Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6772
Karar No: 2017/10511
Karar Tarihi: 20.06.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/6772 Esas 2017/10511 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/6772 E.  ,  2017/10511 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 20.06.2017 duruşma günü için tebligat üzerine davalı ... ve davalılar vekili Av..... Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili; müvekkillerinden...."ın, davalılardan ... tarafından silah ile yaralanması nedeniyle çalışma gücünü kaybettiğini ileri sürerek; müvekkili .... .. 20.000 TL maddi ve 150.000 TL manevi, anne ve babası olan müvekkilleri.... ve ... için 71.691 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ile anne ve babası olan davalılar Nurten ve ..."ndan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 27.10.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkilleri.... ve ... için maddi tazminat istemini 92.297,22 TL ye yükseltmiştir.
    Davalılar vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise olayın davacıların kusuru nedeniyle meydana geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davalı ..."nun, davacı ..."a ait silah ile oynadığı sırada arkadaşı olan davacı...."ı yaraladığı, bu olay nedeniyle önce hastanede, sonrasında ise evinde tedavi gören davacı...."ın yargılama sürerken vefat ettiği, davacı.... ile anne ve babası olan davacılar.... ve ..."ın uğramış oldukları zarardan, davalı ... ile TMK"nun 369 maddesi uyarınca anne ve babası olan davalılar Nurten ve ..."nun birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacılardan.... için 40.000 TL manevi, ... ve ... için 89.422.14.TL maddi ve 30.000"er TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, olay nedeniyle sürekli çalışma gücü kaybına uğrayan davacı Anıl"ın, 18 yaşını tamamlamamış olması nedeniyle faal çalışma döneminde bulunmadığı kabul edilerek, sürekli çalışma gücü kaybının zararının bulunmadığı bildirilmiştir.
    Çalışma gücü, zarar görenin iş gücünün, yani beden ve fikir gücünün gelir getirici şekilde kullanılması demektir. Burada asıl önem arz eden, kazanç kaybı veya azalması değil, kazanma gücünün kaybı veya azalmasıdır. Bu kayıp ve azalmadan doğan olumsuz ekonomik sonuçlar, zararı oluşturur (... ..., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 713).
    Bununla birlikte, Yargıtay"ın yerleşik uygulaması gereğince; kişinin vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının, gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminatı gerektirdiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazminatı olarak ifade edilmektedir. Bu durum, ilk bakışta sorumluluk hukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durumu ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı, fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bunun gibi, çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden de bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeni ile evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme vb tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarfetmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak görülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir.
    Buna göre, mahkemece; davacı Anıl"ın sürekli çalışma gücünü yitirdiği 16.05.2005 tarihi ile öldüğü 04.06.2008 tarihi arasında zarara uğradığı kabul edilerek, asgari ücret üzerinden uğradığı güç kaybı tazminatının hesaplanması ve hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddi doğru görülmemiştir.
    3- Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davacı Anıl"ın, arkadaşı olan davalı ..."i evine yemeğe davet ettiği, davacı Anıl"ın yemek hazırladığı sırada davalı ..."in davacı ..."e ait silah ile oynamaya başladığı ve olayın bu sırada meydana geldiği anlaşılmaktadır. Esasen, bu husus mahkemenin de kabulündedir.
    Bu durumda, davacı ..."in, kendisine ait silahı muhafaza altına almamış olması, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 44/1 (TBK"nun 52/1) maddesi uyarınca, bölüşük kusur niteliğindedir.
    Bundan ayrı, davacı taraf, davalı ..."in uyarılmasına rağmen evin yatak odasına girdiğini ve buradan aldığı silahı davacı Anıl"a doğru yönelttiği sırada olayın meydana geldiğini ileri sürmüş, davalı taraf ise, silahın davacı Anıl tarafından davalı ..."e verildiğini savunmuştur.
    Mahkemece; gerek davacı ..."in bölüşük kusuru nedeniyle uğramış olduğu zararın kapsamının, gerekse olayda kullanılan silahla ilgili taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların incelenerek davacı Anıl"ın bölüşük kusurunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor aldırılması ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.

    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yekdiğerinden alınıp yekdiğerine verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi