
Esas No: 2014/10611
Karar No: 2015/1847
Karar Tarihi: 03.02.2015
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/10611 Esas 2015/1847 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 103 TL maddi ve 1.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine
Davacılar vekilinin 29.11.2013 tarihli dilekçeleri ile müvekkili davacıların bir suç soruşturması nedeniyle gözaltına alındıklarını, yapılan soruşturma sonunda üzerlerine atılı suçla ilgili olarak haklarında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Her ne kadar hükümden önce, 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre, hüküm davalı hazine yönünden kesin nitelikte ise de, dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.02.2013 gün ve 2012/9-1384 esas, 2013/68 sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının reddedilen bölümünün temyiz sınırının üzerinde olması ve davacı vekili tarafından bu bölüm temyiz edilmiş olup, davalı Hazine vekiline buna bağlı olarak, hükmü temyiz etme hakkı vereceği ve bu kapsamda hükmün davalı Hazine vekili yönünden de temyizi kabil olduğunun anlaşılması karşısında, davalının temyiz talebinin reddine ilişkin 17.02.2014 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede,
Tazminat davasının dayanağı olan ... Cumhuriyet Başsavcılığının, 2012/2478 Soruşturma sayılı ceza dosyasının incelenmesinde; şüphelilerin (davacıların) kasten öldürme suçundan, 12.04.2013 – 15.04.2013 tarihleri arasında gözaltında kaldıkları, yapılan soruşturma sonunda haklarında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği, tazminat davasının 29.11.2013 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacıların tazminat davalarını ayrı ayrı açtıkları ve mahkemece yargılama aşamasında dava dosyalarının birleştirilmelerine karar verildiğinin anlaşılması karşısında her bir davacı yararına ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davacılar vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün III. bendinde vekalet ücretine ilişkin kısımda yer alan “eşit olarak 1.500’er TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “ayrı ayrı” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.