Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/344
Karar No: 2021/10782
Karar Tarihi: 03.11.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/344 Esas 2021/10782 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/344 E.  ,  2021/10782 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki asıl davada itirazın iptali, birleşen davada alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması taraflar vekilleri tarafından istenilmiş ise de, temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, taraflar vekillerinin süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteklerinin incelenmesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Asıl davada davacı, 2004 yılından 2010 yılına kadar davalının muhasebe hizmetlerini yerine getirdiğini, muhasebecilik hizmeti ücretlerinin ödenmediğini, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Davalı davanın reddini dilemiştir.
    Birleşen davada davacı (asıl davada davacı) davalının (asıl davada davacı) muhasebecilik hizmetini gereği gibi yerine getirmediğini, bu nedenle ödemiş oldukları ceza ve kendilerine ödenmeyen bakiye giderler olmak üzere toplam 13.875,23 TL"nin yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı (asıl davalı), davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, asıl davada davanın kısmen, kabul kısmen reddine karar verilmiş; hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2012/12344 E. 2012/16872 K. karar sayılı ilamı ile bozulmuş; bozmadan sonra birleşen dava ile dava dosyasının birleşmesi üzerine; mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup, her iki davada da taraflar vekillerince karar temyiz edilmiştir. ./..
    Asıl davanın temyiz incelemesi yönünden;
    1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, asıl davalının tüm, asıl davacının ise aşağıdaki 2. bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Asıl dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece asıl dava hakkında verilen ilk karar aleyhine, davalı, davacı tarafından verildiğini ileri sürdüğü 06.01.2006 ve 12.01.2009 tarihli tahsilat makbuzlarını ekleyerek temyiz kanun yoluna başvurduğundan, ödeme belgesi olarak ileri sürülen söz konusu belgelerin değerlerdirilmesi gerekçesiyle Yargıtay tarafından bozma kararı verilmiştir. Bozma kararından sonra, birleşen dava, asıl dava dosyası ile birleştirilmiştir. Mahkemece, davalı tarafından davacıya iki adet tahsilat makbuzu ile toplam 4.600 TL ödeme yapıldığı gözetilerek bu miktarın mahsubu ile asıl davada 2.711 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, birleşen davanın da 2.625,17 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinde; davalının ilgili belgeleri temyiz aşamasında ileri sürmesi üzerine, davacı tarafça imzası kabul edilmediği gerekçesiyle davalı şirket ortakları aleyhine özel belgede sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulmuş, ortaklar hakkında kamu davası açılmış olup, davacının ve yanında çalışan elemanının eli ürünü olmadığından ceza davası sanıkları (davalı şirket ortakları) hakkında ceza verilmiş, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve hüküm 29/03/2019 tarihinde kesinleşmiştir. Ceza Mahkemesince alınan Samsun Kriminal Polis Labaratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 14/06/2012 tarihli Ekspertiz Raporunda belgeler altındaki imzalara hakkında herhangi bir değerlendirme yapılamadığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesinin 24/10/2013 tarihli raporunda yazı ve imzaların ceza davası müştekilerinin (davacı ve çalışanı ...) eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığı açıklanmış, Ceza Mahkemesince, bu dosyada aldırılan 24/10/2013 tarihli Adli Tıp Raporuna göre imzaların eldeki davanın davacısı ve çalışanın eli ürünü olmadığı kanaati hükme esas alınarak, davalı şirket ortaklarının cezalandırılmasına karar verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, 27/03/2017 tarihli Adli Tıp Raporunu hükme esas alarak davacıların eli ürünü olduğundan toplam 4.600 TL"nin muhasebecilik ücretinden mahsubu ile 2.711,40 TL asıl alacak 203,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.914,64 TL üzeriden takibin devamına karar vermiştir. Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesinin 27/03/2017 tarihli raporunda iki adet tahsilat makbuzundaki imzaların davacı çalışanı ..."e ait olduğunun kuvvetle muhtemel olduğunun bildirildiği görülmüştür. Aynı ödeme belgeleri ile ilgili farklı bilirkişi raporları alındığı ve birbirleriyle çeliştiği görülmektedir. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; Adli Tıp Kurumu"nun imza incelemesinde üst ve son merci olmadığı gözetilerek, üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyelerinden (grafoloji alanında uzman) oluşturulacak bilirkişi heyetinden, dava konusu belgelerdeki yazı ve imzaların davacının eli ürünü olup olmadığına ilişkin yeniden rapor alınarak çelişkinin giderilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Birleşen davanın temyiz incelemesi yönünden;
    3- Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, birleşen davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. ../...
    4- Birleşen davalının temyiz talebi yönünden, 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01/01/2019 tarihinden itibaren 3.200 TL"ye çıkarılmıştır. Karar, verildiği tarih itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 tarihli ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen davalı vekilinin temyiz isteminin miktar itibariyle reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle asıl davacının sair, asıl davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün asıl davacı yararına BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle birleşen davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 4. bentte açıklanan nedenlerle birleşen davalının temyiz dilekçesinin reddine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi