Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2017/130
Karar No: 2017/178

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2017/130 Esas 2017/178 Karar Sayılı İlamı

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO        : 2017 / 130

            KARAR NO  : 2017 / 178

            KARAR TR   : 13.3.2017

ÖZET : Davacının maliki olduğu ve Konya ili, Ereğli ilçesi, Orhangazi mahallesi, 138 ada ve 29 nolu parselde bulunan taşınmazın kamulaştırılması amacıyla davacı ile davalı idare arasında yapılan uzlaşma uyarınca taşınmaz için belirlenen 200.000,00 TL"nin 11/11/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ve taşınmazın davalı idare adına tescili istemi ile açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

                                                              

K  A  R  A  R

 

Davacı            : U.Ç.             

Vekilleri          : Av. S. K., Av. A. K.

Davalı            : Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü

Vekilleri          : Av. F.E., Av. H.G.

 

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının maliki olduğu Konya-Ereğli Orhangazi mahallesi, 138 ada, 29 parsel sayılı taşınmazın üzerine 31/01/2006 tarih ve 430 yevmiye numarası ile ‘ilköğretim tesisi alanı olduğundan planı dışında kullanılamaz’ şerhi konulduğunu, davalı tarafın 7 yılı aşkın süredir bu taşınmazla ilgili herhangi bir kamulaştırma işlemi yapmadığını, konulan şerh sebebi ile davacının taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamadığını, bu nedenle Bakanlığa şerhin kaldırılması yönünde ihtarname gönderdiklerini,  Bakanlık tarafından pazarlıkla uzlaşma sağlanarak kamulaştırma yapılacağının bildirildiğini, 26/09/2013 tarihinde davacı ve davalı Bakanlık arasında taşınmaz için 200.000 TL bedel biçilerek uzlaşma sağlandığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle ödemenin yapılması hususunda Bakanlığa ihtarname çekilerek 05/05/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak herhangi bir cevap alınamadığını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun "satın alma usulü" başlıklı 8. Maddesinin 6. Paragrafında "idarece anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırk beş gün içinde, tutanakta belirtilen bedel ödenmeye hazır hale getirilerek, bu durum malike veya yetkili temsilcisine yazıyla bildirilerek tapuda belirtilen günde idare adına tapuda ferağ verilmesi istenilir. Malik veya yetkili temsilcisi tarafından idare adına tapuda ferağ verilmesi halinde kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir." hükmü mevcut olup anlaşma tutanağının tanziminden sonra 9 ay geçmesine rağmen davalı idarenin ferağa davet etmediği gibi bedeli de ödemediğini belirterek; 200.000 TL alacağın uzlaşma tutanağının tanzim tarihi olan 26/09/2013 tarihinden itibaren 45 gün sonraya denk gelen 11/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve dava konusu taşınmazın davalı kurum adına tesciline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

EREĞLİ (KONYA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 21/04/2015 gün ve 2014/300 Esas, 2015/197 Karar sayı ile “…Açılan davada taşınmazın arsa şehir imar planında ilköğretim tesis alanı olarak ayrıldığı, uzun süredir ilköğretim tesis alanı olarak düzenleme yapılmadığı ve kamulaştırılmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanun uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında eğitim tesisi için yer alan davacılara ait taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, yukarıda belirtilen İBK, 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesi 10. fıkrası ve 18. HD kararı bir arada değerlendirildiğinde imar planı içerisinde kalan bu taşınmazla ilgili görülecek davaların tamamının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları"  kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekir. Her ne kadar davacı,  dava konusunun alacak davası olduğunu iddia etmiş ise de nihayetinde dayandığı olgu taşınmazın arsa şehir imar planında ilköğretim tesis alanı olarak ayrıldığı, uzun süredir ilköğretim tesis alanı olarak düzenleme yapılmadığı, kamulaştırılmadığı, sonradan uzlaşma sağlandığı, ancak bu uzlaşmaya rağmen uzlaşma tutanağının taraflarına verilmediği ve uzlaşma bedelinin ödenmediği olgusuna dayanmakta olup sonuç olarak bedelin faiziyle ödenmesi ve taşınmazın davalı kurum adına tescili talebini içerdiğinden işlemin temelini oluşturan eylem imar planlarında eğitim tesisi olarak talebini içerdiğinden işlemin temelini oluşturan eylem imar planlarında eğitim tesisi olarak belirlenen yerde herhangi bir işlemin yapılmaması sebebine dayalı hukuki el atmadan kaynaklanan alacak istemi olduğundan, uzlaşmanın sağlanıp sağlanmadığı, uzlaşma tutanağının taraflarına verilip verilmediği ve uzlaşılan bedelin ödenmemesi olgusu da dayanılan hukuki temele göre yine idari yargı yerince çözümlenmesi gereklidir...’’ şeklindeki gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.  Yargıtay 18. Hukuk Dairesi: 20/10/2016 gün ve 2015/13151 Esas, 2016/11524 Karar sayı ile hükmün onanmasına karar vermiş, bu şekilde karar 04/12/2016 tarihinde  kesinleşmiştir.

Davacı vekili, aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

KONYA 1. İDARE MAHKEMESİ: 04/01/2017 gün ve 2016/1796 Esas sayı ile ‘‘…2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sının’" başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmış, Kanun’un 14 üncü maddesinin 3/a bendinde dava dilekçelerinin "görev" yönünden ilk incelemeye tabi tutulacağı belirtilmiş, 15 inci maddesinin l/a bendinde ise; 14 üncü maddeni 3/a bendine göre adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.

Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden; davacının maliki olduğu Konya İli, Ereğli İlçesi, Orhangazi Mahallesi,138 ada ve 29 sayılı parselde bulunan taşınmazın üzerine 31/01/2006 tarih ve 430 yevmiye numarası ile "İlköğretim tesisi alanı olduğundan planı dışında kullanılamaz "şerhi konulduğu, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından şerhin konulmasından sonra herhangi bir tasarrufta bulunulmadığı, bu durum üzerine davacının şerhin kaldırılması için davalı idareye ihtarname gönderdiği, davalı idare tarafından 05/09/2013 tarihli yazı ile davacının 26/09/2013 tarihinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca pazarlık usulüyle uzlaşma için kuruma çağrıldığı, 29/09/2013 tarihinde davacı ile davalı idare arasında 200.000,00-TL bedelde uzlaşma sağlandığı, uzlaşma bedeli süresi içinde tarafına ödenmeyen davacının davalı idareye 30/04/2014 tarihli ve 3189 sayılı ihtarname gönderdiği, fakat davalı idare tarafından herhangi bir cevap verilmemesi üzerine davacının da 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 8. maddesinin 6. fıkrası uyarınca 11/11/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte 200.000,00-TL"nin davalı idareden tahsili ve taşınmazının davalı adına tescili istemi ile Ereğli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2014/300 sayılı dosyasında "alacak davası" açtığı, anılan dosyada verilen 21/04/2015 tarih ve K.2015/197 sayılı karar ile olayın hukuki el atmadan kaynaklanan alacak davası olduğundan davaya bakmakla görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği anılan kararın Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 20/10/2016 tarih ve E.2015/13151 ve K.2016/11524 sayılı kararı ile onandığı, hükmün taraflarca karar düzeltme yoluna gidilmeyerek 04/12/2016 tarihinde kesinleştiği, bu karar üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 4650 sayılı Kanunla değişik 8. maddesinde; idarelerin, bu Kanuna göre, tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda-satın alma usulünü öncelikle uygulamalarının esas olduğu, uzlaşma sağlanamazsa idarenin, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen tahmini bedeli belirtmeksizin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz mal, kaynak veya bunların üzerindeki irtifak haklarının bedelinin peşin veya bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılıyor ise, bu fıkradaki usullere göre taksitle ödenmesi suretiyle ve pazarlıkla satın almak veya idareye ait bir başka taşınmaz malla trampa yoluyla devralmak istediğini resmi taahhütlü bir yazıyla malike bildireceği, bu madde uyarınca satın alınan veya trampa edilen taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılacağı ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamayacağı, anlaşma olmaması veya ferağ verilmemesi halinde bu Kanunun 10. maddesine göre işlem yapılacağı, aynı Kanunun 10. maddesinde; kamulaştırmanın satın alma usulüyle yapılamaması halinde idarenin asliye hukuk mahkemesine müracaat edeceği hükme bağlanmıştır.

Yukarıdaki hükümlerde düzenlenen satın alma usulü için uzlaşmaya varılıp uzlaşma tutanağının imzalanması için tarafların icap ve kabul yönündeki irade beyanlarının olması gerekir.

Tapuda kayıtlı olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında satın alma usulü öncelikle uygulanması gereken bir husus olduğundan idarenin öncelikle bu yolu uygulaması esastır.

Uzlaşma tutanağında, bedelde anlaşmaya varılması durumunda bedel tutanağa yazılır. Dolayısıyla bu tutanak bedelde anlaşıldığına dair bir tutanaktır. Uzlaşma sağlanamadığına dair tutanak ise bir bedel üzerinde anlaşılamadığını ve satın alma yönteminin sağlanamadığını gösterir.

Hukuken tescil davası açılmadan önce bir uzlaşma tutanağının tanzimi gerekir. Ancak uzlaşılarak satın alma usulünün gerçekleşmediğinin ileri sürüleceği merci Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Olayda, her ne kadar 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 8. maddesi uyarınca satın alma usulü izlenerek uzlaşma sağlanması üzerine uzlaşma tutanağının taraflarca imzalandığı ancak tutanakta belirlenen bedelin davalı idarece süresi içinde davacıya ödenmemesi nedeniyle kamulaştırma işleminin henüz gerçekleşmediği açık olduğundan, idari yargı yerlerince kamulaştırma işlemi gerçekleşmeden sadece uzlaşma tutanağında belirlenen bedelin davacıya ödenmesi yönünde davalı idareyi zorlayıcı bir kararın hizmet kusuruna dayalı olarak verilemeyeceğinden dolayısıyla hukuki el atmadan kaynaklanan bir tazminat davası olmayan işbu davanın uzlaşma tutanağından kaynaklanması nedeniyle bu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli bulunmaktadır.

Öte yandan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"na dayanılarak yürürlüğe konulan Tapu Sicil Tüzüğü"nün 69. maddesinin 1. fıkrasında "tapu sicilinde terkin, tescilin kendisine hak sağladığı kimsenin istemine yada yetkili makam yada mahkeme kararına istinaden yapılır" kuralına yer verilmiştir.

Tapu sicilinde tescil, terkin ve tashih istemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar; kural olarak bu istemlerin mülkiyet veya sınırlı ayni hakların doğması, kısıtlanması ya da ortadan kalkmasına yönelik olması nedeniyle adli yargının görevine girmektedir.

Bu durumda, davacının gerek uzlaşma tutanağına istinaden talep ettiği 200.000,00-TL alacağının faizi ile birlikte tazmini gerekse de taşınmazının davalı idare adına tescili istemine ilişkin açılan iş bu davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır…’’ şeklindeki gerekçesiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun"un 19. maddesi uyarınca olumsuz görev uyuşmazlığı çıkarılmak üzere Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına, davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin ertelenmesine karar vermiştir.   

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 13.3.2017 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; idare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığın esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Sinem USTA’nın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının maliki olduğu ve Konya ili, Ereğli ilçesi, Orhangazi mahallesi,138 ada ve 29 nolu parselde bulunan taşınmazın kamulaştırılması amacıyla davacı ile davalı idare arasında yapılan uzlaşma uyarınca taşınmaz için belirlenen 200.000,00 TL"nin 11/11/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ve taşınmazın davalı idare adına tescili istemiyle açılmıştır.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun  ‘Satın alma usulü’ başlıklı  8. maddesinde;

‘‘İdarelerin, bu Kanuna göre, tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda satın alma usulünü öncelikle uygulamaları esastır.

Kamulaştırma kararının alınmasından sonra kamulaştırmayı yapacak idare, bu Kanunun 11 inci maddesindeki esaslara göre ve konuyla ilgili uzman kişi, kurum veya kuruluşlardan da rapor alarak, gerektiğinde Sanayi ve Ticaret Odalarından ve mahalli emlak alım satım bürolarından alacağı bilgilerden de faydalanarak taşınmaz malın tahmini bedelini tespit etmek üzere kendi bünyesi içinden en az üç kişiden teşekkül eden bir veya birden fazla kıymet takdir komisyonunu görevlendirir.

Ayrıca idare, tahmin edilen bedel üzerinden pazarlıkla satın alma ve trampa işlemlerini yürütmek ve sonuçlandırmak üzere kendi bünyesi içinden en az üç kişiden teşekkül eden bir veya birden fazla uzlaşma komisyonunu görevlendirir.

İdare, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen tahmini bedeli belirtmeksizin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz mal, kaynak veya bunların üzerindeki irtifak haklarının bedelinin peşin veya bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılıyor ise, bu fıkradaki usullere göre taksitle ödenmesi suretiyle ve pazarlıkla satın almak veya idareye ait bir başka taşınmaz malla trampa yoluyla devralmak istediğini resmi taahhütlü bir yazıyla malike bildirir.

(Değişik beşinci fıkra: 20/8/2016-6745/31 md.) Malik veya yetkili temsilcisi tarafından, bu yazının tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malı pazarlıkla ve anlaşarak satmak veya trampa isteği ile birlikte idareye başvurulması hâlinde; komisyonca tayin edilen tarihte pazarlık görüşmeleri yapılır, tespit edilen tahminî değeri geçmemek üzere bedelde veya trampada anlaşmaya varılması hâlinde, yapılan bu anlaşmaya ilişkin bir tutanak düzenlenir ve anlaşma konusu taşınmaz malın tüm hukuki ve fiili vasıfları ile kamulaştırma bedelini, malikin kimlik bilgilerini ve taşınmazların tapuda tesciline veya terkinine dair kabul beyanlarını da ihtiva eden tutanak, malik veya yetkili temsilcisi ve komisyon üyeleri tarafından imzalanır. Bu tutanak malikin ferağ beyanı ve tapuda idare adına yapılacak tescilin hukuki sebebi sayılır.

(Değişik altıncı fıkra: 20/8/2016-6745/31 md.) İdarece, anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırk beş gün içinde, tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek, idarenin anlaşma tutanağı ve kamulaştırma öncesi taşınmaz üzerindeki tüm takyidat ve haklardan arındırıldığını bildiren yazıya istinaden idare adına tapuya resen tescil veya terkin edilir. Tapuya resen tescil veya terkinden sonra kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir.

Bu madde uyarınca satın alınan veya trampa edilen taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz.

Anlaşma olmaması veya ferağ verilmemesi halinde bu Kanunun 10 uncu maddesine göre işlem yapılır.’’ hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre idarelerin, 2941 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na göre, tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda öncelikle 8. Maddede öngörülen şekilde satın alma usulünü uygulaması, taraflarca arasında uzlaşma sağlanamaması halinde idarenin, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen tahmini bedeli belirtmeksizin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz mal, kaynak veya bunların üzerindeki irtifak haklarının bedelinin peşin veya bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılıyor ise, bu fıkradaki usullere göre taksitle ödenmesi suretiyle ve pazarlıkla satın almak veya idareye ait bir başka taşınmaz malla trampa yoluyla devralmak istediğini resmi taahhütlü bir yazıyla malike bildirmesi, taraflar arasında yapılacak pazarlık görüşmelerinden sonra tespit edilen tahminî değeri geçmemek üzere bedelde anlaşmaya varılması hâlinde, yapılan bu anlaşmaya ilişkin bir tutanak düzenlemesi, bu tutanağın malikin ferağ beyanı ve tapuda idare adına yapılacak tescilin hukuki sebebi sayılması hususlarına değinilmiştir.

Dava dosyalarının incelenmesinden; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 8. maddesi uyarınca davalı idarece Konya ili, Ereğli ilçesi, Orhangazi mahallesi,138 ada ve 29 nolu parselde bulunan taşınmazın kamulaştırılması amacıyla satın alma usulü izlenerek 26/09/2013 tarihinde uzlaşma komisyonu ile malik ve vekilinin görüştüğü, toplantı tutanağına göre kıymet takdir komisyonunun belirlediği metrekare fiyatı gizli tutularak malik ile metrekare fiyat üzerine pazarlık edilerek neticeten 200.000 TL bedelin tespit edildiği, uzlaşma tutanağının taraflarca imzalandığı, ancak tespit edilen bedelin davalı idarece ödenmediği, davacının davalı idareye 30/04/2014 tarih ve 3189 sayılı ihtarname gönderdiği, davalı idare tarafından herhangi bir cevap verilmemesi üzerine davacı vekilinin Ereğli (Konya) 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/300 Esas sayılı dosyası üzerinden  "alacak davası" açtığı,  Ereğli (Konya) 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/04/2015 gün ve 2014/300 Esas, 2015/197 Karar sayılı karar ile davayı hukuki el atmadan kaynaklanan alacak davası olarak  nitelemesi ve davaya bakmakla görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğu gerekçesi ile görev yönünden reddettiği, kararın Yargıtay 18.Hukuk Dairesince onandığı, hükmün taraflarca karar düzeltme yoluna gidilmeyerek 04/12/2016 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin bu kez idari yargı yerinde dava açtığı, Konya 1. İdare Mahkemesinin davaya bakmakla görevli yargı yerinin adli yargı olduğu gerekçesiyle oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyayı Mahkememize gönderdiği anlaşılmaktadır.

Davaya konu olayda; davacı malik ile davalı idare arasında her ne kadar 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 8. maddesi uyarınca satın alma usulü izlenerek uzlaşma sağlanması üzerine uzlaşma tutanağı hazırlanmış ve tarafların pazarlık görüşmesinin ardından icap ve kabul beyanlarıyla bedelde anlaşılmış ise de;  Kanunun 8. Maddesinin 6. Fıkrasında gösterilen şekilde taşınmazın idare adına tapuya tescili ve uzlaşılan kamulaştırma bedelinin malike ödenmesi aşamaları tamamlanmadığından kamulaştırma işleminin gerçekleştirilmediği, bu haliyle davacı vekilinin dava dilekçesinde, uzlaşma tutanağına istinaden talep ettiği 200.000,00 TL alacağın faizi ile birlikte tazmini ve taşınmazının davalı idare adına tescili istemi olarak özetlenen bu davanın hukuki el atmadan kaynaklanan bir tazminat davası olmayıp uzlaşma tutanağında gösterilen alacağın davacıya ödenmemesinden kaynaklanan alacak davası mahiyetinde olması nedeniyle uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Konya 1. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Ereğli (Konya) 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/04/2015 gün ve 2014/300 Esas, 2015/197 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Konya 1. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ereğli (Konya) 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/04/2015 gün ve 2014/300 Esas, 2015/197 Karar sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 13.3.2017  gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN

 

 

                                                                      

 



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi