Tapu Tescil Kararları - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3883 Esas 2009/5487 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3883
Karar No: 2009/5487

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3883 Esas 2009/5487 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Davacılar, sahip oldukları taşınmazların düzenleme ortaklık paylarının yasal sınır olan %35'in üzerinde, %43.6 olarak belirlenmesi nedeniyle tapularının iptali ve adlarına tescili için dava açmışlardır. Ancak mahkeme, dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Davacıların idari mahkemede açtıkları imar şuyulandırma işleminin hala görüşülmekte olduğu ve sonucunun davayı etkileyeceği düşünüldüğünden, mahkemenin davanın reddine karar vermesi yanlıştır. Bu nedenle, davacıların temyiz itirazları kabul edilerek, mahkeme kararı HUMK'nun 428. maddesi gereğince bozulmuştur. Kanun maddeleri 3194 Sayılı Kanunun 18. maddesi olarak belirtilmiştir.

1. Hukuk Dairesi 2009/3883 E. , 2009/5487 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GEBZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
TARİHİ : 26/06/2008
NUMARASI : 2008/144-2008/316

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, malik oldukları çekişmeli taşınmazların 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi uygulamasına tabi tutulduğunu %35 olması gereken düzenleme ortaklık payının % 43,6 gibi yüksek bir oran olması nedeniyle idare mahkemesine işlemin iptali için dava açtıklarını ileri sürerek sonucunun beklenerek Hazine adına kayıtlı 415 ada 10 ve 12 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali ile adlarına tescilini, mümkün olmadığı takdirde yol olarak terkedilmiş alanların tapudan terkinini istemişlerdir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden, davacıların idare mahkemesinde açtıkları imar şuyulandırma işleminin iptaline yönelik davalarının halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, dava reddedilmişse de; idari işlemin idare mahkemesinde iptali halinde, davacıların ileri sürdükleri kendilerinden fazla kesilen düzenleme ortaklık payının hazineye tesciline ilişkin işlemin yolsuz hale geleceği ve eldeki davanın sonucunu etkileyeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, davacıların idare mahkemesinde açtıkları, imar şuyulardırma işleminin iptaline yönelik davanın sonucunun beklenmesi ve ondan sonra işin esası yönünden bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı Hazinenin Avukatlık parasına yönelik temyiz itirazları yönünden karar verilmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,11.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.