4. Hukuk Dairesi 2011/882 E. , 2011/1063 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Gaz. A.Ş ve diğeri aleyhine 23/01/2008 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/10/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı, Zaman gazetesinin 06.12.2007 günlü sayısında yayınlanan gerçeğe aykırı haberin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir.
Davalılar ise, dava konusu haberde yer alan iddialar nedeniyle davacı hakkında soruşturma açıldığından, haberin görünür gerçekliğe uygun olduğunu belirterek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Yerel mahkemece, kaçak sosyal tesis yaptırıldığı iddiası ile ilgili olarak davacı hakkında soruşturma yapılmadığı gerekçesi ile istemin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu edilen Zaman gazetesinin 06.12.2007 günlü sayısında davalı ... tarafından “Yolsuzluğa karışan eski rektör, 6 yıldır yargılanamıyor” başlıklı haberde; “…adı kablo yolsuzluğuna karışan ve devletin parasıyla evine malzeme döşettiği belirlenen Anadolu Üniversitesinin eski rektörü Prof Dr ...’ın yargılanması Yükseköğretim Kurulu engeline takıldı. Savcılığın görevsizlik kararı üzerine YÖK’e gönderdiği dosya için aradan 6 yıl geçmesine rağmen yargılama izni çıkmadı. YÖK üyesi olan ..., Anadolu Üniversitesinde öğretim elemanı olarak çalışıyor. Rektörlüğün 2000 yılında üniversitedeki kablo ihtiyaçları için açtığı ihaleyi San-el elektrik firması kazandı. Üniversitenin mali ve idari işler dairesinde görevli iki memur, söz konusu ihalede yolsuzluk olduğu gerekçesiyle durumu Devlet Denetleme Kuruluna bildirdi. İncelemede, üniversite yönetimi ile firmanın kablo yolsuzluğunda işbirliği yaptığı ortaya çıktı. Üniversitedeki yolsuzluklar bununla da kalmadı. Prof Dr ...’ın bu dönemde evine aldığı başta jeneratör olmak üzere 10 milyar lirayı bulan ev eşyalarını da inşaat malzemesiymiş gibi gösterip Üniversite"ye fatura ettirdiği tespit edildi. Yolsuzluk soruşturması ile ilgili rapor daha sonra Eskişehir Cumhuriyet Savcılığı’na iletildi. Dosyayı inceleyen Cumhuriyet Savcılığı San-el elektrik firması sahibi Kayhan Cömert, Anadolu Üniversitesi emanet komisyon başkan ve üyeleri ve rektör Prof Dr hakkında ihaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak ve rüşvet suçlarından Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesine dava açtı. ..., diğer sanıklardan ayrı tutuldu. Rektör ... hariç diğer sanıkların yargılamaları hala sürüyor. Talebi inceleyen ve suçun rektör ...’a da yönelik olduğuna hükmeden savcılık suça yönelik soruşturma yapma yetki ve görevinin YÖK’te olması sebebiyle görevsizlik kararı vererek dosyayı YÖK Başkanlığı’na gönderdi. 2001 yılında YÖK’e sunulan dosyanın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen ...’ın yargılanması için YÖK hala cevap vermedi. Bu arada kaçak sosyal tesis yapmaktan dolayı hakkında dava açılan ...’ın yargılanması yönündeki izin de YÖK’e takılmıştı. YÖK, 2004 yılında kaçak sosyal tesis yaptırdığı belirlenen ...’ın yargılanması için Eskişehir Cumhuriyet Savcılığı’nın talebine yaklaşık 2 yıldır izin verilmiyor…” biçiminde iddialara yer verilmiştir.
Dosya içeriğinden; yayında yer alan davacı hakkındaki iddialar ile ilgili savcılık tarafından başlatılan soruşturmada görevsizlik kararı verilerek dosyanın Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na gönderildiği; Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından 07.03.2002 günlü karar ile ‘...evine aldığı malzemenin faturasını üniversiteye kestirdiği...’ iddiası yönünden davacı hakkında soruşturma açılmamasına karar verildiği; ancak, diğer iddialar yönünden soruşturmanın sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu edilen yayından önce, davacı hakkında rektör olduğu dönemde soruşturma başlatılıp konunun Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na aktarıldığı anlaşıldığına göre haberin, davacı yönünden görünür gerçekliğe uygun bulunduğu kabul edilmelidir. Dava konusu yazıda yer alan ‘...davacı hakkındaki iddialar yönünden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca henüz herhangi bir karar verilmediği, dosyaların Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nda beklediği...’ biçimindeki açıklamalar ise ayrıntı niteliğindedir.
Yerel mahkemece haberin veriliş anındaki beliriş biçimine uygun olduğu gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, dosya içeriğine uymayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.