23. Hukuk Dairesi 2012/2594 E. , 2012/4097 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı kooperatif vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan davacının kooperatif hissesinin bilgisi dışında önce davalı ..."e satıldığını, bu davalının da diğer davalı ..."e devrettiğini, davalılar arasındaki satış ve devirlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde 7.500,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davalı ..."in, kooperatiften ihale yoluyla bu taşınmazı satın aldığını, daha sonra da müvekkiline sattığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Kooperatif vekili ise, davalı kooperatifin yıllar önce tasfiye edildiğini ancak daha sonra mahkeme kararı ile tekrar ihya edildiğini, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği taşınmazın sahibinin bilinemediği ve tüm ilanlara rağmen müracaatının da olmadığını, kaldı ki davacının kooperatife 22 yıldır hiç bir ödeme yapmadığını, kooperatif tarafından dava konusu taşınmazın masrafının karşılandığını ve taşınmazın ihale yoluyla davalı ..."e satıldığını, şu an için tasfiye işlerinin tamamlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı kooperatife üye olan davacının, uzun yıllar üyelikle irtibatlı işlem yapmaması nedeniyle, hissesinin davalı kooperatif tarafından ihaleyle üçüncü kişi ..."e satıldığı, üçüncü kişinin kötüniyetli olduğuna dair delil de sunulamadığı, paya dayanarak mülkiyeti iktisap eden üçüncü kişinin iyiniyetinin korunması gerektiği gerekçesiyle davacının davası sebebsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olarak nitelendirilmek suretiyle 7.500,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalı kooperatif vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı, terditli istemlerinden ilki olan tapu iptal ve tescil talebinin yerinde görülmemesi halinde, alacağın davalılardan tahsilini istemiş, mahkemece, ilk istem reddedilip, alacak isteminin davalılardan sadece kooperatif bakımından kabulüne karar verilmiştir.
Davalı kooperatifin 18.03.2010 tarihli cevap yazısında davacı hakkında üyelikten ihraç kararı alındığı belirtilmiştir. Bu durumda, davacı talebinin niteliği önem kazanmaktadır. Davacının, dava tarihinden önce ihracı kesinleşmiş ise davalı kooperatiften çıkma payı alacağının tahsilini; ortaklığı dava tarihi itibariyle devam ediyorsa ve şayet konut verilemiyorsa, verilemeyen konutun karşılığı tazminatın tahsilini isteme hakkı mevcuttur. Mahkemece, öncelikle davacıdan, talep ettiği 7.500,00 TL alacağın çıkma payı alacağı mı, yoksa konut karşılığı tazminat mı olduğu hususunda açıklama alınıp alacak istemi hususunda yapacağı açıklamaya göre çıkma payı alacağı ya da konut karşılığı tazminata hak kazanıp kazanmadığı hususlarında kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla kooperatifin tüm kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak öncelikle davacı hakkında üyelikten ihraç kararı alınmış ise, dava tarihi itibariyle ihracın kesinleşip kesinleşmediği, üyeliğinin dava tarihi itibariyle devam edip etmediği üzerinde durulması, oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış nitelendirme ile davalılardan kooperatif hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) Nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) Nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.