Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/548
Karar No: 2009/4848
Karar Tarihi: 28.4.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/548 Esas 2009/4848 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, annesinin yaptığı temliklerin ve satış vaadi sözleşmelerinin muvazaalı olduğunu iddia ederek, tapu iptali ve tenkis istemiştir. Davalılar ise davanın reddedilmesini savunmuştur. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, gerekçeli kararda dava konusu olmayan bir taşınmaz hakkında hüküm kurulmuş ve kısa karara çelişkili bir gerekçe yazılmıştır. Bu nedenle karar, HUMK'nun 428. maddesi gereğince bozulmuştur. Gerekli kanun maddeleri HUMK'nun 376, 388, 389 ve 428. maddeleridir.
1. Hukuk Dairesi         2009/548 E.  ,  2009/4848 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 25/12/2007
    NUMARASI : 2007/165-2007/544

    Taraflar arasında  birleştirilerek görülen davada;    
    Davacı, miras bırakan annesinin yaptığı temliklerin ve satış vaadi sözleşmelerinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek sözleşmelerin iptaline ve tapu iptali tescile olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.                                     
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Davanın kabulüne, karşı davanın reddine ilişkin mahkeme kararı Dairece, "yalnızca 33 sayılı parseldeki 1 numaralı bağımsız bölüm yönünden eksik soruşturma nedeniyle" bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak tamamlanan soruşturma sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.                                                                             
    Karar, taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.4.2009 Salı günü saat  9.15. de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
     Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil,olmazsa tenkis ve satış vaadi sözleşmesinin iptali; karşı dava ise satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali-tescil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere, tarafların tüm delilleri toplanıp tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. 
    Ne var ki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.           
    İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren, tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur.
    Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ve HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz. 
    Somut olayda, değinilen ilke ve yasa hükümleri göz ardı edilerek kısa kararda davanın kabulüne karar verildiği halde gerekçeli kararda, dava konusu olmayan ve taraflarla ilgisi bulunmayan bir taşınmaz hakkında hüküm kurulması ve bu şekilde kısa karara çelişkili biçimde gerekçeli karar yazılması doğru değildir.
    Hal böyle olunca, l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
     Tarafların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi