3. Hukuk Dairesi 2016/858 E. , 2017/10894 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili ; müvekkili ile davalının...kooperatifinin 7 blok 56 adet daire işyerinin güçlendirme inşaatını birlikte yapma konusunda anlaştıklarını, aralarındaki anlaşma gereği davalının işi tek başına üstlenmiş gibi gözükeceğini, müvekkilinin ise finansman desteğinde bulunacağını, işin sonunda da elde edilen karın eşit olarak paylaşılacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin iki adet düzenleme tarihi bulunmayan 15.000,00"er TL tutarlı çekleri davalının...ile imzaladığı sözleşme gereği teminat olarak vermesi için davalıya verdiğini ve iş bitiminde davalının geri aldığını,esasında bu senetlerin düzenleme tarihi bulunmadığı için çek niteliğinde olmadığını ayrıca müvekkilinin davalıya verdiği 8.000,00 TL bedelli çeki borcuna karşılık değil davalının İzmir’den satın alacağı malzeme için verdiğini ancak daha sonra malzeme alımından vazgeçildiğini ve bu çekin de davalının elinde kaldığını ve bu çekte dekeşidecinin imzası bulunmadığından çek niteliğine haiz olmadığını ileri sürerek çek vasfında bulunmayan bu belgeler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ,çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında bahsi geçen...Kooperatifinin 56 dairelik işyerinin güçlendirme inşaatını birlikte yapma konusunda anlaştıkları yönündeki iddianın doğru olmadığını, davacının müvekkiline herhangi bir finansman desteği sağlamadığını, taraflar arasında ne yazılı ne de sözlü bir anlaşma bulunmadığını, söz konusu işi de müvekkilinin ortak olduğu Atuğ Akdeniz Grup İnş. Ltd. Şti.’nin yaptığını, davaya konu üç adet çekin ise finansman olarak değil davacıya verilen nakit karşılığı müvekkiline verildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile davacı tarafın..ı"nın .... numara.lı hesabından keşide edilen N ... çek nolu
15.000,00 TL meblağlı ve N.... çek nolu 15.000,00 TL meblağlı çekler (unsurların eksik olması nedeniyle yazılı delil başlangıcı niteliğinde olan) yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davacının hesabından keşide ettiği ....numaralı 8.000,00 TL bedelli çeke (unsurların eksik olması nedeniyle yazılı delil başlangıcı niteliğinde olan) ilişkin davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Medeni Kanunun 6.maddesi gereğince "Kural olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür." Buna göre bir olgudan kendi yararına hakların var olduğunu ileri süren taraf, o olguyu ispatlamakla yükümlüdür. O halde, iddiasını ispatlamak, öncelikle davacıya aittir. Ancak, davacının sunduğu delillerle iddia net biçimde ispatlanamıyorsa, hakim ispat yükü kendisine düşen davacıya başkaca delili olup olmadığını sorabilir ve varsa delillerinin sunulmasını isteyebilir.
Öyle ise mahkemece; bu ilke ve esaslar gözetilerek,davacının hesabından keşide ettiği 0024201 numaralı 8.000,00 TL bedelli çeke ilişkin talebi yönünden ispat yükü davacıda kabul edilip, davacı tarafa bu iddiasının ispatına ilişkin delillerini sunması için süre verilip, davacının iddiasını ispat yönünden dilekçesinde yemin deliline dayandığının da anlaşılması karşısında, davacı tarafa, davalıya 8.000,00 TL bedelli çeke ilişkin talebi yönünden yemin teklifine hakkı bulunduğu hatırlatılarak, yaptırılacak yeminin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.