımı süresi ve hangi tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, 5510 sayılı Yasa"nın 93.maddesinde yer alan ve mahkeme kararı sonucunda doğan Kurumun prim ve diğer alacaklarında zamanaşımının kararın kesinleşme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağına yönelik kuralın somut olaya uygulanıp uygulanmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
    506 sayılı Yasa"nın 80.maddesinde 3917 sayılı Kanun"la yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gereği öngörülmüş; 3917 sayılı Kanun"la yapılan bu değişiklik aynı Kanun"un 8.maddesi hükmüne göre 08/12/1993 tarihinde yürürlüğe girmiş; daha sonra, 24/06/2004 tarih ve 5198 sayılı Kanun"la aynı maddede yapılan değişiklik sonucunda Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun"un 102. maddesinin de uygulanma olanağı bulunmadığı düzenlemesi getirilmiş ve düzenleme 06/07/2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda, zamanaşımı süresi bakımından 3917 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 08/12/1993 tarihinden önceki dönemle, 5198 sayılı Kanun"un yürürlüğü sonrasına ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun alacak hakkı, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Giderek, zamanaşımının başlangıç tarihi ise yine Borçlar Kanunu’nun 128. maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ve durdurulmasına ilişkin Borçlar Kanunu’nun 132. ve ardından gelen maddeleri de burada aynen geçerlidir. 08/12/1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanun"un getirdiği düzenlemenin geçerli olduğu döneme ilişkin prim ve gecikme zammı alacakları yönünden ise, 6183 sayılı Kanun"un zamanaşımına ilişkin 102. ve ardından gelen maddeleri geçerlidir. Bu yönde 102. madde hükmüne göre zamanaşımı süresi 5 yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yılbaşıdır.
    5754 sayılı Yasa"nın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasa"nın 93/2.maddesinde ise " Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Kurumun prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının Kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Kuruma intikal ettiği tarihten itibaren, zamanaşımı on yıl olarak uygulanır. Bu alacaklar için 89 uncu madde gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı, 88 inci maddede belirtilen ödeme süresinin son gününü takip eden günden itibaren uygulanır" hükmü getirilmiştir.
    Somut olayda, 5510 sayılı Yasa"nın 93/2.maddesinin zamanaşımına ilişkin hükmünün, Yasanın yürürlük tarihinden önceki hizmetlerin tespitine ilişkin davalar nedeniyle, kesinleşen tespit kararlarının primlerinin tahsil aşamasına uygulanacağı kabul edilemez. Ancak 5510 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihinden sonraki hizmetlerin tespitine ilişkin açılan davalarla ilgili olarak kesinleşmiş kararlara uygulanabilir. 5510 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihinden önce gerçekleşen hizmetlerin tespitine ilişkin kararlar nedeni ile 5510 sayılı Yasa"dan önceki mevzuatın uygulanması gerekecektir. Zira kazanılmış hak ilkesi bunu gerektirir. Bu sebeple, davacıya tebliğ edilen ödeme emirlerinden 8822740 evrak, 2012/10049 sayılı ödeme emrine konu borç, 2003/7.ayına ilişkin olduğundan 5 yıllık zamanaşıma tabi olup bu ödeme emrinin zamanaşımına uğradığı açıktır. Mahkemece, bu ödeme emrinin iptaline karar vermek gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
    O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10/03/2014 gününde çokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY
    Dava, davacıya gönderilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    Davacı aleyhine dava dışı sigortalılardan Rıfat C... tarafından açılan hizmet tespit davası sonucu 15/07/2003 - 30/01/2006 tarihleri arası dönemin hüküm altına alındığı ve bu kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesince 16/05/2011 tarihinde onanarak kesinleştiği -kesinleşen bu karar üzerine kurum tarafından tespite karar verilen döneme ilişkin olarak prim ve işsizlik sigortasına ilişkin ödeme emri düzenlenip davacıya gönderildiği ve davacı tarafça süresi içerisinde eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
    Mahkemece 5510 sayılı yasanın 93/2 maddesindeki hüküm gözetilerek kurum prim alacaklarının 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu ve verilen kararın yargıtayca onandığı tarihten itibaren zaman aşımı süresi başlayacığından bahis ile davanın reddine karar verildi görülmektedir.
