12. Ceza Dairesi 2020/855 E. , 2021/704 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, kamu görevlisi olan sanığın eylemini görevi nedeniyle işlediğinin kabulü ile 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 8. maddesi gereğince soruşturma izninin alınmasının zorunluluk bulunduğundan bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının durmasına dair Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2019 tarihli ve 2019/652 esas, 2019/738 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ve anılan kararının kaldırılmasına ilişkin Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/10/2019 tarihli ve 2019/1367 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Merci Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesince, "sanığa atılı suçun memuriyet görevinden doğmadığı, suçun mahiyeti itibariyle 4483 sayılı Yasanın 2. maddesi uyarınca görevi sırasında işlenmiş olsa dahi görevi sebebiyle olmadığı " şeklinde gerekçe ile itirazın kabulüne karar verilmiş ise de,
Dosya kapsamı incelendiğinde, olay tarihinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan sanığın, sevk ve idaresindeki ekip aracı ile Avrupa Otoyolu K-6 Batı Ekspres yolu üzerinde seyir halinde iken Mall Of İstanbul isimli Avm karşısındaki yol ayrımından dönmek istediği sırada arkadan gelen araç trafiğini yeterince kontrol etmeden şerit değiştirmek suretiyle kazaya sebebiyet verdiği olayda, sanığın ve aynı araçta bulunan tanık ..."un ifade ettikleri üzere, polis memuru oldukları ve ekip aracı ile seyir halinde iken kaza yaptıkları nazara alınarak, sanığın görevi sırasında gerçekleşen taksirle yaralama olayında eyleminin 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma iznine tabi olduğu ve ilgili merciden soruşturma izni istenmesi ile davanın bu izin süresince durmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiş olup 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 25/03/2020 gün ve 94660652-105-34-860-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/04/2020 gün 2020/40555 sayılı tebliğnamesi ile ihbar ve dava evrakı Daireye tevdi kılınmakla;
Dosya içeriğine göre; olay günü saat 13:00 sıralarında İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan sanığın sevk ve idaresindeki ekip aracı ile seyir halindeyken, yol ayrımından dönmek istediği sırada arkadan gelmekte olan müştekinin idaresindeki motosiklet ile çarpışması şeklinde meydana gelen ve müştekinin basit tıbbi müdahale ile iyileşemeyecek ve 3. derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda, Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi 29/05/2019 tarihinde sanık hakkında soruşturma izninin bulunmadığı ve bu yönde bir kararın alınmaması sebebiyle yargılamanın durdurulmasına karar verdiği, müşteki vekili 28/06/2019 tarihli dilekçesi ile soruşturma iznine gerek olmadığından bahisle Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz ettiği ve Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi 2019/1367 değişik iş kararıyla sanığın görevi sırasında gerçekleşen taksirle yaralama olayında eyleminin 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma iznine tabi olduğu ve ilgili merciden soruşturma izni istenmesi ile davanın bu izin süresince durmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın reddi yerine "" görevi sırasında işlenmiş olsa dahi, görevi sebebiyle olmadığından"" bahisle kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden,
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/10/2019 tarihli ve 22019/1367 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.