Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19953
Karar No: 2017/10398
Karar Tarihi: 19.06.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/19953 Esas 2017/10398 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/19953 E.  ,  2017/10398 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MARMARAEREĞLİSİ ASL. HUKUK (TÜKETİCİ)MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, Marmaraereğlisinde bulunan adına kayıtlı dairesinde 118840 nolu elektrik sayacının arızalı olduğuna dair davalı kurum görevlileri tarafından bırakılan yazıya istinaden belirtilen zaman içinde yeni sayaç takdırdığını, ardında kurum görevlilerinin yeni takılan sayaca geriye dönük olarak 281,60 TL fatura çıkarıldığını, bir yanlışlık olduğunu ifade etmek için...Ş Marmaraereğlisi şefi davalı Muharrem Yücel ile görüştüğünü, yaptığı görüşmede faturada bir yanlışlık olmadığını ve bu parayı ödemesi gerektiğinin söylendiğini, yazılı olarak da itiraz dilekçesi sunmuş olmasına rağmen bu başvurusunun da olumsuz sonuçlandığını, oysa kendisinin ve ailesinin bu evde ikamet etmediğini, zaman zaman evi havalandırmak ve temizlik amacı ile geldiğini, bu süreç devam ederken ödeme yapmadığından dolayı 30/10/2012 tarihinde davalı kurum tarafından elektriğin kesildiğini, yapılan bu yanlışlık ve usulsüzlüğün giderilmesi için hem maddi hemde manevi olarak 3,5 ay içinde çok yıprandığını, Yaşadığı yer olan ...., Marmaraereğlisine defalarca kez gidip gelirken masraflarının olduğunu ileri sürerek, yapmış olduğu masrafların ve ayrıca 5.000 TL tazminatın davalı şirketten ve davalı şirket yetkisinden tahsilini istemiştir.
    Davalı ..., davacıya ait aboneliğin bulunduğu meskende elektrik sayacının kurum görevlileri tarafından kontrol edildiğini ve sayacın arızalı olduğunun tespit edildiğini, bunun üzer,ine davacının sayacının değiştirilerek yenisinin takıldığını, arızalı olan sayaç endeks kaydetmediğinden sayacın arızalı olduğu dönem ile ilgili olarak fatura tahakkuk ettirildiğini, davacının sunmuş olduğu itiraz dilekçelerinin incelenmesi sonucunda, itirazını haklı görülerek, söz konusu faturaların iptal edildiğini ve ardında davacının elektriğinin açıldığını, davanın maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığını ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ..., yaptığı işlemlerin hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davalı ... tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 04.11.2015 tarih, 2014/21220 esas, 2015/17256 karar sayılı kararı ile, "... Hal böyle olunca; mahkemece, bu yönler gözönünde tutularak, o yerde ayrı bir

    ./..

    Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yok ise davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılacağına karar verilerek, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile, 867,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine , 4.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine; karar verilmiş, hüküm her iki davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, haksız olarak düzenlenene elektrik borcu faturası ile bu borcun ödenememesi nedeniyle yapılan elektrik kesintisi sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
    1-)Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Sıfat, davanın tarafı ile dava konusu hak arasında "hak ilişkisine dayalı bağ" dır. Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde, sıfat, dava konusu hakka ilişkindir.
    Uygulamada sıfat yerine genel olarak "husumet", davacı bakımından "aktif husumet ehliyeti", davalı bakımından "pasif husumet ehliyeti" tabirleri kullanılmaktadır.
    Somut olayda; abonelik sözleşmenin davacı ve davalı şirket (...) arasında imzalandığı ve bu aboneliğe ilişkin tüm işlemlerin, ayrı bir tüzelkişiliği bulunan davalı kurum tarafından (kurum adına) yapıldığı, diğer davalı ..."in, davalı şirketin yetkili müdürü ve temsilcisi olduğu, kurum (şirket) görevlilerince yapılan tüm işlemlerin kurum (şirket) adına yapıldığı açıktır.
    Bu durumda davalı ..."in, davacı ile davalı şirket arasından imzalanan abonelik sözleşmesinden kaynaklanan dava konusu olaya (talebe) ilişkin bireysel olarak sorumlu tutulması mümkün değildir. Davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde davalı şirket (...) ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması isabetli bulunmamıştır, bozmayı gerektirmiştir.
    2-) Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi (TBK.nun 58. md.) hükmüne göre, manevi tazminata karar verilebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24.maddesi hükmünde genel olarak açıklanan kişilik haklarına bir saldırı bulunması, hukuka aykırı fiil sonucunda kişilik haklarının zarar görmüş olması zorunludur. Malvarlığında bir zarar meydana gelmesi halinde de kişinin az veya çok üzüleceği ve manevi olarak acı çekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, malvarlığı zararları bu madde kapsamına girmemektedir. Anılan madde hükmü ile yalnızca kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan zararların giderilmesi amaçlandığından malvarlığı zarara uğrayan kişi yararına Borçlar Kanununun 49.maddesi hükmüne göre manevi tazminata hükmedilmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır.
    Somut olayda; davacının, adına tahakkuk ettirilen elektrik faturası ve bu fatura borcu nedeniyle elektriklerinin kesilmesi sonucu maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmakta ise de; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri de incelendiğinde, yapılan işlemlerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığ ve davacı yönünden manevi tazminat istem koşullarının eldeki dava bakımından oluşmadığı ve davacı lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği kuşkusuzdur.


    ../...


    Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda ifade edilen açıklamalar ve yasa hükümleri dikkate alınmak suretiyle, davacının manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    3-) Eldeki davada, davacı taraf, adına tahakkuk ettirilen elektrik faturasının iptali için birçok kez yaşadığı ilçeden, dava şirket merkezinin bulunduğu Marmaraereğlisi"ne gidip geldiğini, bu süreçte yakıt masraflarının olduğunu ileri sürerek, maddi tazminat talebinde bulunmuş ve bu iddiasına delil olarak akaryakıt firmasından alınan bir kısım "fiş" fotokopileri ile bir adet de fatura fotokopisi sunmuştur.
    Mahkemece, her ne kadar davacının sunmuş olduğu bu fiş ve fatura fotokopilerinde yazılı olan tüm (toplam) bedelin maddi tazminat olarak davacıya iadesine karar verilmiş ise de, ne şekilde alındığı, harcandığı, kullanıldığı net olmayan salt bu belgelerin, dava konusu maddi tazminat alacağının varlığının ispatı için yeterli olmadığı açıktır.
    O halde mahkemece, davacının maddi zararın tespiti açısından, dava konusu fatura borcunun iptali ve elektriğinin açılması işlemleri için makul olarak kaç kez davalı kuruma (şirket adresi gereği Marmaraereğilisi"ne) gidip gelmiş olabileceği ve bu gidiş gelişlerde yapılacak ortalama (makul) masrafın ne kadar olabileceği belirenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, salt davacının sunmuş olduğu fotokopi niteliğindeki belgelere itibar edierek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi