Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6935
Karar No: 2015/13065
Karar Tarihi: 03.11.2015

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/6935 Esas 2015/13065 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/6935 E.  ,  2015/13065 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ANTALYA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2014
NUMARASI : 2011/258-2014/467

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden S.. K.., N.. K.. ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat M. A. geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Yeşilkaraman Köyü çalışma alanında bulunan 260 ada 320 ve 321 parsel sayılı 10.678,49 ve 28.099,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesinde 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 1998 yılından beri S. evlatları E., R., A. R., C. ve F. K."nun kullanımında olduğu belirtilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar M.. K.. ve arkadaşları miras yoluyla gelen hakka, bağışlamaya dayalı olarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı S.. Ö.."ün aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle, diğer davacılar ve müdahilin sübut bulmadığından davalarının reddine çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ile müdahil davacı tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Davacı S.. Ö.."ün temyiz talebi yönüyle; davacı S.. Ö.. diğer davacılar ile birlikte miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak dava açtığı, taşınmazların kök muris A. ."dan kaldığının öne sürüldüğü, kök murisin kızı A. Ö."ün halen sağ olup dava açma yetkisinin adı geçene ait olduğu, davacı S.. Ö.."ün annesinin payı için dava açma hakkının bulunmadığına, diğer bir anlatımla davacı S.. Ö.."ün taraf sıfatının bulunmamasına göre temyiz inceleme isteminin REDDİNE,
2- S.. K.. ve arkadaşları vekili ile N.. K.."ın temyiz itirazlarına gelince; mahkemece çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi A. Y."dan kaldığı, davalı tarafın murisin ölüm tarihinden tespitin yapıldığı tarihe kadar bir insan ömrünü aşar kullanımlarının bulunduğu, davacı tarafın 2009 yılından sonra sahiplenmeye çalıştığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi varılan sonuç dahi dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yer tarafların kök murisi A. Y."dan kaldığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Esasen bu yön mahkemenin de kabulündedir. Uyuşmazlık taşınmazların mirasçılar arasında usulüne uygun şekilde taksim edilip edilmediği, edilmiş ise kimin hangi taşınmazı ne zamandan beri nasıl kullandığı noktasında toplanmaktadır. Davacılar dava dilekçelerinde murisin 2/B kapsamında kalan taşınmazlar dışındaki diğer taşınmazların erkek çocuklar tarafından paylaşıldığını, herkesin kendisine ait yeri kullandığını, kadastro sırasında da kullanım durumuna göre tespitlerin yapıldığını ancak murisin kızları F. ve A. ile üvey evlat İbrahim"e ise dava konusu taşınmazların bulunduğu tapusuz olan 2/B kapsamında kalan taşınmazlardan verildiğini, buna dayanarak yaklaşık 16 dönümünün kendilerince (kök murisin kızları F. K. ve A. Ö."ün) kullanımında olduğunu öne sürerek dava açmışlardır. Taşınmaz başında yapılan keşifte davacı ve davalı tarafın bir kısım yerleri sürdükleri yerel bilirkişi ve tanıklarca ifade edilmiş ise de alınan beyanlar olaylara dayalı bulunmadığı soyut kaldığı, hükme esas alınamayacağı, yine davalı tarafca iş makinası kullanılarak açıldığı öne sürülen bölümlerin öncesinde ekonomik amaca uygun bir kullanımın bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa kimin tarafından nasıl kullanıldığı sorulmamış, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve haritada alınan beyanlara göre kimin nereyi kullandığı açıkça gösterilmediği belirlenmiştir. Diğer yandan çekişmeli taşınmazlar hakkında 1997 yılında orman tahdit çalışmaları yapılırken 8089, 2966,....2975 orman sınır noktaları arasında kalan ve (CIX) parseli olarak adlandırılan taşınmaz 2/B parseli olarak sınırlandırılmış ve A. Ö., F. K., S. Y. varisleri, V. D."in müşterek kullanımında bulunduğu belirtilmiştir. Hal böyle olunca; yerel mahkemenin davacı tarafın 2007 yılından önce taşınmazı kullanmadıkları yönündeki kabulü resmi belgeler karşısında doğru bulunmamaştır. O halde doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ile; tarafların bildirmiş olduğu tanıklar, önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tespit bilirkişileri ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde taşınmazlar başında keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklarından taşınmazın kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri hangi bölüm ya da bölümlerinin ne suretle kullanıldığı, davalı tarafça sonradan imar ve ihya edildiği öne sürülen kısımların neresi olduğu, öncesinde bu bölümlerin kimin tarafından nasıl kullanıldığı (iş makinası ile düzenlenmeden önce de ekonomik amaca uygun kullanılıp kullanılmadığı) belirlenmeli, dava konusu taşınmazların tamamının mı ya da bir bölümünün mü muris A. Y."dan kaldığı belirlendikten sonra, muristen kalan dava konusu taşınmazlar ya da taşınmaz bölümleri üzerinde mirasçıları arasında taksim yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangi mirasçının nereyi kullandığı, olaylara dayalı olarak sorulmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde usulüne uygun şekilde çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından gösterilen hudutlar, taşınmaz bölümleri harita üzerinde gösterilerek keşfi denetlemeye elverişli, açıklayıcı rapor istenmeli, orman tahdidinin yapıldığı sırada davacı tarafın da kullanımında bulunduğu gözetilmeli, usulüne uygun bir taksimin bulunmadığının anlaşılması halinde, davacı tarafın miras payı oranında hakkının bulunduğu düşünülmeli bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Hal böyle olunca; mahkemece eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekili ve müdahilin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,
03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi