Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/4221
Karar No: 2009/7340

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/4221 Esas 2009/7340 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, kayden paydaş oldukları bir binada davalı yüklenici tarafından projesine aykırı olarak bağımsız bölümler oluşturulduğunu ve ortak alanların ortadan kaldırıldığını ileri sürerek davalılara karşı dava açmışlardır. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak kararın kısa ve gerekçeli fıkralarında çelişki olduğu tespit edilmiştir. HUMK'nun 376. maddesi gereği tarafların tüm delilleri toplanıp, son sözleri dinlendikten sonra hakim kararını gerekçesi ile birlikte yazmalı ve hüküm sonucunu tefhim etmelidir. Ancak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır. Bu gibi durumlarda HUMK'nun 389. maddesine uygun olarak tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması yargılamanın aleniyeti, Anayasanın 141. maddesi ve HUMK'nun belli maddelerine aykırıdır. Bu karar HUMK'nun 428. maddesi gereğince bozulmuştur.
HUMK'nun 376. maddesi, 388. maddesi, 389. maddesi, 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2009/4221 E.  ,  2009/7340 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARTAL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/10/2008
    NUMARASI : 2006/191-2008/366

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, kayden paydaş oldukları 394 sayılı  parselde inşa edilen binada davalı yüklenici tarafından projesine aykırı olarak bağımsız bölümler oluşturulduğunu, ortak alanların ortadan kaldırıldığını ileri sürerek davalılar M. M. . Ve M. Y. ’in ortak alanlara elatmalarının önlenmesine, arsa paylarının iptaline, diğer davalı O.  S. Adına kayıtlı payın iptaline diğer paydaşların adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır
    Mahkemece, iddiaların sabit  olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar M. Y. Ve M. M.   vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik H. S. Y. ’nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.   

    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mahkemece yapılan yargılama sonunda, kısa kararın ikinci fıkrasında özetle davalı Mahmut İzgün hakkında, gerekçeli kararın ikinci fıkrasında ise davalı M. M.  hakkında hüküm kurulmak suretiyle kısa karara çelişki olacak şekilde gerekçeli karar  oluşturulduğu görülmektedir.
    Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi  asıldır. 
    Ne varki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.         
     İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz. 
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir.
    Hal böyle olunca, hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.6.2009 tarihinde  oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi