20. Hukuk Dairesi 2015/6300 E. , 2015/11275 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2012
NUMARASI : 2011/492-2012/252
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 20/09/2011 tarihli dava dilekçesi ile, müvekkilinin murisi Sait Paşa"ya ait Mayıs 1305 tarih 56 numaralı tapu kapsamında kalan taşınmazın 1947 yılında 4785 sayılı Kanun gereği bedel ödenmeksizin devletleştirildiğini ve 358 Hektar yüzölçümüyle Temmuz 1947 tarih 41 numaralı tapu kapsamına alındığını, daha sonra 1958 yılında yapılan kadastroda Beykoz, Çubuklu Mahallesi 184 ada 7 ((887491 m²) ve 186 ada 3 (462810 m²) parsel olarak orman vasfıyla Hazine adına tescil edildiğini, daha sonra 1987 yılında yapılan 2/B uygulamaları ile 184 ada 7 sayılı parselin de imar ve ifraz işlemlerine konu edilerek bir çok parsele bölündüğünü, ancak 2/B uygulamasının dava edildiğini ve hala kesinleşmediğini bildirerek, 184 ada 7 sayılı parselin (887.492 m²) ifrazı ile oluşan 781 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına kayıtlı tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, keşif yapılmaksızın dayanılan eski tarihli tapu kaydının 4785 sayılı Kanun karşısında yasal değerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman kadastrosu 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1940 yılında yapılmış, 29.06.1940 tarihinde ilân edilerek 29.09.1940 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra 04.02.1981 tarihinde ilân edilen 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ile 1987 yılında yapılıp 07.03.1988 tarihinde ilân edilen 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
Çekişmeli taşınmazın geldisi olan, Çubuklu Mahallesi 184 ada 7 parsel sayılı 887.491 m² yüzölçümlü taşınmaz yörede 1958 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu sırasında, orman kadastrosunun kesinleşmesiyle Hazine adına oluşturulan Temmuz 1947 tarih 41 nolu tapu kaydı revizyon gösterilerek orman niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra bir bölümü 1981 yılında 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ile bir bölümü de 1987 yılında 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Çekişmeli taşınmaz LXIII sayılı 2. madde poligonu içinde olup, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler Beykoz Belediye Meclisinin 23.03.1987 gün ve 16 sayılı kararı ile onanan Rüzgarlıbahçe Islah İmar Planı kapsamında 2981/3290 sayılı Kanun hükümlerine göre 184 ada 13, 14, 15, 16 ve 17 sayılı parsellere ifraz edilerek, çekişmeli taşınmazın da içinde bulunduğu 184 ada 13 parsel Hazine; 184 ada 14, 15, 16 ve 17 sayılı parseller B.. B.. adına tescil edilmiştir. B.. B.. adına tescil edilen parseller daha sonra yeniden ifraz ve tevhit işlemine tabi tutularak çok sayıda ada ve parsellere ayrılmıştır.
Davacının dayandığı Nisan 1305 tarih 56 numaralı tapu kaydının cinsi “Çubuklu Caddesinden 73 nolu Sahilhaneye tâbi Yazıcı Mehmet Efendi Çiftliği demekle arif ve 10 kil tohumu istiab eder tarla ve bağ tarla ve Mahmudoğlu tarlalarını havi bir bap çiftlik”, sınırları; “Bir tarafı Kavacık tarlası ve ittisalinde iki çeşmeden Kanlıca Merası Hendeği ile dere ve andan sırt ve andan Emlaki Humayun sınırı ile dik aşağı dereye ve andan kör dereye ve andan baş yukarı sırtta olan nişan taşına ve andan dik aşağı Kirazlı derenin tahtında Arabacı bahçesinin tarlaları sınırı ile Mahmutoğlu deresinin tahtında set üstünden geçip Arabacı bahçesi sınırı ile Katırcı yolu ile başyukarı sırtta kebir Çatalkayaya ve andan Dedeoğlu merası sınır ile Çavuşbaşı sınırına ve andan tarikiam ile yeni çeşmeye müntehi bahçe ve çayır ve arazi ve tarla ve yine harici ez hududu Kirazlı tarlası demekle meşhur yeni çeşme karşısında bazen Ali tarlası ve bazen Esat tarlası ve bir tarafı Kanlıca caddesi ve bir tarafı Çubuklu Caddesi”, maliki “Sadri Esbak Müşarunileyh Sait Paşa Hazretleri" Nev-i "Sultan Mahmut Han Sani Hazretleri Vakfı mülhakatından Cami Endorun Vakfı” olup, miktarı belli değildir. Orman kadastrosu sırasında tapu ibraz edilmediği gibi o tarihte üzerindeki bitki örtüsünün orman olması nedeniyle orman niteliği ile Hazine adına sınırlandırılıp, Temmuz 1947 tarih 41 numarada "Mahmut oğlu Sait Paşa" ve "Yetimoğlu Ormanları" ismi ile Hazine adına tescil edilmiştir. Ormana verilen "Sait Paşa" isminin davacı miras bırakanına ait olması, davacıya bir hak sağlamayacağı ve bu ormanın Sait Paşaya ait olduğunu göstermeyeceği gibi, Anayasanın 169 ve 170. maddelerinin koruyuculuğu altında olan orman ve orman rejimi dışına çıkarılan kamu malı niteliğindeki taşınmazlar imar uygulamasına tâbi tutulamaz. Keza, 3194 sayılı İmar Kanunu ve 2981/3290 sayılı Kanunlarda orman alanlarının ve 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarılan alanların imar uygulamasına açılacağı konusunda bir hüküm bulunmadığı gibi, sözü edilen yasalar bu tür arazilerin imar uygulamasına tâbi tutulmasını da yasaklamıştır. İdari mercilerin yasadan kaynaklanan bir yetkileri olmadan aldıkları kararlar yok hükmünde olup, buna dayanılarak yapılan tesciller de yolsuz tescil hükmündedir.
Ancak; dairenin 14/09/2014 günlü geri çevirme kararı ile dosyaya getirtilen belgelerin incelenmesinden, çekişmeli taşınmazın geldisi olan 184 ada 7 (13) parsele ilişkin olarak; davacının ve diğer ifraz parselleri maliklerinin müdahil; Hazine ve Orman Yönetiminin de taraf olduğu Beykoz Kadastro Mahkemesinin 1988/34, bununla birleşen 1988/37 ve 1989/11 (eski esası 1984/104) sayılı aplikasyona itiraz davalarının halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. İster ilk orman tahdit hattının yanlış aplike edildiği; isterse 2/B"ye ayrılma koşullarının bulunmadığı iddiasıyla açılmış olsun, aplikasyona itiraz davalarının sonucu eldeki davayı etkileyebilecek mahiyette olduğu halde, mahkemece dava sonuçları beklenmeden karar verilmiştir. O halde mahkemece, davacının da müdahil olduğu davaların sonuçları beklenmeli, bundan sonra yukarıda açıklanan hususlar da gözönünde bulundurulmak suretiyle karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/11/2015 günü oy birliği ile karar verildi.