Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/975
Karar No: 2012/4090
Karar Tarihi: 11.06.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/975 Esas 2012/4090 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı kooperatif ile müvekkili arasında, D blok 10 nolu dairenin 77.500,00 TL karşılığında satışı gerçekleşti. Ancak daha sonra davalı tarafça protokolün geçersiz olduğunun bildirilmesi üzerine, müvekkilin dava açması sonucunda kooperatif üyeliğinin ve satılan dairenin müvekkile aidiyetinin tespiti ve tazminat talebiyle dava açıldı. Mahkeme, ödeme iddiasının kanıtlanamaması ve protokolün şekil şartlarına uyulmaması sonucu davanın reddine karar verdi. Ancak davacı tarafın temyizi sonucu, davacının ödediği bedellerin kooperatif kayıtlarına işlenip işlenmediği konusunda uzman bir bilirkişi heyetinin seçilip yeni bir yöntemle inceleme yapılması gerektiği belirtildi. Kararda, Borçlar Kanunu'nun 53. maddesine de atıfta bulunuldu.
23. Hukuk Dairesi         2012/975 E.  ,  2012/4090 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin D blok 10 nolu dairesini kooperatif yöneticileri ile yaptığı 14.11.2006 tarihli protokol ile 77.500,00 TL"ye satın aldığını, daire için ayrıca 15.000,00 TL masraf yaptığını, satışın genel kurul tarafından verilen yetkiye dayanılarak yapıldığını, davalı tarafça protokolün geçersiz olduğunun şifahi olarak bildirildiğini ve daire anahtarının değiştirildiğini, protokol, başkan ve muhasip ile birlikte tanzim edildiğinden satışın geçerli olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunun ve satılan dairenin müvekkiline aidiyetinin tespitini, bu taleplerin kabul görmemesi halinde dairenin dava tarihindeki değerinin tespiti ile avans faizi ile tazminini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ödeme iddiası ile dava tarihi arasında 3 yıldan fazla zaman geçtiğini, bu nedenle tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını, 14.11.2006 tarihli sözleşmedeki kaşe ve imzanın çok sonra atıldığını, bu nedenle sözleşmenin 2006 yılında yapıldığının kabul edilemeyeceğini, davacının oğlu olan eski yönetim kurulu başkanı ... hakkında soruşturmalar bulunduğunu, ödeme makbuzlarının davacının oğlu tarafından tek imza ile düzenlendiğini ve geçerli olmadığını, taraflar arasında geçerli ve resmi şekil şartını taşıyan bir sözleşme bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şekil şartlarına uyulmadan düzenlenen 14.11.2006 tarihli protokole dayalı olarak mülkiyetin davacıya geçmeyeceği, ödeme iddiasının kanıtlanamadığı, kooperatif ortağı olduğu yolundaki iddianın da hukuki dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kooperatif üyeliğinin ve daire mülkiyetinin tespiti, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde tazminat istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun düşmediği gibi denetime de elverişli değildir. Bu itibarla, kooperatif konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti seçilerek, kooperatife ait defter, kayıt, belge, yönetim kurulu ve genel kurul kararları ve varsa banka kayıtları ile ceza mahkemesi dosyası getirtilip, BK."nun 53. maddesi de dikkate alınmak suretiyle, davacının kooperatife ödediğini iddia ettiği 77.500,00 TL ve 15.000,00 TL"nin kooperatif kayıtlarına işlenip
    işlenmediğini tereddütsüz şekilde açıklığa kavuşturacak şekilde açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre davacının talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilip eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi