MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iftira
HÜKÜM : Mahkumiyet


Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ..."ın, hakkında yapılan soruşturma sırasında emniyet görevlilerine kendi kimliğini gizleyerek gerçekte var olan ... isimli kişinin kimlik bilgilerini verdiği, bu isimle soruşturma işlemleri yapılıp ifadesinin alındığı, parmak izi incelemesi ve arşiv kayıtlarının karşılaştırılması üzerine yapılan soruşturma sırasında son olarak sanığın babasının beyanıyla gerçek durum ortaya çıktıktan sonra sanığın suçunu ikrar ettiğinin anlaşılması karşısında; etkin pişmanlık durumu somut olayda söz konusu olmadığı gözetilmeden sanık hakkında TCK"nın 269/2. maddesi uygulanması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk ve sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık ... hakkında hırsızlık suçdan mahkumiyet hükmü kurulurken tekerrüre esas alınan sanığın henüz 15 yaşından küçükken işlediği suç nedeniyle Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/62 Esas, 2007/107 Karar sayılı ilamı ile verilen 60 TL"den ibaret adli para cezasının TCK"nın 58/5. maddesinin "fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz" şeklindeki hükmü gözetilmeden TCK"nın 58/6. maddesinin uygulanması,
2- Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanık ..."ın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri
açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuk ..."dan alınmasına hükmedilemeyeceğinin düşünülmemesi,
4- 5271 sayılı CMK"nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan suça sürüklenen çocuğun ve sanığın sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz sebepleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık ... hakkında her iki suçtan kurulan hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlelerinin eklenmesi, yargılama giderine ilişkin bölümde 149+254 TL olarak belirlenen zorunlu müdafiilik ücretinin ödetilmesiyle ilgi bölümün tamamen çıkartılması, ayrıca bu bölümde yer alan “...sanıklardan müştereken ve müteselsilen tahsiline...” ibaresinin de “suça sürüklenen çocuğun ve sanığın bizzat sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı; ortak yargılama giderlerinden de eşit olarak sorumlu tutulmalarına” şeklinde değiştirilmesi yine hükümden ..."la ilgili tekerrür uygulamasına ilişkin bölümün tamamen çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.