20. Hukuk Dairesi 2015/10241 E. , 2015/11295 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... ..., 15/09/2006 havale tarihli dilekçesi ile; Karaşar köyü 102 ada 6 parsel sayılı 1.146,26 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman olduğu iddiasıyla orman niteliğiyle ... adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava eldeki bir kısım başka davalar ile birleştirilerek, kadastro mahkemesinde davanın görülebilmesi için kadastro davalarının tesbit malikine husumet yöneltilmek suretiyle açılması gerektiği, çekişmeli taşınmazlar hakkında dava koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ...nin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/11/2006 tarih ve .../... E. - ... K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece dava, arazi kadastrosuna itiraz olarak nitelendirilerek çekişmeli yer hakkında tespit tutanağı düzenlenmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmişse de, bilindiği gibi halen yürürlükte olan kanunlarımıza göre orman kadastrosu 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre yapıldığı gibi 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre de yapılmaktadır.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı kanun hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tesbit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte orman olmadığı konusunda "olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı, ... ve ... ...nın ya da ... ... ...nün otuz günlük kısmî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada, yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet ... veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ya da davaya konu taşınmaza veya taşınmazlara zilyed olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden reddedilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tesbit tutanağının, malik hanesinin açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, kanun ve yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye göndermesini kadastro müdürlüğünden istemesi gerektiği, tesbit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tesbit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402
sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tesbit tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir.
Bu ilkeler gözönünde bulundurularak davanın esasının incelenmesi gerekirken henüz tesbit tutanağı düzenlenmediği, bu nedenle, dava koşulu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır." ifadelerine yer verilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davaya konu 102 ada 6 sayılı parselle ilgili yargılama tefrik edilip yukarıdaki esasa kaydı yapılarak; davanın reddine, 102 ada 6 parselin 32 pay kabul edilerek Şerafettin An mirasçıları adına hisseleri oranında kadastro tutanağında tespitine ve tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosu ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre yapılıp 18/08/2006 - 18/09/2006 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu ve arazi kadastrosu ile 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 2006 yılında yapılan 2/B madde uygulama çalışması bulunmaktadır.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki: çekişmeli 102 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ait tutanak aslının davalı ise dava dosyasının getirtilip birleştirme hususu düşünülmeden karar verildiği, somut uyuşmazlıkta, çekişmeli taşınmazın malik hanesi açık olup, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibi re"sen belirlenecek, davada taraf olmayanlar adına dahi tescile karar verilebilecek olup, ... ve köy tüzel kişiliğinin davada taraf olmaları gerekirken, taraf olmadıkları, çekişmeli taşınmazın eylemli durumuna ilişkin olarak, yapılan keşifteki mahkeme gözleminde, taşınmaz üzerinde sık bir şekilde karaçam ve sarıçam bulunduğu, orman bilirkişi raporunda, taşınmaz içerisinde dağınık halde 10-15 yaşlı karaçam, sarıçam, meşe, kuşburnu ve alıç ve ziraat bilirkişi raporunda taşınmazda karaçam, sarıçam, meşe, kuşburnu ve alıç bulunduğunun bildirildiği ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumuna ilişkin olarak da, orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın 15-20 yıldır, ziraat bilirkişi raporunda, 25-30 yıldır kullanılmadığı ve keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tutanak bilirkişi beyanlarında ise 30 yıla yakın kullanılmadığı bildirilmiştir. Taşınmaz üzerindeki bitki örtüsüne ilişkin gözlem ve açıklamalardan taşınmazın zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı, kullanıma ilişkin bilirkişi raporları ve mahalli ve tutanak bilirkişi beyanlarından da taşınmazın uzun süredir kullanılmadığı ve taşınmazda iradi terk olgusunun gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerle; çekişmeli 102 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ait tutanak aslının davalı ise dava dosyasının getirtilip birleştirme hususu düşünülmeli, ... ve köy tüzel kişiliği davalı olarak davaya dahil edilmeli, ... ve köy tüzel kişiliğine süre verilip delilleri toplanarak, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi de gözetilerek, taşınmazın belirlenecek niteliğine ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/11/2015 günü oy birliği ile karar verildi.