MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2873 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Düşme

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık hakkında 2873 sayılı kanuna aykırılık suçundan yapılan kovuşturmada; suç tarihinin 29/01/2014 tarihli tutanağın düzenlenme tarihi olduğu, 2873 sayılı Kanun"un 21. ve TCK"nın 66/1-e maddesi gereği sanığın üzerine atılı bulunan 2873 sayılı kanuna aykırılık suçunun zamanaşımı süresinin 8 yıl olarak tutanak tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği gözetilerek, yargılamaya devamla dosya kapsamına göre esastan hüküm kurulması gerekirken, sanığın söz konusu su kuyusunu keşif tarihinden yaklaşık on yıl önce açtığı kabul edilerek, eylem tarihi itibari ile sanık hakkında; yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK" nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımı sürelerinin dolmuş olduğundan bahisle yerinde görülmeyen gerekçeye dayanılarak zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.