Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2154
Karar No: 2022/5758
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2154 Esas 2022/5758 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, sahibi olduğu minibüsün kapasitesinin artırılması sonucu özel halk otobüsü işletmecilerinin zararına karşılık olarak davalı kooperatife 38.100 TL'lik bono vermiş ancak daha sonra bu protokollerin yenilenmesiyle birlikte artık sözleşmenin devamının mümkün olmadığını ileri sürerek sözleşmenin feshine ve bononun geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının sözleşmenin yasa hükmü ve yetkili kurumun emri ile ortadan kalkmış olması nedeniyle sözleşmenin feshine ilişkin talebinin haklı olmadığına karar vermiştir. Davacının tüm temyiz itirazları ise yerinde bulunmamıştır. Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu m.114, m.126, m.138.
11. Hukuk Dairesi         2021/2154 E.  ,  2022/5758 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 29.12.2020 tarih ve 2014/571 E. - 2020/186 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin tahditli plaka sınıfına giren “M” plakalı minibüs sahibi olduğunu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Kurulu tarafından 26/10/2007 tarihinde “M” seri plakalı 14+1 oturma kapasiteli minibüslerin yerine 18+9 yolcu kapasiteli otobüslere geçilme kararı alındığını, bu karar sonrasında aralarında müvekkilinin de bulunduğu “M” plaka sahibi araçla sahiplerinin büyük çoğunluğunun 14+1 kapasiteli araçlarını değiştirmek ve 18+1 kapasiteli otobüs almak zorunda kaldıklarını, yeni araçlar ile davalı kooperatif üyeleri tarafından işletilen halk otobüsleri ile aynı anda toplu taşıma hizmeti vermeye başladıklarını, 2007 tarihli UKOME kararının idari yargıda iptali üzerine ortaya çıkan uyuşmazlıklar neticesinde, minübüslerin kapasite artırımı yapmış olması sonucu özel halk otobüslerinin görmüş olduğu zarara karşılık 72 adet minibüsün mülkiyetinin ya da buna denk gelen bedelin davalı kooperatife geçirilmesi benimsenerek müvekkilinin de üyesi olduğu Antalya Minibüsleri Esnaf Odası ile SS 21 No'lu Özel Halk Otobüsleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi arasında bir kısım protokoller imzalandığını, bu protokoller çerçevesinde müvekkili tarafından keşide edilen 38.100,00 TL’lik bononun davalı gerçek kişiye intikal ettiğini ve bono bedelinin ödenerek bononun geri alındığını, ancak bu protokollerden sonra alınan 2012 tarihli UKOME kararı ile araçlarda yeni bir oturma kapasitesi belirlendiği daha önce 18+1 kapasiteli olan araçların yine 15+1 kapasiteye dönüştürüldüğü, böylelikle minübüsçülerin kapasite artırımı 1 koltukla sınırlı kalarak kapasite artırımı nedeniyle halk otobüsü işletmecisi davalıların daha önce iddia ettiği zarar durumunun artık söz konusu olmadığını, davacının bono vermesine sebep sözleşmenin yasa hükmü ve yetkili kurumun emri ile ortadan kalkmış olması nedeniyle sözleşmenin devamının müvekkili açısından imkansız hale geldiğini, kooperatif ve üyelerinin protokollerde kararlaştırılan edimlerini yerine getirmediklerini ileri sürerek sözleşmenin feshine ve 38.100,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili; UKOME'nin kararı ile minibüslerin yolcu kapasitelerinin arttırıldığını ve bu nedenle otobüs sahiplerinin zarara uğradığını, bu kapsamda oluşan zararın tazmini amacıyla minibüs sahiplerince bonolar keşide edilerek verildiğini, UKOME kararı iptal edilmiş ise de taraflar ve belediyenin mevcut düzeni devam ettirdiğini, davacı ve diğer minibüsçülerin 18+1+9 kapasiteli otobüslerle çalışmaya, yani haksız kazanç sağlamaya devam ettiklerini, taraflar arasında imzalanan resmi protokollerle de otobüs ve minibüs esnafının tek çatı altında toplandığını, davacının ödeme yaptığı bedelle ilgili olarak genel kurulda ve daha öncesinde itirazda bulunmadığını, sebepsiz zenginleşme çabasında olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından bononun UKOME'nin 26/10/2007 tarihli, davacının kullandığı 14+1 kapasiteli minibüsün 18+1+9 kapasiteli AB plakalı otobüsle değiştirilmesinden dolayı kapasite artışının aynı sektördeki otobüs esnafı aleyhine olması sebebiyle otobüs esnafının zararının karşılanması için verilmiş olduğu, UKOME'nin 26/10/2007 tarihli 2007/10 - 170 sayılı kararı, idare mahkemesince iptal edilse dahi davacının 18+1+9 yolcu kapasiteli AB plaka ile çalışmaya başladığı ve davanın açıldığı 2013 yılına kadar bu kapasiteyle çalışmaya devam ettiği, davacının dava konusu olan 38.100,00 TL bedelli bononun bedelsiz kaldığı, bononun düzenlenme sebebinin ortadan kalktığı, davalının sebepsiz zenginleştiği iddiasının yerinde olmadığı, UKOME’nin 26.10.2007 tarihli ve 2007/10-170 sayılı kararının iptalinden sonra dahi Antalya Minibüsleri Esnaf Odası’nın üyeleri tarafından kişi başı 38.100,00TL’nin özel halk otobüsleri sahiplerine senet karşılığı ödenmeye devam edildiği, senetlerin geri alındığı, daha sonra senetlerin bedelsiz kaldığından bahisle bir kısım istirdat davalarının açıldığı, UKOME’nin anılan kararı iptal edilmesine rağmen UKOME tarafından alınan yeni kararlar doğrultusunda eski uygulamanın fiilen devam ettirildiği ve davacının artırılmış kapasiteli araç ile aynı şekilde çalıştığı hususlarının taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı, UKOME’nin iptale konu kararı sonrasında minibüsçü esnafının kapasitesi artırılmış araçlarla çalışmaya başlamasının özel halk otobüsü sahiplerinin zararına yol açtığı ve bu nedenle davacı tarafından da 38.100,00TL’nin özel halk otobüsü sahiplerinin uğradığı zarar için verildiği gözetildiğinde özel halk otobüsü sahiplerinden bazılarının idari davalardan feragat edip etmemesinin dava konusu uyuşmazlık için bir anlam ifade etmediği, davacı tarafından davalıya yapılan kazandırmanın temelini UKOME’nin iptal edilen 26.10.2007 tarihli ve 2007/10-170 sayılı kararı değil davalının uğradığı zararın oluşturduğu, zira UKOME kararı iptal edilmesine rağmen UKOME’nin aldığı yeni kararlar doğrultusunda eski uygulama devam ettirildiğinden kazandırmaya konu hukuki sebebin ortadan kalkmış olmasından bahsedilemeyeceği ve sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığı, davacı taraf sözleşmenin davalı tarafın davalardan feragat etmemesi sebebi ile temerrüde düştüğü gerekçesi ile feshinin gerektiğini belirtmişse de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararında belirtildiği üzere “UKOME’nin iptale konu kararı sonrasında minibüsçü esnafının kapasitesi artırılmış araçlarla çalışmaya başlamasının özel halk otobüsü sahiplerinin zararına yol açtığı ve bu nedenle davacı tarafından da 38.100,00TL’nin özel halk otobüsü sahiplerinin uğradığı zarar için verildiği gözetildiğinde özel halk otobüsü sahiplerinden bazılarının idari davalardan feragat edip etmemesinin dava konusu uyuşmazlık için bir anlam ifade etmediği, UKOME kararı iptal edilmesine rağmen UKOME’nin aldığı yeni kararlar doğrultusunda eski uygulama devam ettirildiğinden kazandırmaya konu hukuki sebep ortadan kalkmış olmadığından davalının sebepsiz zenginleştiği iddiasının yerinde olmadığı, davacının feshi istenen sözleşmede taraf sıfatı bulunmadığından sözleşmenin iptalini istemekte hukuki yararı da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 12/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi