9. Hukuk Dairesi 2009/18784 E. , 2010/8374 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili 01.09.2008 tarihinde kayda giren dava dilekçesi ile davacının iş sözleşmesinin 28.07.2008 tarihinde geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesinin işverenin uyarısına rağmen işi yavaşlatma eylemine devam etmesi ve iş görme borcunu gereği gibi yerine getirmemesi sebebiyle şirketi zarara uğratması neticesinde iş kanunun 25/II. maddesi ve toplu iş sözleşmesi grev ve lokavt kanunun 45. maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin disiplin kurulu kararı alınmadan, 6 iş günlük süreye uyulmadan ve savunma alınmadan feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir(15.09.2008 gün ve 1860–23531 sayılı kararı).
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Her ne kadar dava yargılamayı takip eden Intier Automotive San. Tic. A.Ş.açılmış ve mahkemece Magna Otomotiv San. Tic. A.Ş.hakkında hüküm kurulmuş ise de şirketlerin birlikte istihdam ettikleri, adreslerinin, temsil edenlerin ve faaliyet alanlarının aynı olduğu, davalı vekilinin her iki şirketi temsil ettiği, bu durumu temyiz nedeni yapmadığı anlaşıldığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak somut uyuşmazlıkta davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin feshinin 28.07.2008 tarihinde davacıya işçiye bildirildiği, davanın ise 01.09.2008 tarihinde açıldığı, bildirim tarihine göre davanın bir aylık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı, bu olgunun davacı tarafın ve mahkemenin kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Dava hak düşürücü süre içinde açılmamıştır. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davanın REDDİNE,
3.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı ( 54.00 ) TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.000.- TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 29.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.