1. Hukuk Dairesi 2009/6233 E. , 2009/7440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÖDEMİŞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2008
NUMARASI : 2003/576-2008/246
Taraflar arasında birleştirilerek görülen görülen davada;
Davacılar, kayden maliki oldukları 628 ada parsel sayılı taşınmazın bir kısmına davalının kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuşlar; birleşen davanın davalısı olan davacılardan F. , erik ağaçlarını ortak muris H. n diktiğini belirterek birleşen davanın reddini savunmuştur.
Davalı (birleşen dosya davacısı); çekişme konusu taşınmazdaki miras payının F. adına inançlı temlik nedeniyle kayıtlı olduğunu ve bu konuda açtığı tapu iptal ve tescil davasının da devam ettiğini, çekişmeli taşınmazın yaklaşık 14000 m2 lik kısmına, babası Hasan"ın sağlığında 1987 yılında 850 adet erik ağacı diktiğini ve o tarihten beri tüm bakımını ve masraflarını yaptığını, taşınmazın F. "ye isabet eden bölümünün 628 ada . parsel olarak F. adına tescil edildiğini belirterek, asıl davanın reddini savunmuş, birleşen davasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 8.000.000.000 TL. faydalı masraftan doğan alacağının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulü ile davalı-karşı davacının talebiyle sınırlı olarak 8.000 YTL. masraf bedelinin birleşen dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödeninceye kadar bu bedel üzerinden lehine hapis hakkı tanınmak suretiyle . nolu parsele elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.
Karar, davacılar(karşı davalı) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Sevinç Türközmen"in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Asıl dava, elatmanın önlenmesi, birleşen dava ise faydalı ve zorunlu masraflar nedeniyle alacak isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulü ile davalı- karşı davacı lehine hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; asıl dava konusu 628 ada . parsel sayılı taşınmazın 23.10.1997 tarihinde ve taksim suretiyle davacılar adına kayıtlandığı, yargılama sırasında 11.5.2004 tarihinde taşınmazın ifraz edilerek aynı ada .ve . sayılı parsellere ayrıldıkları ve aynı gün .sayılı parselin müstakilen davacı-birleşen dosya davalısı F..sayılı parselin ise diğer davacılar adına tescil edilip, . parsel sayılı taşınmazın üçünçü kişilere devredildiği, çekişmeli bölümün ise . parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı; davalı-birleşen dosya davacısının dava konusu yere tarafların ve dava dışı mirasçının katılımıyla gerçekleştirilen 23.10.1997 tarihli resmi taksimden önce erik ağaçlarını diktiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, mülkiyet taşınmazın kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsadığı gibi, (Türk Medeni Kanununun 718,719 md) Türk Medeni Kanununun 684. maddesi uyarınca taşınmazın bütünleyici parçaları o taşınmazın ve arzın mülkiyetine tabidir.
Somut olayda , mirasçılar arasında yapılan resmi taksim uyarınca çekişmeli taşınmazın münhasıran davacılar adına kayıtlandığı ve üzerindeki ağaçlarla birlikte mülk edinildiği tartışmasızdır.
Öte yandan, davalı yararına hapis hakkı tanınmasını yada Türk Medeni Kanununun 994. maddesinde sözü edilen taşınmazın tesliminden kaçınma hakkını veya faydalı-zorunlu giderlerin tahsilini gerektiren herhangi bir talimat, onay yada sözleşme , harici satın almaya dayalı faydalı ve zorunlu giderler de söz konusu değildir.
Hal böyle olunca, birleştirilen davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi, ifraz ile çekişmeli bölümün münhasıran müfrez . sayılı parselde kaldığı ve sadece davacılardan F. nin malik olduğu gözetilmeksizin ifrazdan önceki 122 sayılı parsel üzerinden hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.