4. Hukuk Dairesi 2010/2374 E. , 2011/985 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/04/2008 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazasından doğan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazına gelince; dava, trafik kazası nedeniyle desteğin ölümünden dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayın gelişimi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı eşi ... yararına takdir edilen 1.000,00 TL, davacı çocuklar yararına takdir edilen 500,00"er TL manevi tazminat azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 438/7. maddesi gereğince, davacı eş yararına 2.000,00 TL, davacı çocuklar yararına 1.000,00"er TL manevi tazminat takdir olunmak suretiyle, kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle, hüküm fıkrasının manevi tazminat takdirine ilişkin 1 nolu bendinde yer alan “...1.000...”, “...500” ve “...3.500...” biçimindeki sayı dizileri ayrı ayrı silinerek yerlerine sırası ile “...2.000,00...”, “...1.000,00...” ve “...7.000,00...” sayı dizilerinin yazılmasına; harç alınmasına ilişkin 2 nolu bendinin silinerek yerine 2 nolu bent olarak “2-Kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan 378,00 TL harcın davalıdan alınıp Hazine"ye gelir yazılmasına, davacıdan alınan 270,00 peşin harcın karar kesinleştiğinde ve isteği durumunda davacılara geri verilmesine,” biçimindeki tümcenin yazılmasına; yargılama giderlerine ilişkin 3 nolu bendinin silinerek yerine 3 nolu bent olarak “Davacılar tarafından yapılan 295,50 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 103,42 TL"nin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,” biçimindeki tümcenin yazılmasına; taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine ilişkin 4 nolu bendinde yer alan “...575,00...” biçimindeki sayı dizileri ayrı ayrı silinerek yerlerine sırası ile “...840,00...” sayı dizilerinin yazılmasına; davalının tüm, davacıların öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/02/2011gününde oybirliğiyle karar verildi.