Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3822
Karar No: 2009/4771
Karar Tarihi: 27.4.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3822 Esas 2009/4771 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, tapuda kayıtlı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını iddia ederek tapusunun iptalini ve üzerindeki yapının yıkımını talep etmiştir. Davalılar reddi savunmuştur. Mahkeme, kayıt miktar fazlası bakımından davayı kabul ettiği ancak 3402 sayılı yasanın değişikliklerinin kesin hüküm halini almayan davalara da uygulanacağı düzenlemesine dikkat çekerek, kazanılmış hak olgusunun istisnasını teşkil edeceği gerekçesiyle davacı hazinenin tüm temyiz itirazlarını reddetmiştir. Davalıların temyiz itirazına gelince, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarih olan 25.05.1974 ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 Sayılı Yasanın 12. Maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği sabit olduğundan, davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmişlerdir. Kanun maddelerine gelince, 3402 sayılı kadastro Yasasının 16/C maddesi ve 5841 sayılı yasanın 2. ve 3. maddeleri ile eklenen geçici 10. Madde kararda yer almaktadır.
1. Hukuk Dairesi         2009/3822 E.  ,  2009/4771 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARABURUN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/03/2008
    NUMARASI : 2007/82-2008/12

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, davalılar adına tapuda kayıtlı bulunan 13 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline ve üzerindeki yapının yıkımına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Davanın kabulüne dair verilen karar Dairece “....kamu düzeniyle ilgili olup mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gereken ve 1605 sayılı yasadan kaynaklanan hak koşulunun davalıların miras bırakanı yararına gerçekleştiği nitekim çekişmeli taşınmazla aynı kök tapudan gelen komşu 14 nolu parsel hakkında açılan tapu iptal davalarında da kazanılmış hak kuralının uygulandığı anlaşılmakta olup, kayıt miktar fazlası kısım yönünden davanın kabulü gerekirken taşınmazın tamamının tapusunun iptaline karar verilmesi doğru değildir” gerekçesiyle bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tapu kaydının miktar fazlasının sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkin olup, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda kayıt miktar fazlası bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olması karar tarihi itibarıyla doğru ise de, 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı yasada bir takım değişiklikler ve ilaveler getiren 5841 sayılı yasa hükümlerinin kesin hüküm halini almayan davalara da uygulanacağı düzenlemesi ve kazanılmış hak olgusunun istisnasını teşkil edeceği gözetildiğinde kararın doğru olduğu söylenemez.O halde davacı hazinenin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Davalıların temyiz itrazlarına gelince, dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; çekişme konusu taşınınazın kadastro tespitinin 26.8.1972 tarihinde yapıldığı ve 25.05.1974 tarihinde de kesinleştiği, davanın ise 04.02.2003 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Her ne kadar nizalı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde kalan bölümü devletin hüküm ve tasarrufu altında ve kamu malı niteliğinde özel mülkiyete konu olamalacak (Anayasanın 43, 3402 Sayılı kadastro Yasasının 16/C maddesi gereğince ) yerlerden olduğu keşfen saptanmış ise de; 25.2 .. 2009 tarihinde kabul edilip 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 3402 Sayılı Yasanın 12. maddesinin 3. Fıkrasına eklenen "bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" ve 3. Maddesi ile eklenen geçici 10. Maddesinin "bu kanunun 12. maddesinin 3. fıkrası hükmü devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz hükme bağlanınamış olan davalarda dahi uygulanır" şeklindeki hükmü gözetildiğinde kadastro tespitinin kesinleştiği tarih olan 25.05.1974 ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 Sayılı Yasanın 12. Maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu sabittir.
    Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmesi için karar bozulmalıdır.
    O halde davalının temyiz ıtirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi