3. Hukuk Dairesi 2016/21983 E. , 2017/10434 K.
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ .... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı.... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkilinin 05.03.2009 tarihinde, küçük kızı ile birlikte tatil maksadıyla geldikleri davalı ... otel çatısından üzerlerine düşen kar yığının altında kaldıklarını, kaldırıldıkları hastanede 7. gününde iç kanama geçirdiğini ve dalağının alınmak zorunda kaldığını, bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek 10.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket ve ....n vekili ; binanın 3 cephesinde kar ve buz düşebilir ikaz levhalarının bulunduğunu, binanın giriş kapısının 2.30 m yüksekliğinde 3m genişliğinde üstü metal saçla kaplı sundurma muhafazası ile sağlam derecede kapalı olduğunu, davacının kar düşme sesiyle paniğe kapılarak kendisini koruma dışına attığını, olaya davacının kendi dikkatsiz ve tedbirsiz davranışının sebep olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; 9.704.78 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın 05.03.2009 olay tarihi itibariyle yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan..Sayılgan...A.Ş. ve...Sayılgan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesini yapan,dairemizin 2013/13947 esas,2013/13334karar sayılı ilamı ile "Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile dosyanın 3 kişilik uzman bilirkişi kuruluna tevdii edilerek, bahsi geçen ceza dava dosyası da dikkate alınarak, kusur yönünden inceleme yapılmak suretiyle varılacak sonuca göre karar vermek gerektiği, bu hususlara dikkat edilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği” belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde bu kez maddi tazminat davasının kısmen kabul ile 9.704,78.-TL maddi tazminatın 05.03.2009 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar .... Sis Sayılgan A.Ş. v sorumlu genel müdür Hayrettin ÖZELGİN"den müştereken ve müteselsilen tahsili ile manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 25.000,00.-TL manevi tazminatın 05.03.2009 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar .... Sis Sayılgan A.Ş. Ve sorumlu genel müdür ...."den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı ....vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kararın bozmaya uygun olmasına göre; davalılar SİS Sayılgan.......n vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar; usuli kazanılmış hak olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir.
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
Somut olayda mahkemenin 21/02/2012 tarihli ilk kararında 20.000 TL manevi tazminatın 05.03.2009 olay tarihi itibariyle yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş olup, hüküm davalılardan SİS Sayılgan...A.Ş. ve Ertan Sayılgan vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin bozma ilamı kapsamı dışında kalan bu "manevi tazminat" hususunun davalılar yönünden kazanılmış (müktesep) hak niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle,mahkemece 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken,yazılı şekilde 25.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş ,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle , davalılar SİS Sayılgan...A.Ş. ve... sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalılar SİS Sayılgan...A.Ş. ve Ertan Sayılgan yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.