(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/3058 E. , 2020/7911 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının kalite kontrol teknisyeni olarak 10.01.2010 tarihinden iş sözleşmesinin haksız feshedildiği 11.02.2013 tarihine kadar net 1.600,00 TL ücret ile çalıştığını, yol ve yemek giderlerinin işveren tarafından karşılandığını her hangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, görev ve sorumluluklarının gereğini yapmayarak zarara sebebiyet verdiği gerekçesi ile haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında kıdem ve ihbar tazminatına esas ücrete dahil edilen yol ve yemek ücreti konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kıdem tazminatı hesabında esas alınacak ücret, işçinin son ücretidir. Başka bir anlatımla, iş sözleşmesinin feshedildiği anda geçerli olan ücrettir. İhbar öneli tanınmak suretiyle yapılan fesihte önelin bittiği tarihte fesih gerçekleştiğinden, önelin bittiği tarihteki ücret esas alınmalıdır. Bildirim öneli tanınmaksızın ve ihbar tazminatı da ödenmeden (tam olarak ödenmeden) işverence yapılan fesih durumunda ise, bildirim öneli sonuna kadar işyerinde uygulamaya konulan ücret artışından, iş sözleşmesi feshedilen işçinin de yararlanması ve tazminatının bu artan ücret esas alınarak hesaplanması gerekir.
Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret, işçinin brüt ücretidir. O halde, kıdem tazminatı, işçinin fiilen eline geçen ücreti üzerinden değil, sigorta primi, vergi sendika aidatı gibi kesintiler yapılmaksızın belirlenen brüt ücret göz önünde tutularak hesaplanır.
Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası pirim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir. Satış rakamları ya da başkaca verilere göre hesaplanan pirim değişkenlik gösterse de, kıdem tazminatı hesabında genişletilmiş ücret kavramı içinde değerlendirilmelidir.
Somut olayda; davacı 1.600,00 TL net ücret ile çalıştığını yol ve yemek ücretinin işveren tarafından karşılandığını iddia etmiştir. Yargılamanın birinci celsesinde davacı tarafın davalının cevap dilekçesindeki beyan ve belgeleri kabul etmeyerek delillerin toplanmasını, dosyanın mevcut hali ile bilirkişiye gönderilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 1.600,00 TL net ücret ile çalıştığını, ispatlar delil bulunmadığından Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ve bordrolara göre aylık 1.592,00 TL günlük, 53,06 TL brüt ücret üzerinden kıdem ve ihbar tazminatı hesaplanmıştır. Davacı vekili ise 20.05.2016 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde kıdem ve ihbar tazminatı hesaplanırken işçinin brüt çıplak günlük ücretine süreklilik ve düzenlilik arz eden sosyal yadım ve benzeri ücret eklerinin ilave edilmesi gerektiğini belirterek bilirkişinin hesaplama yaptığı bordro ücretine 10,28 TL yemek bedeli ve 3,42 TL yol bedeli ekleyerek 66,76 TL ücret üzerinden hesapladığı kıdem ve ihbar tazminatının kabul edilmesini istemiştir. Mahkemece davacı vekilinin yol ve yemek ücret ekli hesaplaması doğrultusunda kıdem ve ihbar tazminatı hüküm altına alınmıştır. Dosya içeriğinde yer alan bordrolarda yol ve yemek ücretine dair herhangi bir ödeme bulunmadığı gibi, davacı ile işveren arasında yol ve yemek yardımı sağlandığına ilişkin yazılı bir sözleşme de söz konusu değildir. Dosya kapsamında dinlenen tanık da bulunmamaktadır. Davacı vekilinin yol ve yemek yardımına ilişkin iddiası toplanan deliller ve dosya içeriğine göre ispatlanamamıştır. Hal böyle iken, yol ve yemek yardımı eklenerek giydirilmiş brüt ücret üzerinden hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatının mahkemece kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.