Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/2673
Karar No: 2009/7315

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2673 Esas 2009/7315 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı ve davalılar arasında paylı mülkiyeti olan taşınmazın kullanımı konusunda açılan davada, mahkeme elatmanın önlenmesine ve davalı İbrahim'in ecrimisilden sorumlu tutulmasına karar vermiştir. Ancak taşınmazın fiili taksimi bulunmadığı için elatmanın önlenmesi davasının kabulü doğru değildir. İntifa hakkı sahibi şirketin kullanımının yasal olduğu gözetildiğinde, şirketin işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden sorumlu tutulamayacağı gibi paydaş İbrahim'in de intifa hakkı sahibi şirketin kullandığı yer bakımından sorumlu tutulması isabetli değildir. Bu nedenle, davacı ile davalı İbrahim ve şirket vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 691. maddesi, 21.6.1944 tarih, 13/24 sayılı İnançları Birleştirme Kararı, HUMK'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2009/2673 E.  ,  2009/7315 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 29/05/2008
    NUMARASI : 2004/16-2008/74

    Taraflar arasında görülen davada;       
    Davacı, davalı İ.K.  ile  birlikte  müştereken  maliki  oldukları 1212 ada 44  parsel  sayılı  taşınmazı davalı İ."in diğer davalılara  kiraya vermek  suretiyle  işgal ettiklerini, kiraya verme  işlemine  kendisinin  rızası  olmadığını,  davalıların  işgali nedeniyle  taşınmazdan  faydalanamadığını ileri sürüp  elatmanın  önlenmesi ve  ve ecrimisil  istemiştir.
    Davalı . intifadan men koşulunun  gerçekleşmediğini, müşterek  malikler  arasında fiili taksim  bulunduğunu, fiilen kendi  kullanımında  bulunan  bölümü kiraya  verdiğini, davacıya ait bölümün  boş tutularak  davacının  kullanımına  bırakıldığını, davalı şirket ise; dava  konusu taşınmazda  İ.  K. Un  hissesi üzerinde  intifa hakkı  bulunduğunu, sadece  intifa hakkı  sahibi  olduğu payı  kullandığını, dava gününe  kadar  itiraz  etmeyen  davacının  mevcut  kullanıma icazet verdiğini, davalı H. , davalı İbrahim ile  arasındaki  kira  sözleşmesi nedeniyle  taşınmazı  kiracı olarak  kullandığını ve kira  parasını ödediğini, kira sözleşmesine  davacının  onay  verdiğini bildirip  davanın  reddini  savunmuşlardır.
    Mahkemece, fiili taksim  bulunmayan  taşınmazda  davacı payını  davalıların  işgal  ettiği,intifa hakkı  sahibi davalı yönünden intifadan  men  koşulunun  gerçekleşmediği, davalı H. "ın  ise İ. "e  kira  ödediği  gerekçeleri ile  elatmanın  önlenmesi  davasının kabulüne, ecrimisil  davasının ise yalnız davalı İbrahim  yönünden  kısmen  kabulüne karar verilmiştir.                               
    Karar,  davacı ve davalı vekilleri  tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.6.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden E. B.  vekili Avukat ile yine   temyiz eden İ.K.  vekili Avukat  geldiler,davetiye  tebliğine  rağmen  temyiz  edilenler vekili avukatlar  gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dava, çaplı  Taşınmaza  elatmanın önlenmesi  ve ecrimisil  isteklerine  ilişkindir.
    Mahkemece, elatmanın  önlenmesine ve davalı  İbrahim"in  ecrimisilden  sorumlu  tutulmasına  karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve  toplanan delillerden; çekişme  konusu  taşınmazın  paylı  mülkiyet üzere  olduğu, davacı E. İle  davalılar İ.   K. "un  taşınmazda  paydaş  oldukları ve paydaş  İ. "in payı  üzerinde  davalılardan şirket  lehine  intifa hakkı tesis  edildiği ve  diğer davalı H. T. "ın  taşınmazda  kayıttan  ve mülkiyetten  kaynaklanan  bir hakkının  bulunmadığı  anlaşılmaktadır.
    İ. K. un  payı  bakımından  davalı şirketin  intifa  hakkı  sahibi  olması  sebebiyle  paydaş İbrahim"in  yerine geçip  taşınmazda  kullanım hakkının  olacağı sabittir. Esasen  davalı  şirket de bu  hakkına  dayalı olarak  taşınmazın bir bölümünü  tasarruf  etmektedir. Çekişmeli  taşınmazda payından  az ve kullanım  açısından daha az  faydalı  olsa bile davacının  kullanabileceği bir  yer  bulunduğu sürece davalı şirket  taşınmazda fuzuli  şagil  olarak kabul  edilemez.O halde şirket  hakkında  elatmanın  önlenmesi davasının  kabulü doğru  değildir.
    Diğer taraftan,İbrahim payı  bakımından şirket  lehine  intifa hakkı  tesis  edildiğine  göre İ. K. "un  bu sebeple  taşınmazı  şirketten  ayrı  kullanım  hakkının  olmayacağı  açıktır.Buna karşın İ.  tarafından taşınmazın  bir başka  bölümünün  davalı H. A kiralamak  suretiyle  kullandırmasının haklı ve geçerli bir nedeni  bulunduğu söylenemez.Esasen  paylı  mülkiyet  üzere olan  bir  taşınmazda  geçerli  bir kira  akdinin  bulunduğunun  kabulü için Türk Medeni  Kanununun 691. maddesi hükmü  ve 6.5.1955 tarih 12/18 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca  sözleşmenin  pay ve  paydaş çoğunluğunca gerçekeleştirilmesi gerekir. Ne var ki, somut  olayda  yasanın  öngördügü  unsurlar  bulunmadığından davacı  paydaşı  bağlayan  bir kira  bağıtının var  olmadığı tartışmasızdır.
    Öyle ise, davalı H. n  taşınmazda fuzuli  şagil  olduğu, diğer  davalı İbrahim"in  de  kiraya  vermek  suretiyle   muaraza  yarattığı gözetilerek  intifa hakkını  devreden  İbrahim  ile Hasan  yönünden 21.6.1944 tarih, 13/ 24 sayılı İnançları Birleştirme  Kararı  uyarınca  mutlak  elatmanın önlenmesi ve H. ın  kullandığı yer  bakımından  çekilen  ihtarname de  değerlendirilerek  belirlenecek  ecrimisilden  şirket  dışındaki  her iki  davalının  sorumlu  tutulması  gerekeceği kuşkusuzdur.Ayrıca, şirketin  kullanımının  yasal olduğu  gözetildiğinde  kötüniyetli  zilyedin  arsa  malikine  taşınmazı  kullanması  nedeniyle  ödemekle  yükümlü bulunduğu işgal tazminatı  niteliğindeki  ecrimisilden  şirketin  sorumlu  tutulamayacağı gibi  paydaş  İ. in  de  intifa hakkı  sahibi şirketin  kullandığı yer  bakımından sorumlu  tutulması  isabetli  değildir.
    O halde, davacı ile davalı İbrahim ve Şirket  vekilinin temyiz   itirazları yerindedir. Kabulüyle  hükmün  açıklanan  nedenlere hasren HUMK"nun 428. maddesi  gereğince BOZULMASINA,19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden tarafların vekilleri için 625.00."şer -TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı  olarak alınıp birbirlerine verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,23.6.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi