3. Hukuk Dairesi 2016/852 E. , 2017/10439 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, tarafların orta...09.09.2012 tarihinde vefatı ile üzerine kayıtlı...31 ada 9 parsel sayılı taşınmazda müvekkilleri ile davalı ...’in birlikte mülkiyete sahip oldukları ancak davalı ...’in bu dükkanı Osman Kalender’in ölüm tarihi olan 09.09.2012 tarihinden 19.02.2013 tarihine kadar kullanıp işlettiiği,bu nedenle davalı hakkında alacağın miktarını tespit etmek amacıyla kira tespit davası açtığını, Silivri Sulh Hukuk mahkemesinin 03.07.2014 tarih ve 2013/138 esas 2014/564 karar sayılı ilamı ile kira alacağının miktarının tespit edildiğini, buna göre muris Osman Kalender’in ölüm tarihi olan 09.09.2012 tarihinden 19.02.2013 tarihine kadar davalının taşınmazı kullanıp işletmesi nedeniyle bu dönem için tespit edilen 16.000,00-TL kira gelirinden müvekkillerinin 2/8 miras hissesine tekabül eden 4.000,00-TL ve işlemiş faizinin davalıdan tahsili ile 19.02.2013 dava tarihinden takip tarihine kadar aylık 300 tl üzerinden hesaplanan 1.200,00-TL kira alacağının müvekkillerinin 2/8 hissesine tekabül eden 300,00-TL ile mahkeme vekalet ücreti ile mahkeme masraflarının ½’sine tekabül eden miktarın davalıdan tahsili amacıyla Silivri 1. icra müdürlüğünün 2014/2253 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını ,davalının borca haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, davalıdan toplam 4.998,07-TL alacakları olduğunun tespiti ile ve borçlunun vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı borçlunun haksız itirazları nedeniyle % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, takibe dayanak Silivri Sulh Hukuk mahkemesinin 2013/138 Esas, 2014/564 karar sayılı ilamın incelemesinde belli tarihler arasındaki kira gelirinin tespitine karar verildiği, ancak davacı yada davalı lehine herhangi bir hüküm kurulmadığı, taraflardan herhangi birinin alacaklı ya da borçlu tespit edilmemiş olduğunu, bu hali ile kararın icraya konulması mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddinekarar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İcra iflas kanunun 42.maddesi uyarınca"Bir paranın ödenmesine veya bir teminatın verilmesine dair olan cebri icralar takip talebiyle başlar ve haciz yoluyla veya rehnin paraya çevrilmesi yahut iflas suretiyle cereyan eder."denmektedir.
Somut olayda, davacı Silivri Sulh Hukuk mahkemesinin 03.07.2014 tarih ve 2013/138 esas 2014/564 karar sayılı ilamı ile tespit edilen kira alacağının tahsili için davalı hakkında 17.09.2014 tarihinde yaptığı ilamsız takip ile toplam 4.998,07 TL alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı 08.10.2014 tarihinde takibe itiraz etmiş ve takip durmuştur. Takibe konu alacak, tespit niteliğinde kira alacağı olarak düzenlenmiş olup, alacağın varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı yargılamaya muhtaç olup, kayıtsız şartsız para borcu ikrarını da içermediğinden, bu tür bir alacağa bağlı olarak ilamlı takip yapılamaz. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ancak, ne var ki ilamsız takip yapılabilir. Borçluya İİK"nun 60. maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir.
Bu durumda mahkemece, davacının iddia ettiği alacağın varlığı hususunda araştırma yapmak ile varılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup,bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.