    Davacı temyizi üzerine katılmadığımız dairemiz çoğunluk görüşünce;
    5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki yasal mevzuatımızda, 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde ve 6183 sayılı Kanunda prim ve diğer alacakların doğmasındaki özel durumlara göre zamanaşımı başlangıcı yönünden özel bir düzenlemenin yer almadığı, 5510 sayılı Kanunun 93. maddesinin ikinci fıkrasıyla, 506 sayılı Kanunda öngörülmeyen yeni bir düzenleme getirilerek, prim ve diğer alacakların doğmasındaki özel durumlarda zamanaşımının hangi tarihten başlayacağının belirlendiği belirgin bulunmakla, genel olarak kanunların geriye yürümemesi kuralı ve zamanaşımına ilişkin olarak 5510 sayılı Kanunda, geriye yürüyeceğine olanak veren bir düzenlemenin bulunmaması gözetildiğinde, zamanaşımı hükmü içeren anılan fıkranın geçmişe yönelik uygulanamayacağı benimsenmelidir.
    Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsil zamanaşımı, alacağın doğduğu, tahakkuk ettirildiği tarihte yürürlükte bulunan kurallara göre belirlenir denilerek mahkemece tespitine karar verilen dönemlere ait hizmet sürelerine ilişkin prim alacakları yönünden zamanaşımı süresi ve başlangıcının, primlerin ait oldukları (muaccel oldukları) dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, zamanaşımı bakımından 5510 sayılı Kanunun 93. maddesinin uygulanması gerektiği yönündeki yanılgılı değerlendirmeyle zamanaşımı süresi (10) yıl olarak benimsenerek istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek yerel mahkeme kararı bozulmuş ise de
    5510 sayılı Kanunun 93. maddesinde Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak 10 yıllık zaman aşamına tabidir şeklinde düzenleme yapılmıştır. Yasanın yürürlüğe girdiği 01/10/2008 tarihinden sonraki primler için zaman aşımı borçlar kanunundaki düzenlemeden ayrı olarak muacceliyet tarihi olmayıp ödeme dönemini takip eden yılbaşından itibaren başlayacaktır. Ancak yasada istinalar düzenlenmiştir. 5510 sayılı Kanunun 93 maddesinin 2. fıkrasına göre kurumun prim ve diğer alacakları mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise zaman aşımı süresi mahkeme kararının kesinleştirme tarihinden itibaren 10 yıl olarak uygulanacağı belirtilmiş olup bu düzenlemede kanunların geçmişe yürümesi değil derhal etkisini göstermesi söz konusudur.
    Somut olayda Kurumun alacağının doğduğu mahkeme kararlarının kesinleşme tarihinden itibaren 5510 sayılı yasanın 93/2. maddesinde görülen zaman aşımı süresi dolmamış bulunmaktadır. Kararın kesinleşitiği tarihten itibaren Kurumun davaya konu prim aslı ve geçikme zammı istenebilir konuma geldiğinden aynı mahiyetteki (Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin, 13/10/2010 tarih 2009/15819 Esas 2010/12439 Karar, 19/01/2012 tarih 2011/14384 Esas, 2012/522 Karar, 14/01/2013 tarihi 2011/6593 Esas 2013/85 Karar ve Yargıtay10. Hukuk Dairesinin 25/06/2012 Tarih 2012/13964 Esas, 2012/12303 Karar) sayılı ilamları da gözönüne alındığında Mahkeme Kararının Onanması gerektiğinden sayın çoğunluk görüşüne katılamamaktıyız.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi