Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8033
Karar No: 2016/732
Karar Tarihi: 21.1.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/8033 Esas 2016/732 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/8033 E.  ,  2016/732 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıya kasko sigortalı, müvekkiline ait aracın tek taraflı kazada hasarlandığını, ihtara rağmen davalının zararı gidermediğini belirterek 10.325 TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle, 55,80 TL ihtar giderinin ihtar tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, sürücünün kim olduğunun belirlenmediğini sürücü olduğu söylenen şahsın çelişkili beyanlarda bulunduğunu, davacının olay yerinde ve alkollü olduğunu, sol bacağında aksama görüldüğünü, sürücü değişikliği yapıldığını, ispat yükünün davacıya geçtiğini talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, kasko sigorta poliçesine dayanılarak,sigortalı tarafından sigorta şirketi aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir.
    Somut olayda, 29.1.2012 tarihinde saat 00.05"te, gece saatlerinde havanın karlı, yolun ıslak ve kaygan olduğu şartlarda davacı aracı kaza yapmıştır. Davacı olay tarihinde kendisi alkollü olduğundan, aracını arkadaşı ..."ın kullandığını, araç ... yönetimindeyken kazanın meydana geldiğini ifade etmiştir. Olay yerine gelen tutanak tanıkları ..."ın yoldaki su birikintisi nedeniyle kaza yaptığını söylediğini ancak bu birikintiyi gösteremediğini, davacının olay yerinde ve alkollü olduğunu, sol bacağının aksadığını belirterek tutanağı, sürücünün tespit edilemediği yönünde tutmuşlardır. Duruşmada dinlenen tutanak tanıkları, davacının heyecanlı, ..."in sakin olduğunu, davacının yüzünün kızarıklığından ve nefesinden alkollü olduğunun anlaşıldığını, kendilerinde sürücünün davacı sigortalı olduğu yönünde kanaat oluştuğunu ifade etmişlerdir.
    Davacı zaten kendisi alkollü olduğundan aracını ..."in kullanmasına izin verdiğini beyan etmiştir. Tutanak tanıkları, tarafından sürücü olduğundan şüphelendikleri, olay yerinde bulunan davacının alkol ölçümü yapılmamıştır. Tutanak tanıklarının şüphesi ve kanaatleri dışında sürücünün davacı ... olduğuna dair belge ve bilgi mevcut değildir.
    Mal sigortaları türünden olan kasko sigorta poliçesinin teminat kapsamını belirleyen A/1.maddesine göre gerek hareket, gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında aracı ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müs...esi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına dair iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. Kasko Sigortası Genel Şartlarının 1.5 maddesi ile TTK"nun 1292/3.maddesi uyarınca, rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan rizikonun teminatı içinde imiş gibi ihbar ederse ispat külfeti yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını, ispat külfeti sigortalıya geçer.
    Kaldı ki, aracın alkollü sürücü yönetiminde iken kaza yapması halinde dahi hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışında kalmasını gerektirmez. Böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü sigortacıya düşmektedir.
    Bu ilkeler doğrultusunda somut olaya bakıldığında, rizikonun sigorta poliçesinin yürürlükte olduğu sırada meydana geldiği, kaza tutanağı, tutanak tanıkları ve davacı beyanından anlaşılmaktadır. Kazanın şoku ile davacının heyecanlı olması, sürücü olduğunu ikrar eden ..."ın yine kazanın şoku ve mahal hava şartları nedeniyle kazaya sebebiyet veren su birikintisini gösterememesi hayatın olağan koşullarına uygundur.
    Davacı sigortalının kasten ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak rizikonun gerçekleşme şeklini bildirdiği sabit olmadığı gibi, sürücünün davacı olduğu ve kazanın başka hiçbir olumsuz etken olmadan münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiği rizikonun teminat dışında kaldığı da ispat yükü kendisinde olan davalı sigortacı tarafından somut delillerle ispatlanamamıştır.
    Bu durumda mahkemece, oluşan rizikonun ve davacı aracında meydana gelen hasarın teminat kapsamında kaldığının kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21.1.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi