Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1702
Karar No: 2020/1048
Karar Tarihi: 16.06.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1702 Esas 2020/1048 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, 2013 yılında kredi çekerek bir kişinin kendisine kefil olması üzerine 35.000 TL kredi kullandığını ve borçlu olduğuna dair ihtarname aldığını belirterek menfi tespit davası açmıştır. Ancak davalı banka, davacının halen borçlu olduğunu ve icra tehdidi altında olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, davacının Samsun 8. İcra Dairesi tarafından başlatılan takipten borçlu olmadığının tespit edilebilmesi için menfi tespit davasının hukuki yarar taşımadığını ve dolayısıyla reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın bu gerekçe ile reddine karar vermiştir. Kararı temyiz eden davacı vekili, hükme karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi, mahkemenin hukuki yarar yokluğundan reddetmesi gereken davayı kesin hüküm nedeniyle reddettiğini ve bunun doğru olmadığını belirterek kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: Mahkeme tarafından belirtilmemiş.
(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi         2018/1702 E.  ,  2020/1048 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin esas hüküm açısından istinaf başvurusunun reddine, vekalet ücreti açısından istinaf başvurusunun kabulüne yönelik kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacının 17/04/2013 tarihinde kredi çekerken dava dışı ..."ın kendisine kefil olması üzerine 35.000,00 TL kredi kullandığını, davacının da kendisine kefil olan ..."a 18/04/2013 tarihinde eşinin de rızasıyla kefil olduğunu ve ..."ın 30.000,00 TL kredi kullandığını, davalı banka tarafından davacıya ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede davacının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı taşıdığından borcun 275.000,00 TL"lik kısmı ve diğer masraflarıyla birlikte bir gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, daha sonra icra takibi başlatıldığını, icra takibine itirazda bulunmaları üzerine icra takibinin durduğunu ancak davacının halen icra tehdidi altında olduğunu ileri sürerek Samsun 8. İcra Dairesinin 2014/8345 Esas sayılı dosyasında davacının 30.000,00 TL"lik krediden bakiye kalan borç hariç kalmak üzere borçlu olmadığının tespitine, davalı bankanın kötüniyetli olmasından dolayı %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ... hakkında Samsun 8. İcra Müdürlüğü"nün 2014/8345 Esas sayılı takip dosyasında icra takibi yapıldığını, davacının itirazı üzerine davalı banka tarafından Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/428 Esas sayılı dosyası ile 08/05/2015 tarihinde itirazın iptali davası açıldığını, davacı tarafın ise işbu davayı açtığını, davacının icra takibinin durmasına ve itirazın iptali davası açılmış olmasına rağmen menfi tespit davası açmasında hukuki yarar bulunmadığını, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/428 E. sayılı dosyasında yapılacak yargılama ile davacının davalı bankaya borçlu olup olmadığı, borçlu olması halinde ise miktarının belirleneceğini, davacı tarafından imzalanan kredi sözleşmesinin süresiz olduğunu, kapsadığı borcun ve kefaletin de süresiz olduğunu, davacının kullanılan ve kullandırılacak olan tüm kredilerde müteselsil sıfatı ile sorumlu olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2015/428 Esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olduğu, Samsun 8. İcra Müdürlüğü"nün 2014/8345 Esas sayılı takip dosyasına davalı ..."nın yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 275.000,00 TL asıl alacak olmak üzere 284.754,05 TL olarak kaldığı yerden devamına karar verildiği, verilmiş olan kararın süresi içerisinde temyiz harç ve masraflarının yatırılmaması üzerine kesinleşmiş olduğu, işbu dava karara bağlanmadan Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2015/428 Esas sayılı kesinleşmiş itirazın iptali davası ile davacının davalıya karar tarihi olan 03/03/2016 tarihi itibariyle 284.754,05 TL borçlu olduğunun kesinleştiği, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kesin hükmü ile davalıya 284.754,05 TL borçlu olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemece davanın “kesin hüküm nedeniyle” reddine karar verilmesi doğru olduğundan davacı vekilinin esasa yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerektiği, dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesi halinde davalı vekili lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 ve 13. maddeleri gereğince maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı görüldüğü, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile hükmün 4 numaralı bendinin " Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT tarifesine göre hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine " şeklinde düzeltilmesine karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin esas hüküm açısından istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin vekalet ücreti açısından istinaf başvurusunun kabulü ile, Turhal 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/223 esas 2017/428 karar sayılı 28/11/2017 tarihli kararının diğer kısımları baki kalmak kaydıyla; hüküm kısmının 4 nolu bendinin "Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT tarifesince hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine" şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Samsun 8. İcra Dairesinin 2014/8345 Esas sayılı icra takibi dosyasıyla aleyhine başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Aynı icra takibi nedeniyle davalı banka tarafından 08.05.2015 tarihinde itirazın iptali davası davacı aleyhine açılmış olup, itirazın iptali davasının açılmasından sonra işbu menfi tespit davası 13.05.2015 tarihinde açılmıştır.
    Menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle davalının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlar itirazın iptali davasında da ileri sürülebilecektir. Hukuki yararın varlığı dava şartlarından olup, mahkemece de bu hususun resen dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece davanın öncelikle hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerekirken yazılı şekilde kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi istinaf mahkemesi tarafından davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabul edilmesi karşısında artık esas hüküm açısından istinaf başvurusunun reddine değil hüküm tamamen kaldırılmak suretiyle ilamların icrasına elverişli olacak şekilde yeni hüküm kurulması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2018/418 esas ve 2018/491 karar sayılı ve 28.03.2018 tarihli kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2018/418 esas ve 2018/491 karar sayılı ve 28.03.2018 tarihli kararının BOZULMASINA, dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi