Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3931
Karar No: 2009/7308

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3931 Esas 2009/7308 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalılar, miras bırakanları H.Oğlu A.A.'ın kızlarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak satış ve bağış işlemleri yaparak tapu kayıtlarını iptal ettirmek isteyen davacıların taleplerini reddettiler. Mahkeme, işlemlerin muvazaalı olduğunu kabul ederek davanın kabulüne karar verdi. Ancak, davalıların temyiz itirazları üzerine karar bozuldu. Bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, Avukatlık Ücret Tarifesi'nin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına karar verildi.
Kanun Maddeleri: HUMK.'nun 428. maddesi, Avukatlık Ücret Tarifesi'nin 14. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2009/3931 E.  ,  2009/7308 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÇORLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 28/10/2008
    NUMARASI : 2006/408-2008/363

    Taraflar arasında görülen davada;
     Davacılar, miras bırakanları H. Oğlu A. A. ’ün kızlarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 185 ada .  parseldeki 1 nolu bağımsız bölüm dükkan ile 3 nolu bağımsız bölüm meskeni davalılara temlik ettiğini, satış olarak gösterilen işlemlerin gerçekte satış, bağış olarak gösterilen işlemlerin de gerçekte bağış olmadığını ileri sürüp, tapu kayıtlarının iptali, olmazsa tenkis istemişlerdir.
    Davalılar A.  K.  ve C. . E. , murisin ölmeden önce tüm mirasçılarına bir takım tasarruflarda bulunduğunu, paylaştırılan mallar dışında murisin başka mal varlığı da bulunduğunu, davalı C.  G. İse eşi M. Nın ölümünden sonra dava konusu taşınmazlarda kendisine kalan miras paylarını yeniden kök muris H. Oğlu A. A. E sattığını, muvazaalı olduğu iddia edilen işlemlerin tarafı olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, muris tarafından yapılan işlemlerin paylaştırma kastıyla yapıldığının sabit olmadığı, işlemlerin muvazaalı olduğu, davalı C. G. In husumet sıfatı bulunmadığı gerekçeleri ile bu davalı yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise davanın kabulüne karar  verilmiştir.                          
    Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.06.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat. .. İle  temyiz edilen vs. vekili Avukat .  geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimitarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tenkis isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescile  karar  verilmiştir.
    Bilindiği üzere; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)
     Hal böyle olunca; davacı tarafa tescil davası açmak üzere olanak tanınması, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 23.06.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 


     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi