2. Hukuk Dairesi 2014/5115 E. , 2014/7018 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Boşandığı Kocanın Soyadını Kullanmaya İzin
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 5.12.2013 gün ve 17609 - 28660 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 227.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 52.40 TL. ilam harcının karar düzeltme talep edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, oyçokluğuyla karar verildi.26.03.2014 (Çar.)
KARŞI OY YAZISI
Boşanan kadına, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilebilmesi için iki şartın birlikte gerçekleşmiş olması gerekir. Birincisi, kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati olmalı, ikicisi ise bunun kocaya zarar vermeyeceği ispatlanmalıdır. (TMK. m. 173/2) Taraflar ..."da ... Aile Mahkemesinin 14.12.1996 tarihinde kesinleşen kararıyla boşanmışlar, bu karar davacının on altı yıl sonra başvurusu üzerine Türkiye"de tanınmış, tanıma kararı 18.1.2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı aynı zamanda ... vatandaşı olduğunu, yurtdışında çocukları olduğu için oraya gidip gelmek zorunda olduğunu, pasaportunu kocasının soy ismi ile aldığı için boşandıktan sonra aldığı kimliğindeki kızlık soyismi ile pasaportundaki soyadı birbirini tutmadığından, ülkeye girip çıkmakta "“vize” problemi yaşadığını ileri sürerek, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesini istemektedir. Davalı ise, ileri sürülen sebeplerin evlilik soyadını kullanmaya devam etmesi için yeterli olmadığını, davacının on üç yıldan beri Avustralya"ya gitmediğini, belgelerini kızlık soyadına göre yeniden düzenlettirmesinin mümkün olduğunu, kendi kusurundan kaynaklanan bu durumun evlilik soyadını taşımasını haklı kılmayacağını ileri sürerek isteğe karşı çıkmaktadır.
Davacı, delil olarak; ... makamlarından aldığı milletlerarası ehliyet belgesini, çocuk bakıcılığı yapabilmesi için tarafına verilen sertifikayı, hastane ve polikiniklerde kullandığı sağlık karnesini, seçimlerde kullanmak zorunda olduğu belgeyi, iş bulma dairesine göstermek zorunda olduğu belgeyi, ..."daki vergi karnesini sunmuştur. Bu belgeler evlilik soyadına göre düzenlenmiştir. Bütün bu belgelerin evlenmeden önceki soyadına göre yeniden düzenlenmesi mümkündür. Sunulan belgeler, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati olduğunu kabule yeterli değildir. Aynı zamanda Türk vatandaşı olduğunu ifade ettiğine göre, davacı Anayasa’nın 23’ncü maddesindeki yerleşme ve seyahat hürriyetinden de, bir suçtan dolayı soruşturulmadıkça veya kovuşturulmadıkça yararlanabilir. Sınırdışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz. Bu bakımdan menfaat olgusu ispatlanamamıştır. Bu sebeple davanın reddine karar verilmelidir. Davalının karar düzeltme talebi haklı ve yerindedir. Kabulü ile onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğa katılmıyorum.