
Esas No: 2016/15816
Karar No: 2020/6017
Karar Tarihi: 22.12.2020
Danıştay 4. Daire 2016/15816 Esas 2020/6017 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/15816
Karar No : 2020/6017
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1-…
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2009/1,2,3,4,5,6,12 dönemleri ile devreden katma değer vergisi dikkate alınmak suretiyle 2010/1,2,3,4,5,11 dönemleri katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefleri … End. Döküm San. İnş. Tic. Ltd. Şti., ile … Elektrik İnş. Yapı Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının tetkikinden, adı geçen mükellefler tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet teslimine dayanmadığı anlaşıldığından, söz konusu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı, aynı vergi dairesi mükellefleri … ile … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarındaki tespitlerden düzenledikleri faturaların sahte olduğu ortaya konulamadığından söz konusu faturalar nedeniyle yapılan tarhiyatlar ile tekerrüre dayanak alınan vergi ziyaı cezası 22/06/2010 tarihinde davacıya tebliğ edilerek kesinleştiğinden vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükümlerinin uygulanmasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu tarhiyatta re'sen takdir nedeninin bulunmadığı, mal alımlarının gerçek olduğu, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı tarhiyatın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın redde ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu, kararın aleyhlerine olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının temyiz dilekçesinde temyiz konusu kararın redde ilişkin kısmı ile davalı idarenin tekerrüre ilişkin kısmı yönünden ileri sürdüğü iddialar kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, temyiz konusu kararın … Vergi Dairesi mükellefleri … ile …’dan alınan faturalardan kaynaklı cezalı tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda, defter ve belge isteme yazısının 17/10/2011'de tebliğ edildiği ancak ibraz olunmadığı, 2007-2008-2009 için 6111 sayılı Kanun uyarınca matrah artırımı yaptığından hakkında inceleme yapılmadığı, anılan mükellefin … İş Merkezinde toptan elektrik ve otomasyon malzemesi ticareti yaptığı, 13/03/2006'da işe başladığı, açılış yoklamasında işyerinin 37 m² olduğu, 300 TL kira ödediği, şube, depo ve işçisinin olmadığı, işyerinde bir kısım büro malzemeleri bulunduğu, 22/12/2010 tarihinde faal olduğu ancak işçisinin olmadığı, 40.000,00 TL'lik emtiası bulunduğu, çok sayıda belge bastırdığı ve yoklama memurunca fişin arkasına "naylon fatura işi yaptığı" notu yazıldığı, 20/10/2011 tarihli yoklamada adreste olmadığı, başka firmanın faal olduğu, adresi bildirimsiz terk ettiğinden tebligatların yapılamadığı, sahte fatura kullanmadan dolayı özel esaslara tabi tutulduğu, 2006 yılı için Ba-Bs vermediği, 2006-2010-2011 yılında 4.816.351.-TL satışını hiç bildirmediği, 2010-2011 yıllarında mal ve hizmet satın aldığı hakkında vergi tekniği raporu olan 2 mükelleften toplam 1.239.709.-TL sahte belge kullandığı, 2006-2010-2011 yılları katma değer vergisi matrahları ile diğer mükelleflerin Ba bildirimi arasında 2.441.970.-TL fark bulunduğu, beyan edilen katma değer vergisi matrahına uyumlu bir iş hacmine ulaşacak işgücü ve alt yapısı olmadığı, aynı zamanda … Rezistans Elk. San ve Tic. Ltd. Şti.' nin %50 hisseli ortağı olduğu, 2006 ve 2010 yılı gelir vergisi beyannamelerini verdiği, diğerlerini vermediği, geçici gelir vergisi beyanlarının 2006, 2010 ve 2011'e ilişkin olduğu, katma değer vergisi beyanlarının da 2006, 2010 ve 2011'e ilişkin olduğu, 5811 sayılı Kanuna göre matrah arttırımı yapmasına rağmen taksitleri ödemediği, 60.573 TL vergi borcu olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı … hakkında düzenlenen … tarih ve …sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; toptan elektrik malzemeleri alım-satımı işi ile iştigal etmek üzere 11/06/2008 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 18/06/2008 tarihli yoklamada işyerinin 30 m² ve kira olduğu, toptan elektrik malzemeleri satışı yapacağının tespit edildiği, 20/10/2010 tarihli tutanakta adreste bulunmadığı, 2008 ve 2009 yılları için matrahlı beyannameler verildiği, mal ve hizmet aldığını bildirdiği bir takım mükellefler hakkında olumsuz tespitler bulunduğu, 2008/6. döneminde kurulmasına rağmen 2008/6 ila 2009/12 dönemleri arasında 5.158.360,00 TL KDV matrahı beyan ettiği, ödenecek verginin cüzi çıktığı, tahakkuk eden hiçbir verginin ödenmediği, 2008 yılı için 1.946.220,00 TL KDV matrahı beyan etmesine rağmen, mükelleften mal aldığını beyan eden mükelleflerin Ba formlarına göre mükelleften 14.062.980,00 TL alım yapıldığının bildirildiği, 2009 yılı için mükellefçe 3.212.140,70 TL KDV matrahı beyan edilmesine rağmen Ba formlarıyla mükelleften 13.159.407,00 TL alım yapıldığının bildirildiği, arada çok büyük uyumsuzlukların olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, söz konusu mükelleflerin beyan ettikleri tutarlar ile düzenledikleri fatura tutarları arasında büyük uyumsuzluk bulunması, düzenledikleri fatura tutarları kadar iş yapabilecek organizasyon ve kapasiteye sahip olmamaları, tahakkuk eden vergilerin ödenmemesi, katma değer vergisi matrahları toplamı ile anılan mükelleflerden mal ve hizmet aldığını bildirenlerin bildirimleri arasında büyük farklar bulunması, alışlarının çoğunun sorunlu mükelleflerden yapılmış olması, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemiş olması hususları göz önünde bulundurulduğunda, bu mükelleflerin uyuşmazlık konusu dönemlerde gerçek bir ticari faaliyetlerinin bulunmadığı ve davacıya düzenlemiş oldukları faturaların sahte belge niteliğinde olduğu sonucuna varıldığından, davacı adına söz konusu mükelleflerden alınan faturalardaki indirimleri reddedilmek suretiyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık, Vergi Mahkemesi kararının cezalı tarhiyata ilişkin bu kısımlarında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının redde ilişkin kısmı ile tekerrüre ilişkin kısmının oybirliğiyle ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının …' dan alınan faturalardan kaynaklanan kısmının …'nın karşı oyu ve oyçokluğuyla, …' dan alınan faturalardan kaynaklı cezalı tarhiyata ilişkin kısmının oybirliğiyle BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/12/2020 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının …'tan alınan faturalara isabet eden vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle kararın bu kısmına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.