Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5051
Karar No: 2009/6299

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/5051 Esas 2009/6299 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacılar murislerinin noterden yapmış olduğu vasiyetname ile davalıya tüm taşınmazlarını vasiyet ettiğini ancak vasiyet edilen yerlerin açıkça yazılmaması nedeniyle vasiyetnamenin geçersiz olduğunu belirterek vasiyetnamenin iptalini veya tenkisini talep etmişlerdir. Mahkemenin verdiği kararda, çekişme konusu taşınmazın davalıya temlikinin muris muvazaası nedeniyle kabul edildiği gerekçesiyle davacıların miras payları oranında tesciline karar verilmiştir. Kararda, tapu kaydına dayanarak açılan bir iptal davasında ayrıca tescil isteği olmamasının başlı başına bir reddi sebep olmadığı belirtilmiştir. Kararın sonunda HUMK'nun 428. maddesi gereğince hükmün bozulmasına karar verilmiş, detaylı açıklamalar yapılmamıştır.
Kanun maddeleri: HUMK'nun 83 vd. maddeleri, HUMK'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2009/5051 E.  ,  2009/6299 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KOCAELİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/12/2008
    NUMARASI : 2006/534-2008/414


    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, murisleri Z.’nın noterden yapmış olduğu vasiyetname ile Kocaeli ilinde bulunan tüm taşınmazlarını davalıya vasiyet ettiğini, murisin 123 ada 219 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, vasiyet edilen yerlerin vasiyetnameye açıkça yazılmaması nedeniyle vasiyetnamenin geçersiz olduğunu ileri sürerek vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini, ıslahla da, taşınmazın vasiyetnameden sonra muris tarafından davalıya satıldığını öğrendiklerini, satışın muvazaalı olup mirastan mal kaçırma amacı taşıdığını ileri sürerek miras payları oranında iptale karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, vasiyetnamenin iptalinin istenemeyeceğini, tenkis talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını ve satışın muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ıslah talebi nazara alınarak, çekişme konusu taşınmazın davalıya temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın muris muvazaası nedeniyle kabulüne karar verilmiştir.
    Karar,  davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi H.F. D.’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.  
     
    Dava, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis isteği ile açılmış, yargılama sırasında HUMK"nun 83 vd. maddeleri uyarınca tümüyle ıslah edilerek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak, tapu iptal, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunulmuştur.
    Mahkemece ıslah talebi nazara alınarak çekişme konusu 219 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi -genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)
    Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca işlem yapılması, davacıya tescil davası açması için önel verilmesi, açıldığı takdirde tescil davasının eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü  HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  1.6.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi