Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/252
Karar No: 2016/6286
Karar Tarihi: 21.04.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/252 Esas 2016/6286 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/252 E.  ,  2016/6286 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    .

    Dava, trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan aylıklar ile yapılan ödemeden oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın davalılardan ... ve ... A.Ş yönünden reddine, davalı ... yönünden ise kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosya kapsamından; 19.02.2006 tarihinde göğüs ağrısı şikayetiyle Kaman Devlet Hastanesi acil servisine başvuran sigortalı ..."ün, davalılardan Kaman Belediyesine ait olup davalı ..."un sevk ve idaresindek ambülans ile Kırşehir Devlet Hastanesine sevk edildiği, yolun buzlu olması nedeniyle ambülansın virajda yoldan çıkması sonucu sigortalının öldüğü ve sigortalının hak sahiplerine aylık bağlanarak cenaze yardımı ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı Kurum, söz konusu aylıklar ile yapılan ödemeden oluşan anılan sosyal sigorta yardımlarının 1479 sayılı Kanun’un 63’üncü maddesi uyarınca kusurlu sürücüden, Kaman Belediye Başkanlığından ve kazaya karışan aracı sigortalayan davalı şirketten rücuan tahsiline karar verilmesini istemiş, Mahkemece, araç sürücüsü olan davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ..."nın işleten veya adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle, davalı ... A.Ş"nin ise sigorta poliçesindeki teminat miktarının tamamını hak sahibi müteveffanın mirasçılarına ödediği gerekçesiyle anılan davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 63. maddesidir. Anılan maddenin 3396 sayılı Kanunla değiştirilen 2. Fıkrasında yer alan “.. araç maliklerine...”
    ibaresinin Anayasa Mahkemesinin 27.03.2000 tarihli ve 2000/343 Esas 2002/41 Karar sayılı kararıyla iptal edilmesi karşısında; araç malikinin anılan madde kapsamında kurumun rücu alacağından sorumlu tutulamayacağı açıktır.
    Ancak, Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinin, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. … İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmü gereği, işleten, aracın işletilmesi esnasında sebep olduğu zararlardan, kusuru bulunmasa dahi sorumludur.
    1479 sayılı Yasanın 63. maddesinin öngördüğü, “diğer sorumlular” kavramı kapsamında, 2918 sayılı Kanunun 3. maddesi hükmünde ifadesini bulan, tanım çerçevesinde, işleten sıfatına haiz olan, bir başka anlatımla; trafik sicilinde adına kayıtlı bulunan araç üzerindeki fiili hakimiyet ile aracı, tehlikesi kendisine ait olmak üzere kendi nam ve hesabına işleten kişi, aracın sebep olduğu zararlardan sorumludur.
    Davalı ... Belediyesine ait olup davalı sürücü ... tarafından kullanılan ambülansın kaza tarihi öncesinde geçici olarak ...Devlet Hastanesinin kullanımına verildiğinin iddia olunması karşısında; aracın, kullanılmasından doğan, ekonomik ve manevi yararın, kimin üzerinde gerçekleştiği, aracın gider ve rizikoları ile, donanım-bakım ve işletme giderlerinin, vergilerinin hangi tarafça üstlenildiği konuları üzerinde etraflıca durulmak suretiyle araştırılarak, davalı ... Belediyesinin kaza tarihi itibariyle işleten sıfatını taşıyıp taşımadığı irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    O halde; davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi